CHP Nevşehir İl Başkanı Kamil Gülmez yaptığı yazılı açıklamasında,AK Parti İl Başkanı M. Ali Tanrıver ve KAPTİD Başkanı Yakup Dinler´i de eleştirdi.


CHP Nevşehir İl Başkanı Kamil Gülmez, bugüne kadar hiçbir yerde hızlı tren hattına karşı olduklarına dair açıklama yapmadıklarını belirtti. Gülmez’ Açıklama yapmadığımız halde partimizin bu hizmete karşı olduğunun açıklanması ahlak ilkeleriyle bağdaşmamaktadır” dedi.

CHP Nevşehir İl Başkanı Kamil Gülmez, hızlı tren konusuyla ilgili basın açıklaması yaptı.

Gülmez açıklamasında “ Niğde milletvekilimiz Ömer Fethi Gürer, TBMM KİT Komisyonunda Antalya- Konya Aksaray- Nevşehir- Kayseri Hızlı tren hattı için bir konuşma yaptı. Konuşmasında bu hattın Nevşehir’den geçen bölümünde 11 tünel olması ve Zelve’nin yakınından geçmesi nedeniyle endişe ve eleştirilerini dile getirdi” dedi.

Basına yansımasıyla birlikte KAPTİD Başkanı Yakup Dinler ve AKP Nevşehir il başkanı Mehmet Ali Tanrıver tarafından partilerine yönelik yoğun eleştiriler yapıldığını kaydeden Gülmez “ Milletvekilimizin iyi niyetli eleştirileri, partimizin 90 yıllık geçmişi de söz konusu edilerek asılsız ithamlar için vesile yapılmıştır. Bu eleştirilerde belirtildiği gibi, CHP Nevşehir il örgütü, hızlı tren hattına karşı olduğuna dair bir açıklama yapmamıştır. Açıklama yapmadığımız halde partimizin bu hizmete karşı olduğunun açıklanması ahlak ilkeleriyle bağdaşmamaktadır” diye konuştu.
Hızlı tren hattına kesinlikle karşı değiliz

Hattın, Kapadokya turizmi için çok önemli olduğunun bilincinde olduklarını ve gerçekleşmesini sağlayacak olanlara da partileri adına şimdiden teşekkür ettiklerini kaydeden Gülmez şöyle konuştu “ Bu konuda açıklama yapmamamıza rağmen, partimizin tarihine de izafede bulunarak ağır eleştiriler yönetenlere de gerekli açıklamayı yapmak zorunda bırakılmamız, üzücü de olsa siyasal barış adına hemşehrilerimizin bilgilendirilmesi için şart olmuştur.

Kapadokya denkleminde ‘Niğde’ vardır
KAPTİD (Kapadokya Turistik İşletmeciler Derneği) Başkanı Yakup Dinler’in “Kapadokya denkleminde Niğde’nin olmadığını”  söylemesi doğru değildir. Zira 2012 yılında Nevşehir ve Kayseri’de yapılan TKB (Tarihi Kentler Birliği) tarafından organize edilen ‘Kapadokya’da Sürdürülebilir Kültür Turizmi İçin Yol Haritası Çalıştay’larında Kayseri, Aksaray, Nevşehir, Niğde ve Kırşehir turistik Kapadokya olarak kabul edilmiştir. Bölgede yapılacak planlama ve projelerin bu yol haritasıyla uyum içinde olmasının tarihi ve kültürel dokunun korunması ve turist geceleme sayısının artırılmasına esas kabul edilmesi kararlaştırılmıştır. Böyle bir havza planlaması Trakya ve Göller Bölgesi gibi birçok bölgede de yapılmıştır. KAPTİD’in bu yanlışı düzeltmesini bekliyoruz.

Hattın, Kapadokya Koruma Alanı çerçevesinde geçeceği alanlar var

Diğer yandan Nevşehir AKP İl Başkanı Av. Mehmet Ali Tanrıver “Hızlı tren hattının Nevşehir’e getirilmesiyle ilgili olarak Niğde milletvekilimizin ‘peribacalarının yıkılmasına neden olabileceği’ şeklindeki açıklamasının hiçbir dayanağı olmadığını ve bilimsellikten uzak olduğunu belirtmiştir. Yine ‘alışık olduğumuz CHP zihniyetinin ülkemizin gelişmesine ve büyümesine katkı sağlayacak özellikle de Kapadokya Bölgesi için bizim hayalimiz olan bir projeye daha karşı çıkarak kendini göstermiştir. Gürer, içerisine Nevşehir’i de alan hızlı tren projesine hiçbir bilimsel dayanağı bulunmadan sadece konuşmak için konuşarak engelleme ve sun’i gündem oluşturma çabası içine girmiştir’  demektedir. Niğde milletvekilimizin sadece peribacalarının yıkılması gibi tek sakınca belirtmesi söz konusu değildir. Hattın, Kapadokya Koruma Alanı çerçevesinde Sulusaray kısmı ve Avanos Zelve Vadisi kısmı, Çavuşin kısmı önem arz etmektedir.  Bu alanlarda tarihi yeraltı şehri ve doğal peribacaları yer almaktadır. Bu değerler turizm açısından ekonomiye katkı sağlamaktadır. Zelve’ye yakın olan kısmı ve hızlı trenin, yük hattı olarak da kullanılacak olması uzmanlarca da eleştirilmektedir.

