6 gündür süren gezi parkı eylemine Saadet Partisi'nden ilk açıklama geldi. BBP Nevşehir İl Başkanı Yavuz Uluer fibhaberi.com'a yaptığı açıklama da bu eylem gösterişlerine asla destek vermediklerini belirtti.

 

Sözde ağaç sökümü için dünya yı ayağa kaldıranlar acaba kaldırım taşlarını sökerek devlet malına zarar vererek hangi demokratik haklarını arıyorlar. Bu gösteriler genel anlamda farklı niyetlerle yapılan bir eylem olayıdır. Bu nedenle biz bu protestolarda halisane bir niyet görmüyoruz diyen BBP Nevşehir İl Başkanı Yavuz Uluer sözlerine şöyle devam etti; " Taksim'da ağaç sökülecek diye Nevşehir de eylem yapan gençleri samimi bulmadıklarını dile getirdi.

Polise küfür edilerek doğayı koruyoruz ağacı seviyoruz edebiyatı yapmasınlar! biz burada hiçbir halisane niyet göremiyoruz. Ellerinde bira şişeleriyle 6 gündür ülkeyi felakete götürüyorlar, elbette Hükümetin yanlışları var ve bunlar protesto edilir ama bu şekilde olmaz. Ağaç katliamı var diye ayaklananlar Irak'ta, Filistin'de, Arakan'da katliam yapılırken neredeydiler? Amerika ile ortak haraket eden AKP Hükümetine tepkiyi neden o zaman göstermediler. Bu sebeple biz bu eyleme BBP olarak kesinlikle destek vermiyoruz. " dedi.

BBP teşkilatlara uyarı yazısı gönderdi...

Büyük Birlik Partisi (BBP) de teşkilatlara eylemlere katılmamaları konusunda uyarı yazısı gönderdi. Yazıda dikkat çeken ifadeler şöyle: “Son günlerde Taksim Gezi Parkı olayları bahane edilerek ülkede gerginlik ve kaos ortamı yürütülmeye çalışılmaktadır. Teşkilatlarımızın hiçbir surette olayların içinde yer almamaları ve taraf olmamaları gerekmektedir. Ülkedeki gerginlik ortamından rant elde etmeye çalışanlara fırsat verilmemelidir. Teşkilatlarımızın bu konuda azami dikkat göstermeleri önemle rica olunur.”

Bunun üzerine Alperen Ocakları Taksim Gezi Parkı'nda başlayan ve yurt geneline yayılan sokak eylemlerine teşkilat olarak katılmayacaklarını bildirdi.

Destici, Türkiye’de iç huzurunun bozulmaya çalışıldığını söyledi.


Alkol şişeleri ile T.C. yazılmasını kınıyorum


  Alkol şişeleri ile T.C. yazılmasına tepki gösteren, Destici,” Gezi parkında alkol şişeleri ile T.C. yazmışlar. Bunu yazanları şiddet ile kınıyorum. Türküye Cumhuriyeti alkol mü demek. Yani siz şehit kanlarıyla sulanmış, o Kuvayi_i Milli ruhuyla oluşturulmuş Türkiye Cumhuriyetini her bir tarafında 250 bin Çanakkale Şehidinin kanı olan Türkiye Cumhuriyetini alkol şişeleri ile çizmek densizlik ve küstahsızlıktır. Bunu ben bireysel bir hak olarak görmüyorum. Bunu devletimize, bizlere yapılmış büyük bir hakaret olarak görüyorum.” dedi.




Eylemcilerin elinde Türk Bayrağı ve Apo’nun resmi var


  Gezi Parkından yapılan eylemleri değerlendiren Destici, “Protesto ve eylem herkesin hakkıdır. Ama bunların asla teröre ve şiddete bulaşmaması lazım. Molotof kokteyli ile taşlar ile polise saldırmak ne oluyor. Bir Milletvekili Ankara’nın göbeğinde polislere ana avrat küfür ediyor. Şimdi biz bunları nasıl hoş göreceğiz. Bu gezi parkı eylemcilerinin bir kısmı eline Türk Bayrağı, bir kısmı da Apo’nun resmini almışlar birlikte eylem yapıyorlar. 


