Kimi zaman yapmış olduğu çok sert açıklamalar ile tanınan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa Orhangazi Meydanı'nda vatandaşlara hitap ederek sert konuştu. 

Yapılan açıklamalarda,Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Bugün burada toplam 368 trilyon lire olan hizmeti Bursa'mıza kazandırıyoruz. Resmi açılışlarını yapıyoruz. Açılışını yaptığımız eserlerin ülkemize, Bursa'mıza hayırlı olmasını diliyorum. Bunlar arasında 51 trilyonluk bir yatırımla kazandırılan 304 derslik Halk Eğitim Merkezi binası 176 toplu konut, et ve süt işletme tesisleri, aile hekimliği binası var. Ayrıca Uludağ Üniversite'miz 15 trilyonluk yatırımla yeni bir bina inşaa etti. Tüm bu eserlerin açılışını resmen burada yapıyoruz. Uludağ'daki oteller bölgesine 110 trilyonluk bir yatırımla teleferik hattı kurdu Büyükşehir Belediyemiz.

BURSA, İZMİR, ANKARA, İSTANBUL'A BAĞLANIYOR

Belediyelerimizin tüm bu eserlerinin açılışını da bu vesile ile gerçekleştiriyoruz. Tarım ve kırsal kalkınmayı destekleyen kurumumuz besin işletmeleri kümesler süt üretim tesisleri gibi pek çok yatırıma toplamda 68 trilylon kaynak sağladı. Kamu kurumlarımızın da Bursa'da hayata geçirdiği bir çok yatırım var. Bu eserleri kazanmakta emeği geçen herkesi tebrik ediyor, kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Tabi bir de Bursa'nın önünde yeni bir dönem açacak olan ve inşaası hızla süren projelerimiz var. Bursa'yı İstanbul, Ankara, İzmir'e bağlayacak olan YHT'nin inşaası süratle devam ediyor. Gebze, Orhangazi, İzmir otoyolunun önemli parçası olan İzmit köprüsünün yapımı son hızla sürüyor. Kuleler dikildi, düşünebiliyor musunuz. Denizin yüzeyinden yukarıya 252 metre kule. Bunler dikilmiş vaziyette. Denizin altında da 60 metreyi aşkın yine bir çalışma var. Şimdi inşallah tabliyeler yerleştirilmeye başlandı. Bunlar, daha önce hayal bile edilemiyordu. Şimdi, hayata geçiyor. Buraya geldik. Ne ile, inandık, azmettik, dedik ki bu millet bunları yapmaya muktedirdir. Bizim ecdadımız karadan gemileri yürüttüyse biz de denizin altından Marmaray'ı yaparız dedik ve yaptık. Denizin üstünde de Yavuz Sultan Selim Köprüsü şuanda tabliyeler konmaya başladı.

YENİ TÜRKİYE'NİN KİLİDİNİ BURSA AÇIYOR

Bu topraklar bir cihan devletinin doğduğu topraklardır. Bursa bu coğrafyanın gördüğü en büyük medeniyet temellerinin atıldığı ruhunun şekillendiği yerdir. Asya'dan Avrupa'nın derinliklerine kadar uzanan muhteşem rüyanın gerçeğe dönüştüğü kilidinin açıldığı yer Bursa'dır, burasıdır. Bursa her zaman başkentlik sıfatına yaraşır bir duruş içinde oldu. Ülkeme milletime hizmet mücadelesine başladığımdan beri Bursa hep yanımızdaydı. Başbakan oldum, Cumhurbaşkanı oldum Bursa yüzde 55 oy ile yine yanımızda oldu. Bu yoldaşlık, bu dayanışma inşallah devam edip gidecek ben buna inanıyorum. 

Şimdi yeni Türkiye'nin kilidini de Bursa açıyor. İstiklal savaşı döneminde Bursa işgal edilince Ankara'da TBMM'de kürsüye kara bir örtü serilmişti. Bursa'nın yaşadığı sıkıntı tüm milleti üzüntüye boğmuş böylesine derinden etkilemişti. Ne zamanki Bursa düşman işgalinden kurtuldu işte o zaman Meclis'teki kara örtü kaldırıldı. İşte biz milletimiz bir daha o kara günleri yaşamasın diye uğraşıyoruz. Bursa ile birlikte tüm Türkiye şahidimiz olsun ki bizim Türkiye'ye hizmetten başka gayemiz, hak davasından başka davamız yoktur. Biz de hep milletin rızasını gözettik onun için çalıştık. Her zaman kendine demokrat olmadık. Bursa'da ne dediysek Van'da da onu söyledik. Bursa için ne istediysek Mardin için de aynısını istedik. Ne dedik Türkü ile Kürdü ile Abazası ile Boşnakı ile Romanı ile biriz, beraberiz hep birlikte Türkiye'yiz dedik. 

