S. Ahmet Arvasi’nin Eğitim Anlayışı

İnsandaki iç güzelliği arayan ve aratan, eğitimci, mütefekkir S. Ahmet Arvasi; “Türk-İslam Ülküsü”ne kendini vakfetmiş, bu uğurda bedeller ödemiş önemli bir şahsiyettir. Arvasi’nin Türkçülük anlayışında ırkçılık yoktur, aidiyet vardır. Arvasi’nin İslam anlayışında ötekileştirme yoktur; İslamiyet’in özündeki birleştiricilik vardır. Bu iki değeri o kadar iyi özümsemiştir ki Türklük bedeni, İslam ruhu olmuştur.

Gelenekten gelen değerlerle, çağın ilmini, yerli ve milli unsurlarla harmanlayan Arvasi, İslamî değerlerle eğitimin nakşedilmesini savunmuştur. “Arvasi, milliyetçiliği bir milletin kendini ekonomik, kültürel, sosyal, politik yönden güçlendirmesi ve başka millet ve gruplara sömürtmeme çabası olarak anlamaktadır. Bu açıdan yapılacak ilk işin, yurdumuzu, halkımızı ekonomik, kültürel, sosyal ve politik yönden modernleştirmek, güçlendirmek, yabancı ve zararlı etkilerden kurtarmak olduğunu ifade etmektedir.”(Özdemir, 2005:27). Bu tespitte de açıkça görüldüğü gibi ülkemizin yerli ve millî bir müfredata ihtiyacı her zamankinden fazladır. İslamiyet’in son kalesi Türkiye; silahla, savaşla fetholunamaz. Haçlı Seferleri sonuçları, I. Dünya Savaşı, Çanakkale Savaşı, İstiklal Savaşı, 15 Temmuz 2016 hain darbe girişimi silahla teslim alınamayacağımızın en büyük ve en somut örneklerini teşkil etmektedirler.

Bizleri eğitim sistemimizi bozarak başkalaştırma çabasına girişen Batı, eğitim yoluyla yenmeye çalışmaktadır. Genç nüfusuyla bulunduğu coğrafyanın ve Avrupa’nın yüksek potansiyelli ülkesi Türkiye, bilim üreten değil; bilimin açık pazarı haline getirilmek istenmiştir. Yerli ve milli kaynaklarıyla bugün kendi uçağını, silahını, tankını, SİHA’sını üreten Türkiye, küllerinden yediden dirilişi yaşamaktadır. Bilimin kaynağı olan Türk-İslam medeniyeti özüne yaklaşmaya başlamıştır.

Arvasi’nin eğitim anlayışında; eğitimin tanımı ve önemi, terbiye, milli tecrübe, fırsat ve imkân eşitliği, eğitimde özel teşebbüsün önemi, sosyal kalkınmada eğitimin önemi, donanımlı eğitimcilerin yetiştirilmesi, aile, okul, kültür, yüksek öğretim, yabancı dil eğitimi, ahlak ve din eğitimi gibi ana başlıklar karşımıza çıkmaktadır. Bu başlıkları teker teker açıklama çabasına girişmeyeceğim. Yazımızın başlığında ‘ S. Ahmet Arvasi’nin Eğitim Anlayışı’ dedik ama işin özü medeniyetler kuran asil milletimizin gelenekten getirdiği öz değerler, ilahi Kelimetullah, Türk-İslam birliğidir. İslamiyet’te ırkçılık, anlayışsızlık, ötekileştirme yoktur. İlk emri “Oku!” olan yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in ışığında, peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav) önderliğinde, toplumsal değerlerimizle özenmiş bir eğitim modeli gerekmektedir. Bu ifadeleri dile getirirken kastım gericilik, bağnazlık, kapalı bir eğitim modeli değildir. Çağın ilmiyle gelişen, geliştiren, üreten bir eğitim modeli özlemekteyiz. Osmanlı medeniyetinde de eğitim anlayışı böyle değil miydi? Müslüman, gayrimüslimekarışmaz; gayrimüslim ötekileştirilmez, hoşgörü ve nezaketle yüzyıllarca bir arada yaşamış medeniyetin torunlarıyız biz. Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede Türkçe ezan tartışmaları hala gündemde tutulmaya çalışılıyor. Nerede bizim hoşgörümüz? Arvasi’ye göre toplumsal dayanışmayı tesis etmek, milli birlik ve bütünlüğümüzü korumak için din eğitimi doğru bir şekilde sağlanmalıdır. Asım’ın nesillerini sağlıklı bir ruhsal gelişimle yetiştirmek için sistemli, programlı ve nitelikli bir din eğitimi planlanmalıdır.