ÇED raporunu uzmanlar eleştiriyor

İl sınırlarımız içerisinde on bir tünel yapılacaktır. Bu tünellerin rastladığı yerlerde yer altı şehri olup olmadığı araştırılmış mıdır ? Bu da önemli bir  husustur. Stratigrafi kesiti (sert yumuşak kayaç ayrımı ve bunların kaç metre devam ettiği ) yapılmadığından maliyet hesabının nasıl ortaya konulduğu da bilinememektedir. Demiryolu tünel inşası sırasında çevreye yayılabilecek tozlar ve çalışanların toza maruziyeti hakkında ayrıntılı bilgi verilmeyip, raporda birkaç satırla sulama, nemli tutma gibi genel öneriler verilmiştir. Özellikle demiryolu güzergahının Avanos kısmında kanserojen eriyonit minerali içeren volkanik tüf kayaları bulunmaktadır. Bununla ilgili ÇED raporunda ne tür araştırma yapıldığı ve önlem alınacağı hakkında bir ifade yer almamaktadır. Demiryolu sadece yolcu taşıma amaçlı değil yük için de planlanmış. Hattın Konya-Nevşehir-Kayseri kısmında yük çeşitliliği olarak; maden, yapı taşı, Nevşehir patates depolarından patates gibi ürünler taşınabilir. Kayseri yöresindeki madenler zaten Kayseri-Niğde demiryolu ile taşınmaktadır. Yük hattı, Kayseri–Niğde demiryolunun geliştirilmesiyle daha uygun olabilirdi.  Hızlı tren hattında yük taşınması doğal kaya yapıları ve yeraltı yerleşimleri için daha fazla titreşimli olabilir.  ÇED Raporunda “Tıbbi Jeoloji” , doğal yapı önlemleri ve stratigrafi gibi konularda atıfta bulunma ve önlemler gibi uzmanlarca daha birçok eksiklikler belirtilmektedir.

İddialarımızın bilimsel dayanağı vardır

Bu hususların partimizce dile getirilmesi hattın engellenmesine yönelik olmayıp bilakis halk sağlığı, tarih ve doğanın korunmasına yönelik iyi niyetlerimizden kaynaklanmaktadır. Daha önce Avanos’un ön ve ardına birçok barajların yapılmasında ÇED raporlarından bir tanesi tarafımızdan incelenmişti ve nem oranının artmasının peribacalarını eritebileceği hakkında bir konuyu raporda göremediğimiz bizzat Kültür Bakanı huzurunda dile getirilmişti. O gün kayıtsız kalınan bu konu bugün en önemli tahribatın başında yer almaktadır. Niğde milletvekilinin ve il örgütümüzün eleştirilerinin medeni ölçüler içinde değerlendirilerek, nihai ÇED raporuna uzman görüşlerinin eklenmesi ve uygulanmasını istiyoruz. Değilse bu proje uygulanmasın tarzında bir fikrimiz kesinlikle olamaz. İddialarımızın bilimsel dayanağı mevcuttur.

‘Sadece dört örnek anlayış erbabına kafi gelecektir’

AKP Nevşehir il başkanının “ alışık olduğumuz CHP zihniyetinin”  ülkemizin büyümesi ve gelişmesine engel gösterilmesi sözleri, tarih biliminin inkarı ile eştir. Yine AKP il başkanı “CHP’nin Kapadokya Turizmi ve peribacalarının korunması yönünde bugüne kadar ne gibi çalışmalar yaptığının kamuoyu tarafından ciddi bir merak konusu haline geldiği” cümlesini kullanmıştır. Partimizin tabiatı icabı, yaptıklarını, ülke için gerçekleştirdiğinden, reklamını yapmamayı ilke kabul eder. Bu nedenle burada vereceğimiz sadece dört örneğin anlayış erbabına kafi geleceğini sanıyoruz: ‘1947 yılında Nevşehir Halkevi’nin öğretmenlerle Göreme’yi temizleme kampanyası başlatıp uyguladığını Prof Dr. Anıl ÇEÇEN eserinde zikretmektedir. Ürgüp Turban Tesisleri, o tarihten sonra yapılacak otellere örnek yapı olarak, iki katlı ve ağaçla silüetin korunabileceği bir tarzda CHP döneminde yapılmıştır. Nevşehir Bölge Koruma Kurulu CHP döneminde kurulmuştur. Ürgüp’te 1.Derecede Doğal SİT Alanına (30 L 1 a-b paftaları) konut yapımına CHP’li belediye başkanı döneminde olmasına rağmen partizanlık yapılmayarak dava açılmış ve bu alanın imar planı Danıştay’ca iptal ettirilmiştir. Bu konuda korumacılığınyıkımcılığın kimler tarafından yapıldığı konusunda özellikle ilimiz, çok kapsamlı bir hafızaya sahiptir. Bugüne kadar ne gibi çalışmalar yaptığmızı bize soranların bölgemizdeki tahribatları yatırım gözlüğüyle görmekten sıyrılmaları gerekir. Bu düşünce aynı zamanda korumakullanma dengesi uğraşısıyla ilgi derecesini de göstermektedir.

Bütün kesimler biraraya gelmeli

Hızlı tren hattı, uzmanların belirttiği sakıncalar ve âdetten olmamak üzere halkın, STK’larının katılımı ile gerçekleşen halk toplantılarında tekrar görüşüldükten sonra nihai formatı ile uygulanmalıdır. İstek ve görüşlerimiz Dünya Kültür Turizminin nadir bölgesi, DMA (Dünya Miras Alanları) Listesine Türkiye’den 1. sırada giren, Dünya’da 1031 DMA içinde doğal ve kültürelliği bir arada taşıyan 32 alandan biridir. Bu kadar ender ve eşsiz bölgemizi koruma öncelikli yatırım ilkesiyle sürdürebilme davetimize herkesin katılımını arzu ediyoruz.”