İl sağlık Müdürlüğü Alzheimer hastalığı konusunda bilgilendirmelerde bulundu.
Açıklamada; “Alzheimer Hastalığı ilerleyici nörodejeneratif bir bozukluktur. Hastalık insidans ve prevelansı, mortalite oranları, bakım maliyetleri ile bakıcılara ve topluma genel etkileri açısından önemli bir halk sağlığı sorunudur. Beynin, öncelikle hafıza olmak üzere, tüm bilişsel fonksiyonlarında ilerleyici kayba neden olan bir hastalığıdır. Alzheimer hastalığının en genel tipi demanstır. Her Alzheimer hastası demanslıdır ama her demans hastası Alzheimer hastası değildir. Çünkü demansa neden olan birçok başka hastalık bulunmaktadır. Bu nedenle sıklıkla ve kimi zaman yanlışlıkla, Alzheimer hastalığı ile demans terimleri birbiri yerine kullanılmaktadır. Alzheimer Nedir? İlerleyen yaşla birlikte, Alzheimer hastalığının görülme sıklığı artar ancak Alzheimer hastalığının, normal yaşlanmanın kaçınılmaz sonucu olmadığı bilinmelidir. Normal yaşlanma sürecinde beyinde yapısal bir takım değişiklikler olur ama bilişsel/zihinsel yetilerde belirgin bir kayıp söz konusu değildir. Alzheimer hastalığında ise, belirgin şekilde “yeni bilgileri öğrenme güçlüğü” vardır. Alzheimer bir ruh hastalığı değildir ama hastalığın seyri süresince psikiyatrik bulgular eklenir bu nedenle bir psikiyatri hastası ile benzerlik gösterebilir. Alzheimer hastalığı öldürücü değildir, ama yaşanılan durumlar nedeniyle yaşam süresi etkilenebilir. Alzheimer Hastalığının Belirtileri 1. Hafıza sorunları 2. Düşünme ve nedenselleştirme zorluğu 3. Karar vermede güçlük, 4. Kelime bulma güçlüğü, 5. Aritmetik işlemlerde güçlük, 6. Kişilik ve davranış değişiklikleri, 7. Kaybolmalar, 8. Eskiden kolaylıkla yapabildiği işlevleri yapma güçlüğü. Alzheimer Hastalığı Süreci ve Evreleri a) Erken dönemde, hafif ve genellikle ihmal edilen belirtiler vardır. Unutkanlık, yorgunluk, kelimeleri hatırlayamama, yeni şeyleri öğrenememe, sosyal davranış ve karar verme bozukluğu olur. b) Orta dönemde, günlük yasam aktivitelerinin sürmesini engelleyen belirgin düzeyde belirti ve problemler ortaya çıkar. Kaybolmalar, motor yetilerde bozulma, huzursuzluk, agresyon, sosyal ilişkilerde bozulma ve paranoya vardır. c) İleri dönemde hasta bakım verenlere tam bağımlı hale gelir, fiziksel bozukluklar da eklenir. Mesane ve bağırsak kontrolünde bozulma, konuşma ya da basit emirlere uymada bozukluk, hayal görme, emosyonel bozukluk, farkındalık halinin kaybı ve sürekli dolanıp durmalar vardır. Alzheimer Hastalığında Tanı ve Tedavi Alzheimer Hastalığı tanısını tek başına koyduracak bir test yoktur. Demansın varlığı kanıtlandıktan sonra, demansa neden olabilecek diğer tüm durumların olmadığının gösterilmesi gerekir. Bu nedenle; Alzheimer hastalığı tanısı için nörolojik muayene, kan testleri, zihinsel testler, beyin görüntülemesi yapılmalıdır. Bazı durumlarda ise; EEG, SPECT, lomber ponksiyon ve psikiyatri konsültasyonu gerekebilir. Alzheimer hastalığının kesin tedavisi henüz olmamakla birlikte süreci yavaşlatmak ve bazı belirtilerin şiddetini azaltmak mümkündür. Bu nedenle erken ve doğru tanı çok önemlidir. İnsidans ve Prevelans Durumları Alzheimer hastalığında riski artıran bazı durumlar vardır; 60 yaş üzerinde risk artmakta, 80-90 yaşından sonra risk sabit kalır, kadınlarda daha sık görülür, hastalık süresi daha uzundur, eğitim düzeyi arttıkça hastalığın ortaya çıkışı gecikir. Bazı genetik özellikler, Alzheimer hastalığının ortaya çıkışını kolaylaştırır. Dünyadaki Durum Dünya genelinde 2015 Yılında 46,8 Milyon Demans vakası bulunduğu, bu sayının 2050 yılında 131,5 milyona çıkacağı öngörülmektedir. 2015 Yılında Dünya Genelinde 9,9 Milyon Yeni Demans vakası beklenmektedir. 60 yaşındaki bölgesel nüfus dikkate alındığında Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’da demans prevelans ve insidansı yüksek seyretmekteyken, bunları Latin Amerika ve Şili ile Batı-Pasifik komşuları onu takip etmektedir. Demansın insidans ve prevelansı Alzheimer gibi 70-80 yaş aralığında artmaktadır. En yüksek artış orta ve düşük gelirli ülkelerde görülmektedir. 2015 yılında düşük ve orta gelir düzeyindeki ülkelerde yaşayan insanların % 58’inde demans görülmekte iken 2030 yılında % 63’e, 2050’de ise % 68’ e çıkması beklenmektedir. 2015 yılında demansın dünya genelinde 818 milyon dolar olup 2018 yılında 1 trilyon dolara, 2030 yılında ise 2 trilyon dolara çıkması beklenmektedir” ifadelerine yer verildi.