Eğitimle milliyetçilik anlayışının kuşaktan kuşağa aktarılması diğer bir husustur. “Arvasi Türk milliyetçiliğini, İslam’ın iman ve şuuru içinde yücelmeyi gaye edinen ve Türk’ün mutluluğunu burada arayan bir hareket olarak görmektedir. Arvasi’ye göre Türk milliyetçiliği sadece bir aydın zümre hareketi değildir. Bütün nesil, dilim ve tabakaları ile Türk milletini kucaklayan bir fikir ve harekettir. Onun programı ‘Çağdaş Türk İslam Ülküsü’nü sosyal, kültürel, ekonomik ve politik yönleri ile gerçekleştirmektir. Büyük ve güçlü Türk devletini gerçekleştirme iradesini daima ayakta tutmaktır.”(Özdemir, 2005:27).

Arvasi, ırkçı bir milliyetçilik anlayışına sahip olmadığını şöyle ifade etmektedir: “Yine tarih göstermiştir ki, bütün İslam âlemi, ‘Gayesi İslam olan Türk Milliyetçilerine’ yardım etmek ve asırlarca İlayıKelimetullah için mücadele veren Türk Milleti etrafında kenetlenmek zorundadır. Biz, bu sütunda, rengi ve makyajı ne olursa olsun, her türlü emperyalime karşı çıkacağız. Milletimiz ve beşeriyeti tehdit eden tehlikeleri bir bir gözden geçireceğiz. Yani, soydaşlarımızın ve dindaşlarımızın dertleri ve meseleleri yanında, mustarip beşeriyetin meselelerine de parmak basacağız. Yüce Allah dilerse, İslam’ın âlemşümul bir mesaj olduğunu, şu anda çıkmaza düşen insanoğluna anlatmaya çalışacağız. İnsanlık âlemine anlatacağız ki İslam, beşeriyetin fıtratına uygun bir din olmanın yanında, topyekûn bir hayat nizamıdır. Biz, Türk-İslam kültür ve medeniyetinin yeniden ihyası davasını, dar bir çerçeve içinde görmüyoruz. Tıpkı Şanlı Peygamberimiz, Yüce Sahabi kadrosu ve aziz ecdadımız gibi kucağımızı ve kollarımızı, tam bir fetih ruhu ile sonuna kadar açmak istiyoruz. Evet, biz böyle yola çıktık. Bakalım Mevlamız ne gösterir.” (Özdemir, 2005:47). İslam’ın son kalesi Türkiye, evvel Allah liderimiz, ümmetin umudu Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 2023 hedeflerine hızla ilerliyor. Bu hızlı ilerleyişin eğitim temellini sağlam tutarak, kuşaktan kuşağa aktarmamızı sağlamak da acildir, elzemdir.

Hayatını insanlara vakfeden, eğitimci, mütefekkir 31 Aralık 1988 tarihinde ebedi hayata irtihal eden merhum S. Ahmet Arvasi’yi bir kez daha muhabbet, saygı, sevgi ve hayır dua ile yâd ediyorum. Onun eğitim anlayışı aziz milletimiz için önemli bir mirastır.

Metin SAKINÇ

Eğitimci-Yazar

KAYNAKÇA:

ARVASİ, S. Ahmet, Doğu Anadolu Gerçeği, Türk Kültürünü Araştırma EnstitüsüYayınları, İstanbul, 1986.

ARVASİ, S. Ahmet, Eğitim Sosyolojisi, Burak Yayınevi, İstanbul, 1998.

ARVASİ, S. Ahmet, Kendini Arayan İnsan, Burak Yayınevi, İstanbul, 1998

ÖZDEMİR, Şuayip, Seyyit Ahmet Arvasi’nin Hayatı Eserleri ve Eğitim Üzerine Görüşleri, Huzur Matbaası, Malatya, 2005.