Partide tek sesli bir yapı artık kalmadı. Kimin ne dediği de belli değil.
Eline mikrofonu alan, bence diye başlayarak görüşlerini dile getiriyor.


Parti kulislerinde CHP’de yeni bir dönemin başladığını, artık bu süreci kimsenin durduramayacağı  konuşuluyor. Bu sürecin ise dağılma süreci olduğu gelen haberler arasında.

Bir başka konuşulan konu ise çok daha kafa karıştırıcı;

CHP’ nin Ulusalcı kanadının, İşçi Partisi ile dirsek temasında olduğu netlik kazanmaya başladı.

Yeni CHP yönetimine karşı mesafeli duran bir grup ulusalcı milletvekili, partilerinden istifa ederek Meclis'te İşçi Partisi adına grup kuracakları konuşuluyor.

İşçi Partisi Genel Sekreteri Osman Yılmaz ise,  iddiayla ilgili olarak Akşam gazetesine bir açıklama yaptı. Açıklamada Osman Yılmaz; “Böyle bir temasımız var” diyerek CHP’ nin bölünebileceği sinyalini vermiş oldu.

Parti içinden olsun parti dışından olsun herkes CHP hakkında bir şeyler konuşuyor. Kimileri CHP milletvekillerinin yeni bir partide birleşeceğini söylerken, kimileri de artık bu partinin ilkesi falan kalmadı bizim burada durmamızın ne faydası kaldı diyor.

Köşe yazarları, Üniversite hocaları, Açıkoturumların duayenleri, Siyasi liderler, hatta kış ayları olduğu için vakitlerini köy odalarında geçiren köylü vatandaşlarımız dahil CHP’yi konuşuyor.

En çok konuşanların başında ise İstanbul baro başkanı geliyor. Her konuda CHP sanki baronun partisi imiş gibi, CHP’yi yönlendirici açıklamalar yapabiliyor.

Ama ne var ki, ortada hiçbir şey yokmuş gibi, CHP tutkusuyla(!)  yanıp dolaşan, Sayın Baykal’ın kaset olayına takılması sonucu tesadüfen yıldızı parlayan birde Sayın Kılıçdaroğlu var. Halbuki son gelişmeler CHP için kaygı verici. Atatürk’ün kurduğu CHP parçalanıp dağılmak üzere.

Hatırlarsanız, Kemal Kılıçdaroğlu bey, bir yeni yıl resepsiyonunda gazetecilerle sohbet ederken, gazeteci meslektaşlarımızdan birisi Fenerbahçe tutkusunun nereden geldiğini Kemal beye sormuştu da, Kemal bey O zamanlar, Lefter iyi bir kaleci idi, ondan etkilenip Fenerli oldum demişti. Lefter’in kaleci değil iyi bir santrafor olduğu kendisine hatırlatılınca, eveleyip gevelemiş konuyu geçiştirmeye çalışmıştı.

Şimdi bu hikayeyi neden anlattığımı sorarsanız, İnanın Kemal beyin son günlerde yaşanan olaylar karşısında eveleyip gevelemesi tavrını görünce merak ettim, bu CHP tutkusu nereden geliyor diye.

Kemal Kılıçdaroğlu bey,  CHP’nin başına geçerken de, acaba Atatürk’ten etkilendim sanıp başka birinden etkilenmiş olabilir mi?

Mesela, kendi partisinin ulusalcı kanadının da etkilendiği İşçi partisi genel başkanı, şimdilerde Silivri cezaevinde olan Sayın Doğu Perinçek falan kendisini etkilemiş olmasın.?

Kılıçdaroğlu’na birinin, CHP’nin bir takım, bir dernek, bir vakıf değil, Komünist veya sosyalist bir siyasi parti de değil,  Atatürk’ün kurduğu sosyal demokrat bir siyasi parti olduğunu hatırlatması lazım!

Kendisinin de bu partin genel başkanı olduğunu!

İnanması zor olsa da,

Maalesef gerçek bu!


Kaynak: Atatürk'ün partisi CHP, dağılıyor mu?

Ali Demirayak