Ağrılı diz, omuz el ve ayak bileği hastalıklarında, kıkırdak lezyonlarında ve eklem içi iltihaplı hastalıklarda eklem içindeki harabiyeti engellemek için ve iyileşmeyi sağlamak adına dünyada bir çok yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemlerden biri de PRP dediğimiz Platelet Rich Plasma yöntemidir. Bu yöntem dünyada kabul görmüş yöntemlerden biridir.Bu yöntem sayesinde bir çok insan ameliyat olmaktan kurtulmuştur.

PRP yada diğer adıyla   Platelet Rich Plasma nedir?

         “ PRP kişinin kendi kanından hazırlanan ve tıbbın birçok alanında iyileşmeyi uyarmak ve düzenlemek için kullanılan bir yöntemdir. PRP hazırlama kiti yardımıyla, hastadan 10-60ml arasında kan alınır, bu kan tek kullanımlık özel filtreler ve santrifüj cihazları ile ayrıştırılarak istenmeyen kısımları uzaklaştırılır. Ayrıştırılan 2-6 ml kısım, trombositten zengin plazmayı içerir ve bir çok kas iskelet sistemi rahatsızlığında kullanılır. Trombositlerin asıl görevi, bir yaralanma olduğu anda meydana gelen kanamayı durduran pıhtıyı oluşturmaktır. Bunun yanında dokunun onarımına ve iyileşmesine katkıda bulunan onlarca büyüme faktörü içerirler. Bu büyüme faktörleri ortama verildiğinde, vücudun kendi iyileşme mekanizmalarına destek olarak hasarlı dokulardaki tamire yardımcı olurlar. PRP kişinin kendi kanı dışında başka bir madde içermez. Etkisi ilaçların aksine uygulandığı bölge ile sınırlıdır. Böbrek, karaciğer ve midede yan etkilere yol açmaz. Kortizon içermez. PRP'nin içinde, vücudun iyileşme cevabındaki hücrelerin bölgeye ulaşmasını ve çoğalmasını sağlayan büyüme faktörleri yer alır. Bu faktörler aynı zamanda yeni damarların oluşumu, enfeksiyonların önlenmesi ve doku proteinlerinin üretimi konularında olumlu etkilere sahiptirler. Son yıllarda bazı eklem içi  PRP uygulamaları için beraberinde hyalüronik asit içeren formları da geliştirilmiştir. Bu tip enjeksiyonlarda önce hastadan alınan kandan PRP hazırlanır, sonra hyalüronik asit ile karıştırılarak eklem içine zerk edilir. "

PRP hangi rahatsızlıklar için kullanılıyor

 PRP nin kullanıldığı rahatsızlıkları şöyle sıralanır, “Kronik tendinopatiler:  Dirseğinde PRP uygulamaları ile %79-93 oranında başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Bu oran kortizon uygulaması ile elde edilen sonuçlardan biraz daha iyidir, ayrıca kortizon uygulamasının dezavantajlarından kaçınılmış olur. Benzer şekilde aşil tendon hastalıklarında, kronik patellar tendon yaralanmalarında ve plantar fascitis hastalığında PRP uygulamaları ile % 80 civarında başarılı sonuçlar bildirilmiştir. Bu hasta grubunda istirahat, ilaçlar ve fizik tedavi yöntemleri ile yeterli sonuç alınamayan durumlarda PRP tercih edilmelidir.

Diz bağ yaralanmaları: Sporcularda sık görülen iç yan bağ yaralanmaları sonrası PRP enjeksiyonları ile daha hızlı iyileşme ve daha kısa sürede spora dönüş olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Kas yaralanmaları: Yine sporcularda görülen kas çekmeleri veya kas içi kanamalarda PRP enjeksiyonları ile daha hızlı spora dönüş bildirilmiştir. Osteoartrit (Kireçlenme): Diz eklemindeki osteoartritin erken evrelerinde PRP enjeksiyonları ile 6 ay süreyle hastaların ağrılarında azalma ve fonksiyonlarında düzelme olduğu bildirilmiştir. Ancak PRP tedavisi hastalığın doğal seyrini değiştirmez ve var olan aşınma ve yıpranmayı geri döndüremez. Karşılaştırmalı çalışmalarda PRP enjeksiyonlarının hyalüronik asit enjeksiyonlarına göre biraz daha üstün olduğu gösterilmiştir. Kıkırdak onarımına destek olarak: Genç hastalardaki kıkırdak yaralanmalarının tedavisi halen önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde hasarlı eklem kıkırdağını orijinal mimari yapısı ve biyolojik özellikleri ile yeniden oluşturmak mümkün değildir. Bir çok tedavi yöntemi ile oluşturulan tamir dokusunun kalitesini artırmak için PRP uygulamaları gündeme gelmiştir. Kıkırdak onarımında kullanılan ve matriks adı verilen biyolojik örtüler, içlerinde hücrelerin gelişmesi ve kıkırdağa dönüşmesi için uygun ortamı sağlayan sentetik ve eriyebilen yapılardır. Bu matrikslerle beraber PRP veya kemik iliği konsantresi uygulamaları ile, daha yüksek kalitede bir onarım dokusu elde edilebileceği gösterilmiştir.”

PRP Sonrası yapılması gerekenler

“PRP uygulandıktan sonra, ağrı için buz uygulaması ve parasetamol türevi ağrı kesicilerin kullanılması uygundur. Non-steriod anti-inflamatuar ilaçlar (voltaren, naproksen, majezik gibi) PRP uygulamasının etkinliğini azaltacağı için önerilmez. İstirahat, iyileşmenin önemli bir parçasıdır ve bu nedenle PRP uygulaması sonrası zorlayıcı egzersiz ve spor önerilmez. Basit germe egzersizleri yapılabilir, ancak dirence karşı ağırlık çalışmalarından kaçınılmalıdır. Bandajlar ve basit bileklikler uygulanabilir. Spor ve antrenmana dönüş süresi 3-6 hafta arasında değişebilir. Bu süre içinde de nonsteriod anti-inflamatuar ilaçların kullanımından kaçınmak gerekir. PRP uygulamasından sonra kullanabileceğiniz ilaçlar ve spora dönüş sürenizi doktorunuza sormanız uygun olacaktır. ”