Etnik köken ve mezhep farklılıklarının asla gündeme gelmeyerek, ülkemizin topraklarının savunulması için cepheye koşan bu toprakların şerefli ve cesur insanları, bu birlik ve beraberlik ile tüm Dünya'ya adeta bir ders vermiştir. Fakat bugünlerde ülkenin en yetkili isimlerinin ağızlarında dolaşan etnik ayrımcılık sözleri, mezheplere dair ayrıştırmalar ve ülkenin adeta bölünmesinin yolunu açacak uygulamalar bizleri yine derinden yaralamakta ve adeta Çanakkale Ruhu'nun egemen olduğu bu topluma nifak tohumlarını ekmektedir.
Geleceğimizin teminatı olan ülkemizin genç neslinin, dış ve iç mihraklı oynanan oyunları görmesi ve gereken tedbirleri alması açısından tarihin tozlu raflarında yer alan olayları yeniden özümseyerek hareket etmeleri gereklidir. Gençliğe hitabeye nakış nakış işlenmiş gerçekleri yeniden yaşamaya gebe olan ülkemiz, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün "Vazifeyi İhmale Sürükleyen Merhamet Memlekete İhanettir!" sözü ile yeniden bir dirilişe, yeniden var olma mücadelesi vermenin adımlarını atmalıdır.
Son dönemlerde memleket meselelerine duyarlı şehit ailelerine yapılan yakışıksız tavırlar, gazilerimize ile ilgili yapılan üslupsuz ve utandırıcı açıklamalar eminiz ki bugün açıklama yapacak birçok kişi ve kuruluşun gözünden kaçacak, sadece mutluluk ve zafer çığlıkları gündemde olacaktır. Üstünde yaşadığımız ve kan ile kazandığımız bu topraklar için canını veren şehitlerimiz, kolunu bacağını yada herhangi bir uzvunu kaybederek "vatan sağolsun" diyen gazilerimizin değer görmediği bir ülkede zafer ve mutluluk sarhoşluğundan bahsetmek bizlerin en büyük utancı olacaktır.
Bu vesile ile Çanakkale Deniz Zaferi'nin 98. yıldönümünü onur ve gururla kutluyor, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatan savunması noktasında kanını toprağa akıtıp canlarını vererek şehadet şerbeti içmiş tüm şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyor, rahmet ve minnetle hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Ruhları şad olsun.
