Son günlerde grip vakalarında önemli bir artış yaşanıyor. Uzmanlar, kış hastalıkları ve domuz gribinden korunmak için beslenme önerilerinde bulundu. 

Soğuk algınlığı ve gribe yakalanılmasını azaltacak ve hastaları rahatlatacak 18 tavsiye şöyle:

"-Sık el yıkama alışkanlığı edinin. Ellerine hapşıran hastaların dokunduğu eşyalarda virüsler saatlerce ve hatta günlerce canlı kalabilir. Bu eşyalara dokunan sağlıklı bireylere virüsler bulaşabilir. Elinizi yıkama imkanınız yoksa el temizleyici spreyler kullanın.

Yüz vücuda giriş olduğu için gözler, burun veya ağızla oynama veya dokunma alışkanlığından kaçının. Soğuk algınlığı ve grip virüsleri, sıklıkla yüzle olan temasla bulaşabilir. Hapşırma sonrası ellerinizi yıkamadan önce gözlerinize veya ağzınıza dokunmayın. Bu kurala uyarak, aynı virüsle hastanın tekrar hastalanmasına engel olabilirsiniz.

Burun akıntısını yutmayın, sümkürerek çıkarmaktan kaçınmayın. Bu sizin vücudunuzdan enfeksiyona neden olan mikroorganizmaların atılma yoludur. İki burun deliğini birden tıkayarak sümkürmek, kulağa basınç artışına ve mikropların kulağa kaçmasına neden olabilir. Bu nedenle her bir burun deliğini ayrı ayrı tıkayarak diğerinden sümkürme yapın. Hapşırma ve sümkürme esnasında kağıt mendil kullanın ve bu mendili bir çöp kutusuna atın. Kağıt mendil bulamadığınız takdirde sol elinizin dirseğine doğru hapşırın.

Bol vitamin alın. Vitaminleri ilaç olarak almak yerine koyu yeşil, kırmızı ve sarı renkteki meyve ve sebzeler tüketerek sağlayın. C vitamini

 bağışıklık sisteminizi güçlendirerek hastalanmanıza engel olacak veya hastalandığınızda virüslere karşı bağışıklık sisteminize güçlü bir destek sağlayacaktır. Sebze ve meyve yeme imkanınız olmadığı takdirde vitamin hapları tavsiye edilebilir. Çinko, kalsiyum, magnezyum ve demir gibi mineraller de faydalıdır.

Sıcak tavuk suyu çorba, hem sıvı hem de protein alımı için gayet faydalıdır. Çorbanın sıcaklığı burun ve boğaz şikayetlerini azaltır.

Her gün bir kase kaymağı alınmış yoğurt yemenin soğuk algınlığını yüzde 25 oranında azalttığı bazı çalışmalarda gösterilmiştir. Yoğurdun içindeki faydalı bakterilerin vücudun soğuk algınlığı ve griple girdiği savaşta bağışıklık sistemiyle ilgili maddelerin üretimini uyararak, yararlı olduğu düşünülmektedir.

Sigara içilmemesi önerisi

Burun ve akciğerlerimizi döşeyen örtünün üzerinde ince yapışkan bir sıvı tabakası vardır. Bu tabakayı hareket ettirerek temizliği sağlayan ve saniyede 10 defa hareket eden süpürge gibi tüyler bulunur. Sigara dumanı bu yapışkan sıvıda kurumaya, tüylerde felç meydana getirerek virüslerin temizlenmesine ve solunum yollarından uzaklaştırılmasına engel olur. Bir tek sigaranın içilmesiyle solunum yolu tüylerinde 30-40 dakika kadar felç meydana gelmektedir. Bilimsel çalışmalar sigara kullananların daha ağır ve daha sık soğuk algınlığına ve gribe yakalandıklarını göstermektedir. Sigara dumanı ile aynı mekanda bulunmak dahi tek başına bağışıklık sistemine zarar verebilmektedir.

Alkol kullanımı bağışıklık sistemini çeşitli yollarla baskılar. Ağır alkol bağımlılarında enfeksiyonlar ve komplikasyonları daha sık meydana gelmektedir. Alkol, vücutta su kaybına da neden olarak zarar vermektedir.

Grip mevsiminde kalabalık ortamlardan ve hastalanmış kişilerle yakın ilişkiden kaçının. Tokalaşma, sarılma ve öpüşme yerine Japonlar gibi başınız ile selamlaşın. Eğer onlarla tokalaşmak gibi bir temas zorunluluğu söz konusu olduğunda ilk fırsatta ellerinizi yıkayın.

Hastalandığınızda vücudunuzun enerjisinin önemli bir kısmı bağışıklık sisteminin artan ihtiyacına verileceği için enerji sağlayan sağlıklı gıdalar alınız. Bal, enerji veren, öksürüğü rahatlatan ve mikropları öldürücü tesirleri olan bir gıdadır. Ağızdan alınan içeceklere bal eklenebilir. Ancak bal 1 yaşından küçük çocuklara verilmemelidir.

İstirahatin yararı

Stres ve aşırı yorgunluk bağışıklık sistemini zayıflatan bir faktördür. Stresinizi azaltacak meditasyon, gevşeme egzersizleri ve istirahat yararlıdır. Akşamları erken yatarak bağışıklık sisteminizin hastalıkla mücadelesinde gerekli enerjiyi sağlamalısınız.

