Yaklaşan 2015 Genel seçimleri öncesinde kamuoyunda AK Parti de "Milletvekili listelerini" Başbakan Davutoğlu'mu, yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan mu Yapacak sorusu gündemi oluşturuyor. Peki 2015 Genel Seçimlerinde AK Parti Listesini kim yapacak ? İşte bu sorunun cevabını haberimizdeki resimler en net haliyle gösteriyor ve suale cevap niteliğini taşıyor.Ziea Erdoğan ve Davutoğlu ile örnek teşkilatçılık ve uyumu biz bu işi çok rahat çözeriz havasında...Karar ise elbette Milletin...


Son günlerde yaptığı araştırmalarla dikkatleri çeken
 MAK Danışmanlık Genel Müdürü Mehmet Ali Kulat, toplumun yeni siyasi arayış içinde olduğunu söylerken, yeni siyasi partilerin “yeni” olması halinde tutabileceğini söyledi.

AK Parti’nin 2015 seçimlerine avantajlı gireceğini ve şu anda oylarının yüzde 51 olduğunu öne süren Kulat,   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “noter” konumuna hapsetmek için siyasi birliktelikler olabileceğini de iddia etti.

M.Ali Kulatwww.ankarareview.com” un sorularını yanıtladı.

 

Toplumda yeni bir siyasi arayış var mı?

Yaptığımız gündem anketlerinin neredeyse vazgeçilmez sorusu haline gelen “yeni bir siyasi partiye ihtiyaç olduğunu düşünüyor musunuz? sorusuna neredeyse toplumun yarısı net bir ifadeyle “evet yeni bir siyasi partiye ihtiyaç var” cevabını veriyor.

Ancak bu sonucu analiz ettiğimizde; bu sonuç, mevcut yetmiş küsür partiye birkaç yenisini eklemek olarak algılanabileceği gibi, mevcut siyasi partilerin; kadro, program ve yapısal değişikliklere giderek de yerine getirebilecekleri bir durum olarak okunabilir. Bu noktada alt sorularda toplumun bu beklentisini; iktidar seçmeninin önemli oranda kendi parti bünyesinde bir kadro yenilenmesi, muhalefet partileri destekleyen seçmende ise “lider, kadro, proje” yenilenmesi ve bunun ötesinde önemli oranda da yeni parti arayışı olduğu dikkat çekiyor.

 “Yeni Parti”tutar mı?

Yeni parti yeniyse tutar… siyaset; hayali topluma inandırıp, inanılanı reele taşıyabileceğini topluma inandırmaktır. Ancak; siyaseti geçmişte farklı parti çatıları altında yaparken, sadece belli makam ve mevkilerden alındıkları için arayışa girenler toplum karşısında çok inandırıcı olamazlar. Bu kişileri yeni bir parti çatısı altında gördüğünüzde bunu olsa olsa yeni makam arayışıyla izah edersiniz. Elbette bu ayrılışın ilkesel bir duruşu temsil ile olduğunu topluma inandıranlar o ilkelerin toplumda karşılığı varsa yepyeni bir toplumsal karşılık bulacaklardır.

Kurulan ya da kurulacağı söylenen partiler umut veriyor mu?

Son dönemde kurulan Abdurrahim Karslı’nın genel başkanı olduğu Merkez Parti, İdris Bal ve İdris Naim Şahin beylerin isimleriyle anılan partilerin parti program ve kadroları halen tam anlamda netleşmediği için kesin değerlendirmeler yapmamız çok ahlaki olmaz. Ancak ilk anda dikkat çeken benzerlik aslında merkeze yakın, mecliste temsil olunan partilerin birinde yer aldıklarında çok da yadırganmayacak kişilerden oluşuyor olmaları.

Burada dikkate alınmayan nokta şu; mademki bu partiler mevcut partilerin taklidi olacaklar; peki seçmen asıl varken taklide oy verir mi? ya da neden versin? Toplumda bu partilere karşı bir negatif algı da; bu yeni parti mensuplarının bir kısmının asıl derdinin iktidar partisi başta olmak üzere mecliste temsil olunan partilerden seçime yakın milletvekili aday teklifi alma yarışına girecekleri yönünde…

Kısacası yeni partilerin toplumda tutması için; toplum ve temsil dengesini iyi okuyup, siyasi boşluğu tam tespit edip, o boşluğu doldurmaya liyakatlı ve topluma bunu inandırabilecek, siyasi defosu olmayan kişilerden oluşması gerekmektedir. Aksi halde siyasi tarihimizdeki parti çöplüğünde kısa sürede yerlerini alırlar.

Ak Parti’nin rakibi CHP-MHP mi yoksa yeni kurulan partiler mi?

Bu soruyu yarın seçim olsa üzerinden hatta 2015 mayıs / haziran genel seçimi perspektifinden bakarak değerlendireceksek; Ak Parti’nin muhalefet içinde yeni yada eski rakibi yoktur. Ak Parti için rakip olsa olsa Ak Partidir. Teşkilatları ve yönetimi içinde topluma tepeden bakmacı, ulaşılamaz ve eleştirlemez görüntü çizen birileri yakalanan istikrarlı trendi kısa sürede bozabilir.

Kişisel kanaatim başta doğal lider Sn. Erdoğan ve Sn. Başbakan bu eleştirileri dikkate alarak olası böyle çürümeleri önleme adına zaten teşkilatlarda ciddi revizyona gidiyorlar. Asıl yenilenme de milletvekili aday tespitinde yapılacaktır. Böylece gereken tedbirin alınacağını düşünüyorum.

