İçinde bulunduğumuz hafta, Peygamber Efendimizin dünyayı varlığı ile şereflendirdiği önemli bir haftadır. Peygamber efendimizin doğumu şüphesiz ki insanlık alemine doğmuş bir güneş'in habercisi, ezilen Dünya Milletleri için bir umut ışığı ve yeryüzüne hakim kılınmak istenen dostluk ve kardeşlik ateşinin kıvılcımı olmuştur.

 

 

 

Peygamber efendimizin hayatı ve sözlerini, ülkemizin yaşadığı son süreçte örnek göstererek teröre karşı barış nidaları atanların "Vatan Sevgisi İmandandır" Hadis-i Şerif'ini unutarak vatan sevgisini dile getiren halkı ırkçılık ile suçladığı şu günlerde bizler ehveni şer fikri ile aynı safta birleşerek ülkenin bölünmez bütünlüğüne dinamit koyanları ve hoşgörüyü halka değil eli kanlılara gösterenlere bir kez daha tepkimizi haykırıyoruz.

 

 

 

Unutulmamalıdır ki 23 yıllık peygamberlik hayatı boyunca iyi olanı, doğru olanı insanlar için uygulamaya mücadele eden Peygamber efendimiz müslüman alemine karşı geliştirilen stratejiler karşısında da gaza ve cihat duygularını savunmuş ve savaş stratejileri ile de islam aleminin varlığının devamını sağlamış, gerektiğinde müslüman kardeşleri ile omuz omuza savaşmıştır.

 

 

 

Biz Müslüman Türk Alemi'nin bu hafta boyunca yapması gerekenlerin başında nasıl ki ibadet etmek geliyorsa, ibadetlerimiz ile birlikte gönüllerimizin de ibadet etmesinin, tavırların islamiyetin öngördüğü çizgide olmasının bilincinde olmalı ve fitne fesatlık içeren tavırlardan sakınmalıyız.

 

 

 

Unutmayalım ki Zümer Suresi'nde; "Allah kuluna yetmez mi? Seni O'nun dışındakiler korkutuyorlar. Allah kimi saptırırsa artık ona bir yol gösteren bulunmaz" demektedir. Allah, kişisel menfaatleri uğruna yaşayanları, müslüman kardeşine düşman olanları ve gönlünde vatan sevgisi ile yaşayanlara düşmanlık edip, kundaktaki bebeğe kurşun sıkanlarla dost olanları yani sapıtanları affetsin.