AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 30 Eylül'de yapılacak AK Parti 4. Olağan Büyük Kongresi'ne ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

 

30 Eylül'de yapılacak büyük kongrenin AK Parti için özel anlamları olduğunu belirten Çelik, şöyle konuştu:

 

''Bu kongrenin bizim için birkaç özel anlamı var. Birincisi Sayın Başbakanımız, Genel Başkanımız bu 4. Olağan Kongrede son kez aday oluyor. İkinci olarak, iktidarımızın 10. yılına denk gelen bir kongre. AK Parti 10 yıldır iktidardadır ve AK Parti'nin çok güzel icraatları oldu. Yani çok güzel hatıralarımız var. Şu anda biz iktidardayız, çok güzel şeyler yapıyoruz. Bu ülke için de çok güzel hayallerimiz var.

 

Bu kongrede, Sayın Başbakan yapacağı konuşmada hem ülke adına hatıralarımızdan söz edecek, hem bu ülke adına bizim hayallerimizin olduğunu ifade edecek. Tabii bu hayaller ayağı yere basan, somut hayallerdir. Bu kongrede Sayın Başbakan, manifesto anlamında bir metin açıklayacak. Cumhuriyetin 100. yılına girerken 2023'te biz nasıl bir Türkiye tasavvur ediyoruz, siyasi vurguları ön planda olan bir metin açıklayacağız. Bu önemli bizim için.''

 

''AK Parti bir dünya partisi haline gelmiştir''

 

AK Parti kongrelerinin, herkesin bildiği gibi olağan kongreler olduğunu kaydeden Çelik, ''Biz bazı partilerin yaptığı gibi, günde üç öğün yer gibi kongre yapmıyoruz. Bizim kongrelerimiz büyük bir olgunluk içinde geçer'' dedi.

 

Bugüne kadar, herkese ''işte kongre böyle yapılır'' dedirten kongreler yaptıklarını vurgulayan Çelik, AK Parti kongrelerinin büyük bir ciddiyet, büyük bir olgunluk ve büyük bir disiplin içinde yapıldığını dile getirdi.

 

Çelik, şunları söyledi:

 

''Bugüne kadar hem zarfı, hem mazrufu dolu dolu olan kongreler yaptık. Bu kongrelerden birini yapacağız. Partimiz kurulduğu zaman Sayın Başbakan, 'Biz AK Parti'yi dünya markası yapacağız' demişti. Doğrusunu isterseniz o zaman bu bana bir hayli ütopik gelmişti. Onu itiraf etmem lazım. Fakat bugün artık dünyanın birçok ülkesinde adı Adalet ve Kalkınma Partisi olan partiler kuruluyor. AK Parti, gerçekten bu yönüyle bir dünya partisi haline gelmiştir. Zaten kongremize olan ilginin sebeplerinden biri de budur. Cumhurbaşkanı, meclis başkanı, hükümet başkanı düzeyinde, parti başkanı düzeyinde dünyanın birçok ülkesinden çok ciddi bir katılım da olacak. Yani hem içerde hem dünyada ses getirecek bir kongre olacak. Bu açıdan 30 Eylül tarihi önemli bir tarihtir. Hem partimiz açısından, hem demokrasimiz açısından, hem milletimiz açısından hayırlı olmasını diliyorum.

 

Manifesto üzerinde çalışılıyor. Parti programı ve son seçim beyannamesiyle paralellik içeren, bunlarla asla çelişmeyen, bunların tamamlayıcısı, toplumda yeni bir heyecan dalgası oluşturacak şekilde bir metin olacak.''

 

''Kurtulmuş ve Soylu dışında katılım yok''

 

Hüseyin Çelik, kongrede katılımlar olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine şu ifadeleri kullandı:

 

''Eskiden bir parti kurulacağı zaman meşhurlardan kim var-' diye sorarlardı. Ben o zaman hep şunu söylerdim. Rahmetli Özal, ekibini getirip milletvekili yapmasaydı, bakan yapmasaydı, halkın önüne çıkarmasaydı bunların hiçbirisi meşhur olmazdı. Mesela Adnan Kahveci'yi kim tanıyordu, misal olarak.

 

İlk kuruluş zamanında ünlülerin anlamı var. Ama bizim partimiz açısından böyle bir şeyin çok önemi yok artık. Ak Parti artık şu ünlüyle, bu ünlüyle anıldığı zaman çok da böyle oyu artacak, itibarı artacak olan bir parti değil. Allah'a şükür AK Parti'nin artık bundan sonra buna ihtiyacı yok. Sürekli katılım var partimize.

 

Görüyorsunuz, eskiden kendine merkez sağ diyen ANAP, DYP, şimdi Demokrat Parti falan böyle bir şey kalmadı zaten. Şu anda genel irade dediğimiz irade, sağduyu AK Parti'de birleşti. Meşhur katılım vesaire söz konusu değil. Böyle bir program da yok. Sayın Soylu katıldı biliyorsunuz. Sayın Kurtulmuş için de yarın program yapılacak. Ama onun dışında şu parti, şu şahıs, böyle bir şey yok.''