Bir söz vardır

Zor durumda hep ona sığınırız;

‘Hayrını koruyacak kadar şerrin olacak’

Bu söz, ilk anda insana cazip gelir

Öyle ya hayır sahibi sensin, hayrını korumak için de şerrini kullanmak durumundasın.

İyi de

Bu 'şer' dediğimiz şeyin bir sınırı var mı?

Kimisi, hayrımı koruyorum diyerek en kötü ve hiç istenmeyen şeyleri yapabilir.

Kimileri, şiddetin farklı türlerini uygulamakta sakınca görmez

Aslında bir sınırı yok

Yetişme tarzımız, kişiliğimiz, olayın vahameti bu 'şer' denilen şeyin sınırlarını çizmekte...

Bugün ülkemiz kadına, çocuğa, anneye, babaya, yaşlıya, doktora, öğretmene vb. yönelen birçok şiddet hareketine sahne olmaktadır

Bu sahneleri izledikçe ah-vah etmekten kendimizi alamıyor, bu hale nasıl geldiğimizi düşünüp duruyoruz.

Yazımın başında belirttiğim; ‘hayrını koruyacak kadar şerrin olacak’ fikrini kabul edenin de bizler olduğunu unutuyor, şiddet sarmalı karşısında neler yapmamız gerektiği konusunda boş yere kafa yorup duruyoruz…

Şu kesindir ki;

Şiddet şiddeti doğuruyor

Yaşadığınız, tanık olduğunuz olayları düşünün, her şiddet karşı şiddeti doğurmuş, belki çözülebilecek, barış içinde halledilebilecek nice sorunlar şiddet sarmalı ile geri dönülemez bir şekilde, çözülmeden, arkasında nice acı ve gözyaşları bırakarak sonuçlanmıştır.

Irak, Suriye, Libya vb. ülkelerde yaşayan barışsever insanların, kendilerini birden şiddet sarmalı içinde bulmaları, şiddete başvurmalarının nedeni, şiddetin şiddeti doğurması değil de nedir?

Bu ülkede yol vermedin diye öldürülen insanlar, yan baktın diye işlenen cinayetler, incir çekirdeğini doldurmayan meselelerden ortaya çıkan şiddet, hep olmuştur, olmaya da devam etmektedir.

Neden?

Güzel bir söz vardır; ‘Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır’

Yılan deliğinden çıkmadığına göre dilimizi gözden geçirmek durumundayız…

O halde soralım; dil mi güzel Dilber mi?

Dilber değil dil güzel

Evet, hayrımızı koruyacağız

Fakat

Hayrımızı şer ile değil

Hayrımızı olgunluk, güzellik, tatlı dil ve empati yaparak, kimi zaman da hukuk ve kanunlardan yardım alarak koruyacağız.

Kısacası;

Hayrımızı korumak için şer'e değil, hayrımızı korumak için tatlı dile, güler yüze, iyi niyet ve sabıra yöneleceğiz...

İşte o zaman şiddet sarmalından kurtuluş umudu doğabilecektir, bu ülkede…