Sanat nedir?

  Sanatçı kimdir?

  Sanat; insanın duygu ve düşüncelerinin dışa vurumu olarak tanımlanabilir.

  Sanatçı da; bu eylemi gerçekleştiren kişidir

  Sanat insan içindir

  İnsanın olmadığı bir yerde sanatın yaşaması mümkün değildir. Dünyanın en iyi tablolarının sergilendiği bir galerinin kapalı olduğunu, hiçbir insanın ziyaret etmediğini düşünelim.

  Ne olur?

  Hiçbir şey!

  Aslında sanatı sanat yapan, değerlendiren, yorumlayan ve fikri olarak yudumlayan insandır.

  Burada bir sorun yok

  Sorun; sadece sanatçının ‘şartlanması, sanatını siyasetin hizmetine vermesinden’ kaynaklanmaktadır.

  Evet, sanatçı da insandır

  Bir görüşü, fikri, siyası bir düşüncesi vardır

  Fakat sanatçı bağımsız olmalı, siyasi prangalardan kurtulmalıdır.

  50 yıldır sanat yapan birisinin, 50 yıldır aynı düşünceye hizmet etmesini nasıl açıklayabiliriz?

  Bir insanın 50 yıl aynı yemeği yemesi gibi bir şey

  Burada gelişme olmaz

  Burada halis niyet

  Sanat

  Güzellik ve estetik olmaz

  Burada sadece tek bir şey olur; Şartlanma

  Bir siyasi fikrin militanlığı

  Despotizm ve katılık olabilir

  Bunlar devreye girdiği zaman da ‘sanatın ruhuna Fatiha’ okumak gerekir.

  Adam militan

  Hep aynı görüşe sahip insanların arasından çıkmıyor

  Hep tek yönlü düşünüyor, tek yönlü üretiyor. Yani tek ayaküstünde yürümeye çalışıyor

  Sonra da

  Doğruluk ve estetikten bahsediyor

  Sanat yaptığını iddia edebiliyor

  Şakşakçıları da ‘ülkede sanatın hor görüldüğünü, sanatçının baskı altında olduğunu’ iddia etmek gibi bir komikliğin tam ortasına düşüyor.

  Sanatçıya değer vermediğini iddia ettikleri yöneticilerin, kendi fikirlerine aykırı da olsa, Nazım Hikmet’in şiirlerini, kendi taraftarlarına okuduklarını unutmuş görünüyorlar.

  Hatırlamak işlerine gelmiyor

  Militan fikirleri ile militanlaşmış sanatçı(!) özgür olmadıklarını ve mağdur edildiklerini iddia edebiliyor.

  Doğrudur

  Bir mağdur var

  O da;

  Türk halkı ve sanattır…