Bunları kabul etmemiz ve onaylamamız mümkün değildir. Protestolar adam gibi yapılırsa, gerçeklerine uygun yapılırsa ve sırf amacı için yapılırsa biz de gider o eylemin ve protestonun yanında oluruz. Ama protesto bir öç alamaya, bir intikam almaya bir hesap görmeye yönelirse bunu da doğru bulmayız” diye konuştu.


  Olayın suçlusu polisler değildir


Gezi Parkında yapılan olaylarda polisin suçu olmadığını ifade eden Destici şunları söyledi: “Polisin ve güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanmasını doğru bulmuyoruz. Ama polisimize bu emri veren kişilere bakıyoruz, sanki bu emri kendileri vermemiş gibi polisler ile ilgili tahkikat başlatıyorlar. Polisler kimden aldığı emir ile harekete geçti. Şimdi olan orada görev yapan zavallı polis memurlarına olacak.


Önce TOMA’larla, coplarla, gazlarla saldır, sonra geri adım atınca suçlusu polis. Bunun suçlusu asla polis değildir. Suçlusu olayı buraya taşıyan hükümettir, yereldeki yöneticileri ve bürokratlardır. Bunun başka suçlusu yoktur. Maalesef süreci yönetememişlerdir. Çok basit bir süreci bu süreci beceriksizliklerinden dolayı bu noktaya getirmişlerdir.    


  BDP ve CHP birbirine düştü


Taksim olayları ile ilgili BDP ve CHP’nin birbirine düştüğünü kaydeden Destici şunları söyledi: “Sayın Başbakan çıkıp diyor ki, “Geri adım atmak yok, Topçu Kışlası yapılacak. Biz de BBP olarak Topçu Kışlasının yapılmasını destekliyoruz. Alış veriş merkezi yapılmasını desteklemiyoruz. Başka bir yapılaşmayı desteklemiyoruz. Topçu Kışlasının tarihi dokusuna uygun yapılmasını destekliyoruz. Topçu Kışlasının bir anlamı var. Bu kamuoyundan gizleniyor. 31 Mart vakası, hareket ordusu 2. Abdülhamit’i ulu hakanı tahtan indirmeye geldiğinde onu koruyan savununa Topçu Kışlasındaki askerlerdir. Tüm Türkiye’ye çağrım şudur. Herkesi sağduyuya davet ediyorum. Birilerinin tezgâhına düşmesinler. Hükümet burada yanlış yapmıştır. Bu ne yenilgi algılanmamalıdır. Herkes nefsini ve kibrini nefsine basmalıdır ve eğer bir yanlış yapılmışsa bundan geri dönülmelidir. Ama öbür taraftan bazı gruplar bu olayı büyütüp ve istismar etmişlerdir. Bunu kendi çıkarları için kullanıyorlar. Bunu nasıl bir siyasi rant olarak kullandıkları ortaya çıktı. BDP ile CHP birbirlerine düştüler. 


BDP sözde PKK milletvekili ne diyor; “Yemezler önce biz başlattık diyor. Siz 5 gün sonra buraya geldiniz. Bunun siyasi rantı bize ait diyor.” Şimdi birbirlerine düşmüş durumdalar. CHP, BDP ve diğer sol partiler buradan rant sağlamaya çalışıyorlar, ganimeti paylaşmaya çalışıyorlar. Onun için vatandaşımız yanlışa kendi müdahale etsin. Yanlışı kendi söylesin, doğruyu kendi söylesin. Türkiye içinde iç huzuru bozmaya, Mısır’a, Suriye’ye, Irak’a çevirmeye çalışanlara da fırsat vermeyelim.”