Kolorektal kanserler hem kadınlarda hem de erkeklerde Türkiye’de üçüncü sırada yer almakta. Erkeklerde yüz binde 22,8 ve kadınlarda ise yüz binde 13,8 sıklığında görülmekte.
Risk Faktörleri:
Kolorektal kanserin kesin sebebi bilinmemekte olup en bilinen risk faktörleri şunlardır;
* Aşırı kilolu veya obez olmak
* Fiziksel olarak aktif olmamak
* Fazla miktarda işlenmiş gıda veya kırmızı et tüketimi
* Alkol Kullanımı
* Sigara
* İleri yaş
* Ailede benzer kanser öyküsü bulunması
Bazı Genetik Hastalıklar:
* Belli genlerdeki değişiklikler kolorektal kanser riskini arttırır. Herediter nonpolipozis kolon kanser (HNPCC) kalıtımsal (genetik) kolorektal kanserin en yaygın tipidir.
* Familyal adenomatöz polipozis (FAP) kolon ve rektumda kalıtımsal poliplerle karakterize nadir bir durumudur. APC adında özel bir gendeki değişiklikler sonucu olur.
* Daha önceden kolorektal kanser geçirmiş olmak: Kolorektal kanser öyküsü olan bir kişide tekrar kolorektal kanser gelişebilir.
* Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı: Bağırsakta adı geçen iltihabi hastalığı olanlarda kolorektal kanser riski artmıştır.
Kalın bağırsak kanserlerinden korunmada tarama yöntemlerinin yanı sıra riski azaltıcı bazı basamaklar da mevcuttur. Örneğin fiziksel egzersiz, aşırı kilolardan kurtulmak, sigara ve alkol kullanmamak, yüksek lifli, düşük yağ içerikli gıdaları tüketmek bunlardan birkaçıdır.
Belirtiler:
Kolorektal kanserlerde en sık görülen belirtiler şunlardır;
* Bağırsak alışkanlıklarında ishal-kabızlık gibi değişikliklerin meydana gelmesi ve bu değişikliklerin birkaç günden uzun sürmesi
* Bağırsakta tam boşalmama hissi
* Dışkıda kan (parlak ya da koyu kırmızı), veya dışkı renginde koyulaşma
* Karında şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikâyeti
* Bilinen bir neden olmaksızın kilo kaybı
* Sürekli yorgunluk
Tanı:
Sağlık Bakanlığımızın “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile toplum tabanlı kanser taramalarına yönelik, ülke genelinde yerleşik ve mobil Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurulmuştur.
Diğer kanserlerde olduğu gibi kolon kanserleri de iyice büyüyene kadar belirti vermezler. Bu nedenle amaç, daha kanserde belirti yokken tümörü ortaya koymak olmalıdır. Belirtiler gelişmeden önce bir kişinin kanser için taranması poliplerin ve kanserin erken tanınmasında yardımcı olur. Poliplerin erkenden tanınıp çıkartılması, kolorektal kanseri önleyebilir. Erken tanı konulduğunda, kolorektal kanserin tedavisi daha etkin olabilir.  Bu nedenle, 50 yaş üstündeki kişiler izlenmeli ve kolorektal kanser için artmış riski olan kişiler daha erken tarama programına alınmalıdır. Taramada ülkemizde “gaitada gizli kan testi” uygulanmakta ve bu testi 50-70 yaş arasındaki herkesin 2 yılda bir yaptırması önerilmektedir.
Dışkıda gizli kan saptanıp kolonoskopi yapılan kişilerde henüz kanserleşmemiş polip halindeki tümörler tespit edilerek kanser gelişmesi önlenebildiği gibi kanser gelişmiş olan olgularda da erken teşhis ile ölüm oranları azaltılmaktadır.
Ülkemizde de KETEM’lerde ve Aile Sağlığı Merkezlerinde 50-70 yaş arasında kadın ve erkek nüfusa; kalın bağırsak kanseri taraması gaitada gizli kan kiti yardımıyla hızlı, pratik ve güvenilir şekilde ücretsiz olarak 2 yılda bir yapılmaktadır. 50 yaşından sonra her 10 yılda bir de kolonoskopi önerilmekte. Taramalarınızı yaptırmak için KETEM, TSM ve Aile Hekimlerine başvurunuz.