DALGALAN SEN DE ŞAFAKLAR GİBİ EY ŞANLI HİLAL!
OLSUN ARTIK DÖKÜLEN KANLARIMIN HEPSİ HELAL.
EBEDİYYEN SANA YOK, IRKIMA YOK İZMİHLAL:
HAKKIDIR, HÜR YAŞAMIŞ BAYRAĞIMIN HÜRRİYET
HAKKIDIR, HAKKA TAPAN, MİLLETİMİN İSTİKLAL
2 Dün gece, milletin namusunu korumak için sokağa çıkan, tankların önüne birer kahraman olarak dikilen, o mübarek kanlarıyla, bayrağının hürriyetini, milletinin istiklalini muhafaza eden şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyor, mekanları Cennet olsun diyor, hepsini bu yüce Meclis’ten hürmetle selamlıyorum.
O kahramanların ailelerine özellikle sesleniyorum: Üzülmeyiniz! Hüzünlenmeyiniz! Onlar, peygamberlikten sonraki en büyük rütbeye, en büyük payeye, şehitlik mertebesine kavuştular. O kahramanlar, düne kadar sizin evlatlarınızdı; ama bugün milletin, bizim, hepimizin evlatları oldular. İnanıyorum ki, Hazreti Peygamber, ağuşunu açmış şekilde onları kucakladı, kucaklayacak. 3 Türkiye Cumhuriyeti yaşadıkça o kahramanların isimleri de yaşayacak. Kabirleri nur, mekanları Cennet olsun inşallah...
Yaralı kardeşlerimi buradan selamlıyorum: Hepsine acil şifalar diliyorum. Milli iradeyi teslim almak isteyenler karşısında sokağı teslim alan aziz milletimi yürekten selamlıyor; böyle kahraman bir milletin evladı olmaktan gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Siyasi partilerimize dik duruşlarından ve dayanışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Emniyet teşkilatımıza, her biri birer Alparslan, her biri birer Fatih, her biri birer Selahattin Eyyubi olan polislerimizi alınlarından öpüyorum. Peygamber ocağı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin demokrasiye gönülden bağlı her bir subayının, 4 assubayının, uzman er ve erbaşlarının, erlerinin alınlarından öpüyorum. Darbe karşısında dünyaya örnek teşkil edecek bir dik duruş sergileyen medyamıza buradan özellikle teşekkür ediyorum. Sivil toplum örgütlerimize, sabaha kadar kesintisiz ezan ve sala okuyan imamlarımıza, seccadelerinin başında dua eden kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
Dünyanın her yerinde Türk bayraklarını alıp sokağa çıkan vatandaşlarımıza, soydaşlarımıza, dost ve kardeş milletlere teşekkür ediyorum. Dayanışmalarını bildiren dost ve kardeş ülkelere de teşekkür ediyorum. Değerli milletvekilleri, sevgili kardeşlerim... Dün gece barikatları aşarak, tankları geçerek, kurşunları savuşturarak Türkiye Büyük Millet 5 Meclisi’ne geldiniz, ışıkları yaktınız, Genel kurul Salonunu açtınız. “Ya demokrasi, ya da ölüm” diyerek bu salonda dim dik durdunuz.
Milletin Meclisi’nin üzerine bombalar yağdırmaya başladılar. Silahlarla taradılar. Bir tek geri adım atmadınız. Sığınaklara geçip, darbe püskürtülünceye kadar yerinizden kımıldamadınız. Her birinizin, ölümü yanıbaşınızda hissettiğinizi biliyorum. Dünya parlamentolarına, dünya demokrasilerine örnek bir duruş sergilediniz. 6 Millet sokakta istiklaline sahip çıkarken, siz de milletin vekilleri olarak burada istiklalinize, demokrasiye, milli iradeye sım sıkı sahip çıktınız. Bu tavrınızla tarih yazdınız. Bu tavrınızla Türkiye’nin talihini değiştirdiniz. Yüzlerce yıl unutulmayacak bir dayanışma, bir kardeşlik, bir işbirliği sergilediniz. Milletimizden sonra en büyük övgüyü sizler hakkediyorsunuz. Parti ayrımı yapmaksızın, bu yüce Meclis’in her bir üyesini, her bir milletvekilimizi selamlıyor, milletim adına sizlere şükranlarımı sunuyor, sizleri hürmetle alkışlıyorum. 7 Sayın Başkan, Değerli milletvekilleri...
