NEVŞEHİR(MHA) Saadet Partisi Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Çakır, Türkiye’de insanların daha refah ve mutluluk içerisinde yaşayabilmesi için öncelikle adil bir vergi sisteminin oluşturulması gerektiğini söyledi.

Saadet Partisinin öncelikli hedeflerinden birinin de bu sistemin kurulması olduğunu kaydeden Saadet Partisi Nevşehir Yönetim Kurulu Üyesi Çakır, “Amacımız, hayatımızın içinde kullanmış olduğumuz, elektrikten suya, doğalgazdan telefona, petrol ürünlerinden tapuya, dosya masraflarından sigaraya, tüpe kadar birçok tüketim araçları ve ürünleri üzerinden toplanan tüketim vergisini asgari düzeye indirmek suretiyle, halkımızın geçim şartlarını daha Yaşanabilir Türkiye için, uygun hale getirmektir. Diğer taraftan gerçekten kazanan, ülkemizin nimetlerinden istifade edenlerden, kazançlarına göre gelir vergisi tahsil etmektir. Öncelikli hedefimiz vergi sisteminde adaleti sağlamak olacaktır. Ülkemize acısıyla tatlısıyla yıllarını vermiş olan emeklilerimize 3 kuruşla aybaşını geçir demek gaflet ve dalaletten başka nedir. Bize diyorlar ki! asgari ücretle geçinilir mi?. Bizde diyoruz ki ! asgari ücreti en düşük memur maaşına yakın hale getirirsen, tüketimdeki sigara elektrik su doğalgaz tüp telefon yakıt gibi ürünleri, vatandaşa hakkından fazlaya sunmazsan, bal gibi geçinilir. Milli Görüş Hareketinin temsilcisi olan Saadet Partisi bu güne kadar verdiği sözleri nasıl tutmuşsa bundan sonrada tutmaya devam edecektir. Çünkü elektrik-su-telefon-yakıt vs. tüketim giderleri makul olursa, asgari ücretlide, emeklide geçinir. Hedefimiz mutlu azınlık değil, mutlu çoğunluğu oluşturmaktır. Böylece işçimiz, çiftçimiz, esnafımız, memurumuz yani emekçilerimiz reel ekonominin lokomotifi olacaktır. Piyasaya düzenli olarak canlı para akışı sağlandığı için, mala ve tüketim mamüllerine olan ihtiyaç artarken, faiz düzenine gerekli darbe indirilmiş olacaktır. Vatanın her köşesinde bolluk ve bereket yani gülen insanlar çoğalacaktır. Sonuçta insanlarımız kazandıklarını yaşadıkları yörede harcayacakları için, arz talep dolayısıyla üretimden satışa yani köyden kente kadar geçen yelpazede binlerce vatandaşımız iş-aş-huzur üçgeninin içine alınmış olacaktır. Diğer taraftan tüm kesimler sadece tüketim vergisi değil, gereği olan kazancın vergisini ödemek suretiyle Adil bir düzen sağlanmış olacaktır. Soruyorsunuz esnaf kazanmıyor, çiftçi kazanmıyor, tüccar kazanmıyor, imalatçı kazanmıyor, fabrika sahibi kazanmıyor, aracılar komisyoncular kazanmıyor. Peki o zaman kim kazanıyor?. Bankalarda dönen onca varlık kimin? Kaynağı nedir?. El insaf yani. İşçi kardeşimin köylümün memurumun ödediği vergiyi, hizmet verdikleri ödüyor mu? Hayır hayır hayır. Çünkü kurulan düzende ağa babalarından alınan, sömürü düzeninin içinde, emekçinin sırtından faiziyle geri ödenmektedir. Herkes gücüne göre sadece evet sadece tükettiğinin üzerindeki vergiyi ödemektedir. Peki kazancın vergisi nerede?. Yok. İşte bizim sorunumuz sistemle, sonuçta sistemi kuranda işletende insan değil mi?. O halde yapılması gereken, hataları düzeltip, insanımıza hizmet eder hale getirip, Adil bir düzen kurmaktır . Saadet Partisinin hedefi halkımıza hakkını teslim etmektir. Komşusu açken yatan bizden değildir diyen bir dinin mensupları olarak, en yakın zamanda, vatandaşlarımız ve ülkemiz için kurduğumuz hayalleri gerçekleştirmek nasip olur inşallah” dedi.