BAŞKANLIK SİSTEMİ İÇİN 400 MİLLETVEKİLİ VERMEMİZ LAZIM

Bununla yetinmiyoruz her kesimden insanımızla milletin sarayında Ankara'da milletin evinde toplantılarla bir araya geliyoruz. Hasbihal ediyoruz. Onunla da kalmıyor her fırsatta şehirlerimizi ziyaret ediyoruz vatandaşlarımızla buluşup hasret gideriyoruz. Bursa, Cumhurbaşkanı olarak 7. teşekkür ziyaretinde bulunduğum açılışlar yaptığım şehir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın bu tutumundan rahatsız olanlar var. Geçenlerde bir milletvekili YSK'ya müracaat etmiş, Cumhurbaşkanı seçimlere kadar meydanlara çıkmasın YSK da bunu reddetmiş. Diyor ki Cumhurbaşkanı siyaset yapıyor. Ben sadece istikbale yönelik kararlarımı söylüyorum. 7 Haziran'da seçim var. 7 Haziran seçimlerinde biz yeni Türkiye istiyorsak, yeni Anayasa diyorsak 400 milletvekili vermemiz lazım, Başkanlık sistemi istiyorsak 400 milletvekili vermemiz lazım ki bu gerçekleşsin. Çözüm sürecinisi istiyorsak gümbür gümbür iktidarda olan parti bunu gerçekleştirsin. Türkiye artık çok daha güçlü bir şekilde geleceğe yürümektedir.

KOL KOLA OLDUĞUNUZ ÇETE SİZİ FELAKETE SÜRÜKLER

Biz, pergelin bir ayağı Türkiye'de olacak ama diğer ayağı ile dünyayı dolaşacağız. İşte bundan birileri rahatsız oluyor. İstiyorlar ki Cumhurbaşkanı Ankara'da otursun, önüne gelen evrakı imzalasın başka bir işe bakmasın. Küresel güç olma hedefinde olan Türkiye'nin böyle olması mümkün mü? Biz sizin huzurunuza seçimden önce ne dedik yatan oturan değil koşan bir Cumhrubaşkanı olacağız dedik ki siz de bize yüzde 52'yi bunun için verdiniz. Böyle çıktık, desteği onun için istedik sağolsun siz de desteğinizi esirgemediniz. Şimdi asıl onların istediği gibi Ankara'da evrak imzalayan Cumhurbaşkanı olursam emanete hıyanet etmiş olurum. Cumhurbaşkanı meydana inmiş diyorlar, asıl mesele sizin meydanda olmamanız. Bunlar vesayet döneminde koalisyon ortaklığı devşirmeye alışmışlar. O dönemler geride kaldı. Artık eski Türkiye yok. Yeni Türkiye'de gücünü milletten almayan kimsenin esamesi okunmuyor. Benim yerim tam burası, milletimin yanı. Asıl sizin durduğunuz yere bakın. Yanlış yerde duran sizsiniz. Ülkesine karşı çalışan çete ile kol kola olmak sizi felakete sürükler.

BU MESELE MİLLETEİN BEKASI, ÜLKENİN GELECEĞİ MESELESİDİR

Pensilvanya ile işbirliği tutan, kirli ilişkilere giren ve bu kirli ilişkileri şuanda Parlamentonun içinde devam ettiren yanlış yapılanma onları er geç bir yere taşıyacak. Siz dünyanın her ylerinde Türkiye'yi sıkıntıya sokmak için küçültmek için var olan yapılanmayla nasıl yoldaşlık edersiniz? Bursalılarla, Trabzonlularla, Antalyalılarla yoldaşlık edin. Bu mesele parti meselesi değil, benim meselem hiç değil. Bu mesele milletin bekası meselesidir. Ülkenin geleceği meselesidir. Çete kurup seçilmiş hükümete başbakana siyasete milli iradeye karşı darbe yapma teşebbüsünde bulunanlara yardım edeni beraber olanı milletimiz affetmez. Benim bunları ifade etmemden rahatsız olanlar dönüp kendilerine baksınlar. Ne demiş atalarımız 'Asıl asmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar onun da aslı ayrandır' demişler.

