CHP'nin Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine Hazırlık Bölge Toplantısı....Nevşehir Koordinatör Milletvekilleri olan İzmir Milletvekili Hülya Güven ve İstanbul Milletvekili Sedef Küçük'ün de katıldığı toplantıda Tezcan, Anadolu coğrafyasında, kardeşliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan bir dönemde toplumun iktidar eliyle ayrıştırıldığını ifade ederek, "Başbakan nefret dilini bir siyaset dili haline getirdi. Başbakan kendi halkına hakaret etmeyi bir siyaset üslubu haline getirdi. Başbakan yalan söylemeyi ve yalan üzerinde kurduğu iktidarı yalan üzerinden sürdürmeyi adet edindi. Sayın genel başkanımız her zaman çok doğru bir şey söylüyor ve tekrar ediyor. Sayın genel başkanımız, 'Yalancıdan başbakan olmaz' diye söyledikçe Recep Tayyip Erdoğan da yalan söylemeye devam ediyor ancak anlaşılan o ki Recep Tayyip Erdoğan da genel başkanımızın bu sözüne hak vermiş gözüküyor. Yalancıdan başbakan olmayacağını anlamış ki artık başbakan olma sevdasından vazgeçip Cumhurbaşkanı olma sevdasına doğru gidiyor ama yalancıdan Cumhurbaşkanı da olmaz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili partisinin çalışmalarını da aktaran Tezcan, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun yaptığı ziyaretlerde ortaya çıkan Cumhurbaşkanı adayı profilini anlattı. Tezcan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Genel Başkanımız örgütlü kesimlerin temsilcileri olan sendikaları, emek temsilcilerini, sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etti. Yapılan görüşmelerde kimin Cumhurbaşkanı olacağı değil, nasıl bir Cumhurbaşkanı istendiği konusu görüşüldü. Gidilen tüm örgütlü kuruluşların ortak bir Cumhurbaşkanı vurgusu var. Vatandaş ve örgütlü kesimler sektirmeden ortak noktaları sıralıyorlar. Kucaklayıcı, toplumu ayrıştırmayan ve bölmeyen, vatandaşa tepeden bakmayan, horlamayan, bölmeyen, nefret dilini kullanmayan, devleti dışarıda iyi temsil edebilecek, halkın içerisinde ve halkını kucaklayabilecek, halkın değer ve özlemlerine saygılı, hukuka saygılı, demokratik hak ve özgürlüklere saygılı, devlet organları arasında çatışma istemeyen, dengeleri gözeten, yetki gaspı peşinde olmayan, tanınan yetkileri anayasal çerçeve içerisinde kullanacak bir Cumhurbaşkanı istiyorlar. Hepsinde ortak nokta; toplum çatışmadan, kavgadan, kendini bölen siyaset tarzından rahatsız. Toplum sükunet, huzur, barış istiyor, bunu sağlayacak bir Cumhurbaşkanı bekliyor, herkesin Cumhurbaşkanı olsun istiyor. Bir siyasi partinin temsilcisi olmasın, 76 milyonun Cumhurbaşkanı olabilecek nitelikte bir Cumhurbaşkanı olsun istiyor, milli değerlerimize sahip çıkan ama halkını da kucaklayan bir Cumhurbaşkanı istiyor. O zaman bu figüre uygun bir Cumhurbaşkanı adayını süresi içerisinde çıkarıp halkın önüne koymak siyasetin görevidir. Bu görevin layıkıyla yapılacağına inanıyorum."