Bu etapta Nevşehir, Yozgat, Elazığ ve Isparta TFF-Ülker Futbol Köyleri'nde 120 erkek, 40 kız çocuk, futbol eğitiminin yanı sıra sosyal gelişimlerine katkı sağlayacak eğitimler alacak. Ayrıca köylerdeki çocuklar farklı etkinliklere de katılacak.

TFF-Ülker Futbol Köyleri Projesi'nde 2013 yılı eğitim döneminin ilk etabında Balıkesir, Rize, Sakarya, İzmit Gölcük, Sinop ve Erzurum'daki TFF-Ülker Futbol Köyleri'nde, 2000-2001 doğumlu 80 kız çocuk ve 2001 doğumlu 160 erkek çocuk eğitim almıştı.
TFF-Ülker Futbol Köyleri Projesi'nde 2. etapta eğitim verilecek köylerin yerleri şöyle:

2. Etap 01-11 Eylül 2013

• Nevşehir Erkek Futbol Köyü (Avanos Avrasya Hotel)
• Yozgat Kız Futbol Köyü (Çamlık Galata Hotel)
• Elazığ Erkek Futbol Köyü (Tur-Pol Tesisleri)
• Isparta Erkek Futbol Köyü (Eğirdir Nafiz Yürekli Anadolu Otelcilik Turizm Meslek Lisesi Uygulama Oteli)

Nevşehir – Erkek İdari Koordinatör: Selman Çoşkun Antrenörler: Özgür Gökdurna Nejat Karadağ Halit Kılıç Nedim Askeri 


Nevşehir Kamp Günlüğü – 2. Gün

4 Eylül 2013

Nevşehir Futbol Köyü’nün gönüllü ablası Sultan Uzun kampın ikinci gününden mutlu anları yazdı. 


03.09.2013 Nevşehir Futbol Köyü – 2.gün


Yaratıcı dramaya ilk kez tanışan çocuklarımız, ilk günkü tanışma etkinliklerinden dolayı “sıkıcı” düşüncesini bugünkü etkinlikler ve oyunlarla kırmış oldu. Okay Bey’in de onlara bu drama etkinliklerinde katılımı dersi daha da cazip hale getirdi.


Neler yaptık? Çocuklar ekip çalışmasını kavradıkları top taşıma oyununu,  gol sevinci, saha dışı ve içi şiddet, fair play duygularını yansıttıkları resimler oluşturdular.


Antrenmanlar ise aynı hızıyla devam etmekte pek tabi gol atmak işin en eğlenceli kısmı. Bazen sert oynamıyor değiliz kazanmak için ama bu noktalarda fair play duygusunu daha çok öğrenmeye ve sorgulamaya başladık.


Günün son etkinliği kişisel bakım ise çocukların kendilerini daha yakından tanımalarına yardımcı oldu. Diş sağlığı, diş fırçalama , diş ipi kullanımı gibi bilgilendirmelerle günü sonlandırdık.

Nevşehir’den Ailelere Mektup Var

5 Eylül 2013

3 gün öncesinden başlasak mı anlatmaya ? Ankara’dan başlamıştı yolculuğum, hem çocuklarla karşılaşacak olmanın verdiği heyecan hem de belki de çocuklar gibi Nevşehir’e ilk kez gelişimdi benim de. Çok ama çok heyecanlıydım. Otele geldiğimde iki çocuğumuz dışında başka gelen yoktu, ama çok geçmeden onlar da aramıza katıldı. Otele ilk gelişleri… Bunlar kim acaba, nasıllar diye akıllarından geçen farklı farklı düşünceler… Ehh tabii bir de yol yorgunluğu ve açlık. Hepsi birbirinden tatlı ve değerli 40 küçük adam.


Kayıtlara alınamayan ama hafızalardan silinmeyen o ilk anlar, ilk bakışlar… Biraz ürkeğiz desek yalan olmaz hani. Ama biliyoruz belki bir kaç saat, belki bir gün sonra tüm ipler çözülecek ve kendimize dönecek ve bulunduğumuz yere alışacağız. Öyle de oldu zaten. İlk yemek, ilk görüşme, malzemeler de alındıktan sonra azıcık aile özlemi dışında pek bir şey kalmadı. (Biliyorum bu yazıyı da okuyacaksınız , merak etmeyin hepsi çok eğleniyor, atlattık sayılır o evreleri. :) )


Ahh o ilk gün… Antrenmanlar için hepsi o kadar heyecanlıydı ki sabah 8′deki kahvaltı ve 9′da başlayacak antreman için 5′te kalkanlarımız vardı, en geç 6.30′da kalktık sanırım :) Tabi bazılarımız için antremandan önce yaratıcı drama çalışması vardı. Katıldıkça sevdikleri, kendilerini daha yakından tanıdıkları, empati kurdukları, ekip çalışması yaptıkları, bol müzikli bol hareketli drama dersleri.


Ama çocuklarımızın bilmedikleri bir şey daha vardı. Biz hocaları da tüm etkinliklerden sonra onları daha iyi anlamak için onların yaptığı drama çalışmalarını yapıyorduk :) Burada bizler de kendilerimize bir şeyler katmaya devam ediyoruz. – Gülnur ve Selma Abla’ya da teşekkürler hani, etkinliklerde çocukları kıskanmıyor değildim :) -


Bir de çok güzel bir ekip çalışmasıyla devam eden satranç derslerimiz var. Satranç hocamız Hikmet Hoca bilenler ve bilmeyenleri karşılıklı rakip yaparak öyle güzel bir şey yapmış ki. Bilenler hem rakip olan arkadaşlarına oyunu anlatıyor, belki de mağlup olmalarına neden oluyorlardı. Ama bu çocuklar bilgilerini paylaşmayı çok seviyor. Bugün Hikmet Hocamız ekibimizden ayrıldı. Ama ayrılış anı da çok tatlıydı, yüklendiği sırt çantasının ardından su döküldü. Çocuklar satrancı çok sevdi, “Çabuk gidin, çabuk dönün hocam” dediler bu dökülen su ile.


Sevgili ailelerimiz, çocuklarımız sağlıklarını da ihmal etmiyorlar ;) Bugün beni en çok mutlu eden olaylardan bir tanesi ise dün gene kişisel bakım eğitiminden sonra yerimde duramayıp , mesleğin de verdiği bir duyguyla diş fırçalamayı, ağız bakımını anlatmıştım ama maalesef odada unuttuğum diş ipim yanımda değildi ve kullanımını gösterememiştim. Bugün kapımı çalıp “Sultan Abla, diş ipini nasıl kullanıyoruz?” diye sormalarına ne kadar sevindiğimi anlatamam. Bir de Barbaros var. Dişi oynuyormuş, çekmemi istedi. Keşke eğitimimin başında olmasaydım demedim değil.


Yarın gezi günümüz bakalım hangi hikayelerle geri döneceğim :)

Sultan Uzun


Nevşehir Futbol Köyü Gönüllü Ablası