İşte
Gene piyanonun başındaydı
Ülkenin yetiştirdiği ender sanatçılardan biri olan Fazıl Say konserine başlamak üzeredir.
Birazdan o sihirli elleri, sihirli piyanoya dokunacak, insanları etkileyen, onları bulundukları yerden alıp başka diyarlara götüren muhteşem ses dalgaları salonu kaplayacaktı.
Cumhurbaşkanı oradaydı
Sadece kendisi yoktu
Üst düzey bir Amerikalı yönetici ve partinin önde gelen isimleri de salondaydı.
Piyanodan çıkan ses dalgaları yavaş yavaş yayılıyor, tüm salonu etkisi altına alıyor, salonda ses dalgalarının titrek nağmelerinden başka da çıt çıkmıyordu.
Koca salonda, binlerce insanın bulunduğu bu yerde, nefesler tutulmuş, gözler tek bir noktaya kilitlenmişti.
Küslük bitmişti
Yöneticilerin küsmeye, sanatçıların da bu küslüğü sürdürmeye niyetleri yoktu, olamazdı da.
Büyülü sesler sadece insanların kulaklarına aksetmiyor, kulaklardan beyinlere, beyinlerden gönüllere akıyor, tüm salonu kapladıktan sonra salonun dışında da akisler yapıyor, ülke topraklarına yeniden hayat vermek için yayılıyordu sanki.
İşte olması gereken bu değil miydi?
Bu birlik, bu ahenk oluştuktan sonra bu ülkeyi kim tutabilirdi
Nasıl ki Söğüt’te doğan bir kıvılcım, bir düşünce, bir sevgi yumağı bir imparatorluğa dönüşmüş, tüm dünyayı etkisi altına almıştı.
Bu birliğin
Bu sevgi yumağının
Anlayış gücünün aynı sonuca ulaşmayacağının hiçbir garantisi yoktu, olamazdı da…
Yeter ki inanılsın
Yeter ki birlik bozulmasın
Yeter ki kalplar aynı tını ile atmaya başlasın
İşte o zaman
Önce Anadolu sarsılacak, bu sarsıntılar Asya’yı, Avrupa’yı, Amerika’yı saracak
‘Anne Türkler geliyor’ sesleri kulaklarda aksedecek
Anadolu’nun bağrından doğan hilal tüm dünyayı etkisi altına alacaktı.
Bu ütopya değildir
Hayal ürünü hiç değildir
Bu daha önce yaşanmış bir gerçeğin tezahüründen başka bir şey değildir.
Onun için korkuyorlar
Bir devi, bir gücü, bu ruhu hortlatmaktan(!) ölesiye korkuyorlar.
İşte bu düşünceyle, bu hakikatle;
Suriye’ye, Rusya’ya, Yunanistan’a ve İsrail’e bakın
Mısır’ından, İran’ına kadar
Amerika’sına, Avrupa’sına bakın
İşte o zaman
Korktukları O GERÇEĞİ göreceksiniz…