Sen Yanmasan. Ban Yanmasam, Kim Aydınlatır Bu Karanlıkları..

 Yer yüzünü kana boyayan caniler kana doymak bilmezler..haçlı seferleri şekil ve strateji değiştirerek hız kesmeden devam etmekte. Bazen toprak bazen iktidar, bazen zenginlik kaynakları bazen da sözüm ona din savaşları gibi gösterilerek zulüm kan, insanlığa reva görülür..

Sözde demokrasi derler, cumhuriyet derler.  Ama, demoklesin kılıcı halkların ense kökündedir.. seçimler yapılır. Halk ezici çoğunlukla, ‘’ seni istiyorum, geç sen bizi yönet ‘’ dediği insanlar.. yine demokrasi adına alaşığı edilirler.. keşke alaşağı edilmekle kalsalar yine iyi.. yağlı urganlar demokrasi adına süslenir tazelenir.. o nazenin boyunlara geçirilmek için iştahla vazifelerini yapacağına inanılan infaz memurlarına teslim edilirler..

Sahi aynı kıbleye döndüğümüz aynı rabbe iman ettiğimiz dua ettiğimiz.. aynı inancı paylaştığımız mursiden ne haber var..? kaçımızın gündeminde, kaçımız merak edip suçları neydi, kim bu mursi ve  kim bu idamı istenen insanlar diye merak edip kaç kişi araştırdık..?

Yoksa ‘’… amaaan be bacım, dünyası batsın. ‘’ diyen,  ikindi serinliğinde birbirine dert yanan, hacı dudu ların  vurdum duymazlığından mı örnek alır olduk.? Düşüncelerimiz farklı, dünya görüşlerimiz farklı olabilir.. bu hiçbir insanın diğer insanın canına kastetmesine sebep olamaz.. eğer hepimiz aynı düşünceleri motamot kabul edecek olsaydık, yada olmamız gerekseydi, yaratıcı bizi o şekilde yaratırdı.. ama öyle değil.. farklılıklarımız dünyayı daha iyi yaşanılır hale getirmesi gerekirken, despotluk ve kaos ortamı hayatı zindan hale getiriyor..

Zalim zulmüne devam ederken, dünyayı daha tanıyamamış bebekler katlediliyor. Irklar üstünlük mücadelesinde, müstekbirler gözlerini sömürecekleri ülkelerin yer altı zenginliklerine dikmiş kana doymuyor, kitlelerin toplu imhasına uğraşıyor. Uyanık olmalı insanlık. Yek vücut olmalı, tek yürek olmalı. Gelecek nesiller rahat etsin diye el ele verip önce kendine, sonra ailesine, sonra devletine, milletine sahip çıkmalı.. tuzakların nereden kimler tarafından kurulduğuna bakmalı ve ferasetini kullanmalı. İyinin en iyisiyle kötünün en kötüsünü ayırt edecek ferasetle hareket etmeli. Bönlüğü, hinliği, vurdum duymazlığı, aymazlığı bir kenara bırakarak, ufukta gelecek neslin yaşayacakları yaşana bilir bir dünya için çalışılmalıdır..

Taassuplar gözleri köreltir, Doğruların önüne set çeker.. düşünceleri dumura uğratır, oysa Allah düşünmez misiniz ekletmez misiniz diyor. Akıllarımızı yapılan propagandaların tesirine bırakmamalıyız.

Dünyaya şekil vermek isteyen müstekbirlerin hileleri ve desiselerini çok iyi kavrayıp nesillerimizin bu tuzaklara düşmemesi için bizlerin sağlam bir şekilde rengimiz, düşüncelerimiz, görüşlerimiz farklıda olsa, insanlık ve ülkemiz adına aynı hedeflere odaklanmalıyız..

Ümmetin yaşadığı kaos ortamına, milletimizin de çekilmeye çalışıldığı ayan beyan ortadayken, hiç bir şey yokmuş gibi kürküne küsüp nemelazım denilmemeli ve herkes insanlık adına üzerine düşeni yapmalıdır..

Vatan varlığımız, varlığımız vatanımız için olmalıdır.

İnançlarımız için yanmalı, yaşamalı.. gerekirse inançlarımızın hakimiyeti için yanmalıyız.. öyle dememiş miydi bir dertli düşünür..  ‘’ sen yanmasan. Ban yanmasam. Kim aydınlatır bu karanlıkları ‘’