“Yeni Parti” lere AK Parti’den mesela 3 dönemliklerden katılım olabilir mi?

Doğrusu çok fazla bir geçiş beklemiyorum. Bireysel 3-5 kişi geçerse ki bunlarında kıymet-i harbisi olmaz. Zira toplumsal hafıza bu şekildeki geçişlerde bir ilkesel duruş görmezse bu kişiler silinir gider. Ak Partinin dinamik yapısı yanında yeniden iktidar olacağı algısı yeni partilere geçişi engelleyen en önemli nedendir. Yarınlarda dışardan bakan olma, teşkilatlarda yer alma, bakan yardımcılıkları, yakınların, eşin, dostun iktidarla karşı karşıya gelmesine engel olma algısı herkesi bulunduğu yerde oturma duygusunda tutar.

AK Parti karşısında “muhalefet cephesi” oluşabilir mi?

Bana göre yeni kurulan ve farklı kesimlerin temsilcisi olarak servis edilen bu yeni siyasi partiler bir anda BİRLEŞTİRİLEBİLİRLER. Böylece yeni bir sinerji hedeflenerek hükümet üzerinde bir sarsıntı oluşturma, aynı dönemde 3 dönemlik bazı eski tüfek siyasilerde buraya çekilerek bir kaotik rüzgar estirilebilir.

Burada hedef iktidarın 2015 genel seçim sonucunda anayasayı değiştirecek yada bu değişikliği referanduma götürebilecek sayısal çoğunluğu yakalamasının önünü kesmektir.

O zaman neler olur?

Böyle bir durumda şu an başlamış olan fiili başkanlık sisteminin kanuni temelinin önü kesilerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını klasik noter görünümüne zorlamak ve bu yapıda bir Cumhurbaşkanlığını fıtratı gereği kabulü mümkün olmayan Erdoğan üzerinden devlet krizi planlanabilir. Kişisel kanaatim elbette plan içinde planlar kurgulanabilir ama bu üst aklın sahiplerinin Sn. Erdoğan ve arkadaşlarının aklını yeterince hesaba katmadıkları yönündedir.

Erdoğan ve Davutoğlu arasında kriz bekleyelim mi? Uyum sürer mi?

Kesinlikle uyum sorunu olmaz. Belki sorun bu ikiliyi anlama algısıyla ilgilidir. Zira bazıları Sn. Davutoğlu’ndan bir R.T. Erdoğan usulü Başbakanlık, S. Erdoğan’dan da A. Gül modeli Cumhurbaşkanlığı bekliyor ki sanırım kriz bekleyenlerin yanılma noktası burası… Hukukları siyaset üstü olan bu ikili de bu yönde bir kriz beklemek bu ikiliyi tanımamakla açıklanır. Alt kadrolarda zaman zaman yaşanabilecek küçük yetki karmaşaları düzenli istişarelerle aşılır.

Milletvekili listelerini kim yapar?

Parti tüzüğü gereği Ak Parti genel başkanı Sn. Ahmet Davutoğlu’dur. Partinin yetkili organları ve bu organların başkanları bellidir. Ama partinin doğal lideri Recep Tayyip ERDOĞAN’dır. Araştırmalarımızda Ak Partili seçmenin yüzde yetmişe yakını Recep Tayyip Erdoğan için oy verdiğini söylüyorsa listelerin kimlerin istişaresiyle yapılacağını anlamak zor olmasa gerektir. Kaldı ki bu kadro dünü itibariyle Demirel- Çiller, Özal – Mesut Yılmaz tecrübesini de iyi okuyacaktır.

Halkın öncelikli beklentileri değişti mi? Gündemde neler var?

Türkiye’nin kangren sorunları var. Ceza indirimi, Bedelli askerlik, Emeklilikte yaş vb. bu sorunların her biri yüzbinlerce tarafı olan sorunlar. 7,5 milyon ceza dava dosyasında yaklaşık 15 milyon sanık, 15 milyon tanık, 15 milyon müşteki var. HÜKMÜN AÇIKLANMASINI GERİYE BIRAKMA da 2 yılı 5 yıla çıkarmanız dosyaların 3 de ikisini eritme anlamına geliyor. 162.000 mahkum için ŞARTLI SALIVERME de 1 yılı 3 yıla çıkarma 100 bin kişiye topluma adaptasyon fırsatı sağlar. BEDELLİ de yaş 25, ücret 15 yaklaşık 800.000 bin aileye hitap ediyor. Emeklilikte yaş 4-5 milyonu ilgilendiriyor. Bu tür kitlesel sorunların muhataplarına çözüm sunmak önemli. Bu temel sorunlara getirilen çözüm önerileri bu partileri TÜRKİYE PARTİSİ olarak algılamayı da kolaylaştıracaktır.

2015 seçimleri için nasıl bir tablo görülüyor?

MAK DANIŞMANLIK olarak çoklu denekle Türkiye genelinde yaptırdığımız son çalışmada yarın seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz? Diye sorduk. Aldığımız cevaplar kararsızlar dağıldıktan sonra Ak Parti: % 51.1, CHP: % 25.6, MHP: % 14.1, BDP-HDP: % 5.3, BBP: % 1.3, SAADET: % 1.3, DİĞERLERİ: % 1.3 şeklinde çıkmaktadır. Elbette bu durum yarın seçim olsa üzerine yapılan bir çalışmadır. Ana muhalefet ve MHP de yaşanan ve yaşanması muhtemel gelişmeler Ak Parti’nin oturmuş kurumsal yapısı karşısında bu partiler için iktidar şansını çok zayıflatmaktadır..