Türkiye Büyük Millet Meclisi, 23 Nisan 1920 sonrasındaki en zor, en uzun, en sıkıntılı gecesini yaşadı. İşgal kuvvetleri Polatlı’ya kadar gelmişlerdi ama Meclis’e dokunamadılar, dokunmadılar. 1960’da darbe yapanlar milli iradeye, Meclis ruhuna saldırsalar bile Meclisin bedenine saldırmadılar. 12 Eylül cuntacıları Meclisi bombalamadılar. 28 Şubat darbecileri Meclis’e dokunmadılar. Dün gece, öyle canice, öyle alçakça, öyle pervasızca bir saldırı gerçekleşti ki, millet iradesinin tecelligahı Meclisin, hem ruhunu, hem bedenini hedef aldılar. Gözleri dönmüştü, gözlerini kan bürümüştü. 8 Cinnet halindeydiler. İhanet ve Haş haş akıllarını teslim almıştı. Bilmedikleri şuydu: Milletin evine dokunanın eli yanar.
Milletin evine el uzatanın o eli kırılır. Milletin evine saldıranın ocağı söner. İşte, daha 24 saat geçmeden, elleri yandı, o bombalara, o tetiklere basan elleri kırıldı, inşallah ocakları ebediyyen söndü. Şunu burada tarihe bir not olarak kaydetmek istiyorum: Bundan sonra, 50 yıl, 100 yıl, bin yıl sonra, milletin bu evine kim el uzatırsa, akıbeti aynı olacaktır. Hiç bir darbe, hiç bir darbe girişimi yapanların yanına kar kalmadı, bundan sonra da kalmayacaktır. 9 İnşallah, bugünden itibaren hiç kimse milletin evine ve milletin iradesine el uzatmayı aklından geçiremeyecektir; ama geçiren olursa, gözünün önüne, bugün hayatları sönmüş darbeciler gelecek ve buna asla teşebbüs edemeyecektir.
Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri... Bugün yeni bir gündür. Bugün, büyük bir badirenin ardından, 79 milyonun tek yürek olduğu gündür. Bugün, AK Parti’nin, CHP’nin, HDP’nin, MHP’nin, Meclis dışındaki tüm siyasi partilerin tek bir sesle Darbeye hayır dedikleri, demokrasiye birlikte sahip çıktıkları gündür. Milletimize, istiklalimize, bayrağımıza, devletimize ve Meclisimize yönelik bir saldırıda nasıl kenetlenebildiğimizi bugün tüm dünyaya gösterdik. 10 Bugün milattır.
Gece boyunca sergilenen, bugün burada sergilenen dayanışma, inanıyorum ki, yeni bir sürecin de başlangıcıdır. Bu ruhla terörü de yeneriz. Bu ruhla yaralarımızı da sararız. Bu birliktelik ruhuyla, Allah’ın izniyle Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesine de çıkarırız. Bugün, acı bir hadisenin ardından çoğalan umutların günüdür. AK Parti Genel Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olarak, Meclisimizde bugün oluşan birliktelik ruhuna sımsıkı sahip çıkacağımızın sözünü burada veriyorum. Vatan Caddesinde, Kızılay Meydanı’nda, 81 vilayetin her köşesinde, AK Partililer, CHP’liler, 11 HDP ve MHP’liler ele ele verdiler, tek yürek olup ortak eylem yaptılar.
Milletin bu mesajını anladık. Milletin kenetlenin mesajını iyi okuduk. İhanet ve terör karşısında sarsılmaz birliktelik içinde olma talimatını milletimizden aldık. Bu tarihi dayanışmayı inşallah geleceğe taşıyacağız. Bir kez daha, darbe karşısında kahramanca duran milletime teşekkür ediyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Yaralılarımıza şifa diliyorum. Bir kez daha, Partilerimizin Genel Başkanlarına, Grup Başkanvekillerine, tüm milletvekillerimize teşekkür ediyorum ve diyorum ki: İnadına demokrasi! İnadına Milli irade! 12 İnadına barış, inadına kardeşlik... Sağolun, varolun, Allah’a emanet olun...