12/08/2015 tarihinde sitemizde yayınlanmış olan "Gördüğümüz Lüzum Üzerine" başlıklı haberimizle ilgili olarak "düzeltme ve cevap hakkını "içeren tekzip yazısıdır.... 

DÜZELTME METNİ                   :

 

““12/08/2015 tarihinde yayınlanmış olan, NEHÜ’DE BİR AKADEMİSYENİN SERZENİŞİ!, GÖRÜLEN LUZUM ÜZERİNE başlıklı yazımızda düzeltme hakkının kullanılması sonucunda olayın aslının ne olduğu ortaya çıkmıştır.

            Nevşehir Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilimler Eğitim Anabilim Dalında bulunan Doç Dr ALİ MEYDAN’IN odasının değişmesi ve bir takım akademik görevlerinden ayrılmasına ilişkin olarak, Abdulkadir Uzunöz tarafından kendi facebook profilinde yapılan paylaşım tamamen asılsız ve uydurma beyanlardan oluşmakta ve kötü niyetli olarak, şahsım ve akademik kariyerim karalanarak yıpratılmak istenmektedir. Abdulkadir Uzunöz tarafından yapılan paylaşım ve bu paylaşımın gazetenizde haber olarak yayınlanması ile çok büyük bir hakaret ve karalama ile yüz yüze kaldım. Yapılan haberdeki anlatılanların aksine olayın aslı şu şekildedir.

            Doç Dr Ali Meydan öncelikle yazı içeriğinde asılsız ve iddia edildiği gibi, dekan yardımcılığı görevinden alınmış ve Fakülte Yönetim Kurulu Üyeliğinden düşürülmüş değildir. Doç Dr Ali Meydan, NEÜ EĞİTİM FAKÜLTESİ DEKANLIĞINA vermiş olduğu, 29/12/2014 tarihli dilekçesi ile “Yürütmekte olduğum dekan yardımcılığı görevinden gördüğüm lüzum üzerine ayrılmak istiyorum. Gereğini arz ederim.” şeklindeki ekte de suretini sunduğumuz, dilekçe ile kendisi bu görevini bırakmıştır. Dilekçesinde belirttiği üzere, “gördüğüm lüzum üzere” ibaresini kullanan Doç Dr Ali Meydan’ın kendisidir.

            Bununla birlikte yine Doç Dr Ali Meydan’ın NEÜ EĞİTİM FAKÜLTESİ DEKANLIĞINA hitaben vermiş olduğu ikinci dilekçesi ile de, Yürütmekte olduğum ilköğretim Bölüm Başkanlığı görevinden, gördüğüm lüzum üzerine ayrılmak istiyorum. Gereğini arz ederim.” şeklindeki dilekçesi ile bu görevinden de kendisi “gördüğüm lüzum üzere” ifadesini kullanarak ayrılmış ve istifa etmiştir. Ayrıca yeni 03/08/2015 tarihli dilekçesi ile de “Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yönetim Kurulu’nda doçent temsicisi olarak bulunmaktayım. İşlerimin yoğunluğundan dolayı yönetim kurulundaki doçent temsilciliği görevimden affımı istiyorum. Gereğini saygılarımla arz ederim.” şeklinde dilekçesi ile kendisi istifa etmiştir. Her üç dilekçe de yazımız ekindedir. Hal böyle iken, yapılan haberde, asılsız olarak iftira mahiyetindeki yazıda, Abdulkadir UZUNÖZ tarafından, olayın aslı araştırılmadan yapılan paylaşım ve bunun gazetede yayınlanması akademik çevremde, çok büyük sansasyon oluşturmuş ve yurdun her yerindeki akademisyenler tarafından bu konu konuşulmuş ve hakkımda farklı düşünceler ortaya çıkmıştır. Oysa ki, haber içeriği tamamıyla asılsızdır.

            Aynı haberde Doç Dr Ali Meydan’ın odasının elinden alınmış olması şeklindeki anlatılarda asılsızdır. Olayın aslı, yapılan oda değişikliğinin hiçbir hukuka ve akademik geleneklere aykırı bir yönü olmadığı gibi, Doç Dr Ali Meydan’ın odasını da boşaltması istenmemiştir. Zaten Doç Dr Ali Meydan’ın  iki oda kullanımında iken, Fakülteye yeni bir profesörün gelmesi ile odalardan birisinin bu profesöre tahsisi sonucunda, bu odayı artık kullanmaması ile ilgili yapılan işlemdir. Zaten iki odayı kullanan Doç Dr Ali Meydan, elinde bulunan bir odayı kullanmaya devam ederken, fazladan kullandığı diğer odayı boşaltması yönünde işlem yapılmıştır. Bu yapılan işlem de akademik ve idari geleneklere uygun hiçbir kasıt olmadan yapılmıştır. Daha önceki bütün odaların yerleştirilmesi ve tahsisi de Doç Dr Ali Meydan tarafından yapılmıştır. Ayrıca yapılan haberde fakültede birçok boş odanın bulunduğu ve Doç Dr Ali Meydan’ın  kasıtlı olarak bu odadan alındığı ifadesi yer almaktadır. Oysa Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalında boş oda kalmamış, buna karşılık Doç Dr Ali Meydan’ın kullanımında iki oda bulunmaktadır. Bir odadan ayrılması diğer odasına geçmesi istenmiş, böylece boşalan odaya yeni gelen profesör hocamız yerleştirilmiştir.  Yapılan bu haber tamamen asılsız ve kötü niyetlidir.

            Haberin devamında asıl vahim olan ve beni derinden yaralayan hususların başında gelen husus, “Anlaşılan o ki; askeri vesayetin, 28 Şubat Döneminin kalıntıları hala devam etmekte.. Bu ülkede “görülen lüzum üzerine” bir resmi yazı ile öğrenciler okuldan uzaklaştırıldı ya da atıldı.. gazetecilerin, bürokratların, akademisyenlerin odaları boşaltıldı, tayinleri çıkarıldı, görevlerinden uzaklaştırıldı, işlerine son verildi.. Neden? Görülen Lüzum üzerine..

Amaç sadece bir akademisyene oda boşalttırmak değil onu hizaya getirmek, haddini bildirmek, O’nu küçük düşürmek. Neden? Görülen lüzum üzerine. şeklinde haberde anlatılanlar ile beni askeri vesayetçi gibi bir uygulama yürüten bir kişi olarak gösterilmeye çalışılmış, 28 Şubat olayları örnek verilerek, hakkımda iftira sınırını bile aşan bir hadise ortaya konulmuştur. Oysaki; 28 Şubat döneminde en çok zarar görenlerin içinde ben de bulundum. Bu dönemde üniversitesiyle ilişiği kesilen 200 civarındaki akademisyen insandan birisiyim. Abdülkadir UZUNÖZ’ün yazısında ve bu yazının haber yapılmasında bu asılsız iftira içerikli beyanlar ile akademik olarak başarılarım ve şahsım itibarsızlaştırılmak istenmektedir. Yapılan bu haberin içeriğini ve olayların aslını bu şekilde kamuoyuna duyurmak ve anlatılanların bu şekilde tekzibi zorunludur.”