Açıklamada; “Kurban bayramında tatlı şekerleme çay kahve tüketimi arttığı gibi kırmızı et tüketimi de artmaktadır. Kırmızı et doymuş yağ ve kolesterol içeriği yüksek bir besindir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içerikleri yüksektir. Görünür yağlar ayrılsa dahi kırmızı etin ortalama yağ içeriği %20’dir. Özellikle fazla kilolu olan, kalp-damar hastalığı,diyabet ( şeker hastalığı ), hipertansiyon, mide-barsak rahatsızlığı olan bireyler ve yaşlılar beslenmelerine dikkat etmelidir. Kurban bayramında sağlık, etlerin kesim aşaması ile başlar, mutlaka veteriner kontrolünden geçmiş kurbanlık alınmalı, kurbanın kesimi, etin nakli muhafazası, pişirilmesi hijyen kurallarına uyulmalıdır.
Etler Nasıl Saklanmalıdır?
Birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kağıda sarılmalı ve buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Bu şekilde hazırlanan etler, buzlukta -2 derecede birkaç hafta, -18 derece derin dondurucuda ise daha uzun süreyle saklanabilir. Etlerin, "oda ısısında açıkta bırakılacak şekilde değil", yine buzdolabının alt bölmesinde çözünmesi sağlanmalıdır. ,  Çözünen et hemen pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır. 
Kurban Etlerini Nasıl Pişirmeliyiz?
Sağlıklı bir bayram geçirmek için yüksek tansiyon, obezite, kalp-damar, mide-bağırsak ve şeker hastalığı olan kişilerin doğru beslenmesi çok önemlidir. Kırmızı et, iyi kalitede hayvansal proteinin yanı sıra; demir, çinko, fosfor, magnezyum mineralleri ile B ve A vitaminleri içermektedir. Fakat C ve E vitamini içermemektedir. Bu nedenle etlerin tek başına değil, C vitamininden zengin sebzelerle beraber pişirilmesi veya tüketilmesi besin çeşitliliğinin sağlanması açısından sağlıklı bir yöntemdir. Aynı zamanda sebzelerde bulunan C vitamini, demir emilimini de artıracaktır. Kurban Bayramı'nda görülen yanlış alışkanlıkların başında kurban etlerinin kesildikten hemen sonra kahvaltıda tüketilmesi gelmektedir. Etler sindirimi zor besinlerdir ve yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, hem pişirmede, hem de sindirimde zorluğa sebep olur. Özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra tüketilmelidir. Bayramda tüketilen etin miktarı kadar pişirme yöntemi de önemlidir. Etler ızgara haşlama ve fırında ya da tencerede sebze ile birlikte pişirilmelidir. Etler ızgarada pişirilecekse vitamin kaybını önlemek ve kanserojen madde oluşumunu engellemek için etler ateşten 15cm uzakta olmalıdır ve kömürler kor halini aldıktan sonra etler pişirilmelidir. Et kullanılarak yapılan sebze ya da kurubaklagil yemeklerine yağ ilave edilmemelidir. Özellikle katı yağlar, et yemeklerinde kullanılmamalıdır, etin kendi yağı ile pişmesi sağlanmalıdır.
Kavurma, kızartma gibi yağlı etlerden uzak durun. Kurban bayramının geleneksel yemeği haline gelen kavurmanın içine tereyağı veya kuyruk/iç yağı eklemeden, kendi suyunda, kısık ateşte pişirme yapılmalıdır. Mutlaka yanında  çoban salata veya taze nane-maydanoz tüketin.
Öneriler ;
-  İlk öğününüz 2 bardak su ardından hafif bir kahvaltı olsun.
-  Mutlaka 3 öğün yemek yiyin.
-  Günde 1 porsiyondan fazla tatlı tüketmemeye özen gösterilmelidir. Ağır hamurlu tatlılar ve çikolatalar yerine, sütlü tatlıları veya meyve tatlıları tercih edilmelidir.
-  Ziyaretlerde açık çay tercih edin ve günde 1 fincan kahveyi geçmeyin. Bozulmuş barsak hareketlerinizi düzenlemek için vücudunuza yardımcı olun. Rezene, anason, tarçın, yeşil çaydan oluşan bir karışım sizi rahatlatacaktır.
- Tabağınızın ¼ ünü kırmızı et kalan kısmını ise sebze yemekleri ve salatadan oluşturun, bunun yanında tam buğday ekmeğinizi veya bulgur pilavınızı tüketmeyi unutmayın.
-  Kırmızı et öğle öğününde tüketilmeli, akşam öğününde ise sebze, kurubaklagil gibi posa içeriği yüksek yemekler tercih edilmelidir.
-  Et hazırlamada kullanılan kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyveleri doğrama işlemi yapılmamalıdır.
-  Pişirme yöntemi olarak; haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan ve kavurma yönteminden kaçınılmalıdır.
-  Genel olarak sakatat tüketimi de artmaktadır. Ancak özellikle kolesterol hastaları ile kalp-damar hastalığı riski taşıyan kişiler sakatat tüketiminden kaçınmalıdır.
-  Günlük (2-2.5 lt) 10-12 bardak su tüketimine dikkat edilmelidir.
-  Ara öğünlerde taze sebze meyve tüketimine önem verin. Elma ,armut, ayva gibi meyvelerinizi iyi yıkadıktan sonra kabuklu tüketmeye özen gösterin.
-  Meyve suları, asitli/gazlı içecekler yerine açık çay, bitki çayları veya ayran tüketilmelidir. Fazla çay ve kahve tüketimi yerine bitki çayları tercih edilmelidir.
-  Gaz, hazımsızlık ve şişkinlik şikâyetleri için rezene, anason, kimyon, tarçın, papatya ve melisa bitkilerinden yardım alınabilir.
-  Fiziksel aktivitelere bayram boyunca da dikkat edilmeli, günlük tempolu yürüyüşlere devam edilmelidir.
-  Tuz tüketimi sınırlandırılmalıdır. 
-  Etlerin yanına asitli, gazı içecekler yerine ayran-yoğurt-cacık tercih edin tüketin” ifadelerinde bulunuldu.