Ateşiniz olmadığı sürece egzersizlerinizi ihmal etmeyin. Egzersiz vücut ısısını arttırarak vücudunuzu işgal etmiş olan mikropların tahrip edilmesine yardım eder. Egzersiz sırasında terleme ve bol sıvı alımı ile vücut sıvıları tazelenir, toksinler atılır. Düzenli egzersiz, vücudunuzda soğuk algınlığı ve grip virüsleri ile mücadele eden hücreleri arttırır.

En az 8 bardak su

Vücudunuzun günde 8 su bardağı suya ihtiyacı vardır. Hastalandığınızda en az bu kadar, tercihen daha fazla su içmelisiniz. Ilık su, zencefil, bal, limon, tarçın, adaçayı, ıhlamur, ekinezya çayı gibi içecekler yararlıdır. Süt ve sütlü içecekler vücut salgılarında koyulaşmaya neden olacağı için soğuk algınlığı veya grip durumunda içilmemelidir.

Havanın durumuna göre terlemeyecek ve üşümeyecek şekilde giyiminizi ayarlayın. Serin ortamlarda başlık, bere, boğazlı kazak, yünlü çorap giyilebilir. Ilık ortamlarda fazla giysiler çıkarılmalıdır. Soğuğa maruz kalma ve/veya ıslanma bağışıklık sisteminde zayıflamaya neden olur. Eğer soğuğa maruz kaldıysanız veya yağmurla ıslandıysanız en kısa zamanda vücudunuzu ısıtmalı ve kurulanmalısınız.

Buhar banyosu, sıcak bir hamam veya sauna ortamı çok yararlı olabilir.

İlave bir yastık kullanmanız burun tıkanıklığınızı azaltarak, daha rahat bir uyku sağlayacaktır.

Soğuk algınlığı ve grip hastalıkları virüsler tarafından meydana geldiği için antibiyotikler etkili değildir, kullanılmamalıdır. Antigripal ilaçlar alınabilir. Ancak 5-7 gün sonra durumunuz düzelmediği takdirde bakteriyel enfeksiyonlar gelişebildiği için antibiyotikler kullanılabilir.

Grip aşısı her yıl kendini değişikliğe uğratan grip virüsüne karşı yeniden üretilen bir aşıdır. Eylül-Ekim ayları yapılması için en uygun bir

 zamandır. Kronik hastalığı, bağışıklık sistemi zayıf olanlara ve yaşlılara mutlaka yapılmalıdır.

Soğuk algınlığı veya gripli durumda uçak yolculuğu sırasında özellikle inişte östaki tüpünün kulak basıncını dengeleyememesi nedeniyle ciddi kulak rahatsızlıkları meydana gelebilir."

 

Hastalıklardan korunmak için öncelikle güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak gerekir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için ise öncelikle antioksidan besinlerle yeterli ve dengeli bir şekilde beslenilmelidir. Taze sebze ve meyvelerin tüketilmesi, besin çeşitliliğinin sağlanması hastalıklarla savaşmak için önemlidir. Bu dönemde vücut direncini artırmak için antioksidan özelliğe sahip A, C, E vitaminlerin, selenyum, çinko, magnezyum gibi minerallerin, omega 3 ve 9 yağ asitlerinin alımı arttırılmalıdır. 

 

C VİTAMİNİ GÜÇLÜ BİR ANTİOKSİDAN

Güçlü bir antioksidan olan C vitamini bağışıklık sistemini güçlendirir ve toksinlerin atılmasını sağlar. Maydanoz, ıspanak, yeşilbiber, tere, roka, portakal, mandalina, limon, kivi, greyfurt, kuşburnu gibi turuncu ve yeşil sebze, meyveler bol miktarda C vitamini içermektedir. E vitamini kaynakları olan; yeşil yapraklı sebzeler, fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar, kırmızı-mor meyveler ve kuru baklagillerin yeterli miktarlarda tüketilmesi önemlidir. E vitamini soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırmaktadır.

 

ENFEKSİYON SAVAR BESİNLER

Enfeksiyona karşı koruyucu olarak bilinen A vitamini; balık yağı, yumurta, havuç, brokoli, ıspanak, marul, domates ve sarı sebzelerde bulunur. Bir orta boy patates günlük A vitamini ihtiyacının yaklaşık iki katını karşılamaktadır. Balık, balık yağı, fındık ve cevizde bulunan omega-3 yağ asitleri güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Ayrıca zeytinyağı, fındık yağı gibi sıvı yağlarda bulunan omega-9 yağ asitleri de bağışıklık sistemini olumlu etkiler. Kefir, yoğurt gibi probiyotik olan besinler bağırsaklardan vitaminlerin emilimini arttırarak hastalıklara karşı koruyucu etki sağlamaktadır.

 

BAL VE SARIMSAK DOĞAL İLAÇTIR

Doğal ilaç olarak nitelendireceğimiz bal ve sarımsak da kış aylarında tüketilmesi gerekir. Bal, soğuğa ve soğuk algınlığına karşı ağız, boğaz ve bronşlardaki rahatsızlıklarda ve enfeksiyonlarında doğal bir ilaç olarak kullanılabilir. Sarımsak önemli bir antioksidan kaynağıdır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Soğuk kış aylarında çorbalarda ve yemeklerde kullanılabilir.

Kaynak :Kar360 / Milliyet