Bir yetim gülüyorsa, bir öksüz unutulmadım diyorsa, bir mazlum, bir mahzun kafasını kaldırıyorsa, koşup sana sarılıyorsa, acıları paylaşabiliyorsak bütün millet ayakta demektir. Hatırlasanız ya; gözlerde çaresizlik, yüreklerde hüzün… Hangimizin kapısını çalmadı ki, bunlar hayatımızın bir yerinde… Hangimizin bir yardım eline, insanca bakışa, yürek sıcaklığına ihtiyacı olmadı ki…
Kendi günlük yoğunluğumuzda çoğu kez sorgulamıyoruz bunları… Ancak bir gerçek var ortada. O da hayatın bir kıyısında gözlerinde çaresizlik, yüreklerinde hüzün, alınlarında endişe çizgileri ile hayat mücadelesi verenler var…
Bir küçücük tebessüme, şefkatle uzanan ellere hasret, belki unutulmuş, ama yine de bir umut, hatırlanmayı bekleyenler var.. Yüreklerinin uzak bir köşesinde de olsa o umudu korumakta haklılar. Çünkü zorda olana yardım etmek, yetime, öksüze kol kanat germek ister milli bir görev, ister dini bir görev, isterseniz de insani bir görev adlandırın….
Teşekkürler güzel insanlar, bize yüklemiş olduğunuz görevi bugünde yerine getirdik. Siz dediniz ki gözyaşı var, yetim var, mazlum var, zulümle imtihan olan var. Seyredemezdik ki, Kerkük’ü, Musul’u, Arakan’ı, Filistin’i, Doğu Türkistan’ı ve nicelerini iddamız var ya insanız diye….
O tebessümü, o gözlerdeki ışığı görecektiniz, umudu, ümidi görecektiniz, onun için teşekkürler güzel insanlar…
Doğu Türkistan’lı çocukların bayram hediyelerini yani özgürce umuda çevirecekleri pedalları, bisikletlerini teslim ettik.
Teşekkürler güzel insanlar……..