BUNU KONUŞMAK ZORUNDAYIZ

Kardeşlerim bizim aslımız belli. Abdestimizden şüphemiz yok ki namazımıznadn şüphemiz olsun. Bizden bu ülkeye zarar gelecek bir karar çıkmaz. Çıkıyor bir tane siyasi genel müdür diyor ki ben o teröristlerin önünde yürürüm diyor. Yani, eli molotoflu, elinde her türlü taş sapan var neymiş genç. Onların önünde yürürüm diyor. Sapan, molotof, misket varsa. Bütün bunlarla beraber halkın dükkanına, aracına her şeyine saldırıyorsa bunlar teröristtir. Onun önünde yürüyecğini söyleyen kişi de ondan nasibini almıştır. Bu ülkenin refaha huzura ihtiyacı var. Şuanda iç güvenlik yasası ile alakalı bir an önce atılması gereken adımların ülkemizin geleceği için önemli adımlar olduğuna ben de inanıyorum. Elinde molotofla terör estiren insanlara sahip çıkamayız bunun bedelini ağır ödedik. Yeter ki bir an önce bu Meclis Genel Kurulu'muzdan geçsin bizlere gelsin. Türkiye gelişecek büyüyecek ama bunu hazmedemeyenler var. Yeni ihtiyaçlar doğuyor. Bunun için de yeni yollar, yeni yöntemler bulmamız hayata geçirmemiz gerekiyor. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi işte bu çerçevede Türkiye'nin gündemine gelmiştir. Gelişmiş ülkelerin çoğuna bakın başarının ardında Başkanlık sistemi olduğunu görürsünüz. Eğer Türkiye'yi dünyanın en iyi 10 ülkesi arasına sokacaksak bunu konuşmak zorundayız. Biz diyoruz ki madem bu gömlek bu bedene dar geliyor gelin daha iyisini daha güzelini daha faydalısını getirelim o şekilde yolumuza devam edelim. 

BUGÜN HANGİ BAŞKANLIK SİSTEMİNDE PADİŞAHLIK, KRALLIK VAR?

Diyorlar ki başkanlık sisteminde denetim mekanizması yok. Şuanda ABD'de denetim yok mu? Sağlık reformunu Sayın Obama yapamadı. Meclis, Senato yol vermiyor. Ama biz sağlık reformunu ta ne zaman yaptık. Ha biz bunların önünü açacak bazı adımlarla çift kameralı parlamento olsun istemiyoruz tek kameralı olsun engellenmemesi seri hareket etmesi lazım. Parlamento her zaman o denetimi yerine getirecektir. Ben ta belediye başkanlık dönemimden bu yana bunu savunuyorum. Türkiye başkanlık sistemi olsaydı bugün bulunduğumuz yerin çok daha ilerisinde olurduk. Mevcut sistem hükümetlere çok ciddi patinajlar yaptırıyor. Hele bir de cumhurbaşkanı ile hükümet arasında sorun varsa bu daha fazla patinaj çekiyor hatta geri gidiyor. Bu bilinçli olarak kurulmuş bir sistem. Biz gelin aklın yolunu, mantığın yolunu günümüz dünyasında daha çabuk ve gerçekten de kabul gören yolu kültürümüze daha uygun olan yolu seçelim. Neymiş, başkanlık sistemi padişahlık getirirmiş. Bugün dünyada pek çok ülke var başkanlık sistemi olan hangisi krallığa imparatorluğa dönüşmüş de Türkiye de olsun. Mevcut sistemde diretmenin ülkeye de millete de faydası yoktur. Milletimiz bizlere her türlü payeyi zaten layık görmüştür. İstanbul gibi bir dünya şehrinin belediye başkanlığı payesini vermiş, başbakanlık vermiş, cumhurbaşkanlığı vermiş Elhamdulillah. Başkanlık sistemine geçildiğinde o yetkileri cebimize koyup öbür tarafa götürecek değiliz. Yaşarken bu dünyaya sığmayanlara ölünce 2 metrekarelik yer de büyük geliyor. Bu meseleyi şahsım üzerinden tartışanlar dünyaya at gözlüğü ile bakıyor demektir. Bunlar milletten, milli iradeden korkuyor. Kendilerine inanmıyor güvenmiyorlar. Bu gidiş milletin faydasına değil, memleketin yararına değil ben milletime bedel ödetecek onun aleyhine olacak bir işin içinde asla olmadım. Bizim geçmişimiz geleceğimizin teminatıdır.

YA SEN HOCA MISIN BANKA PATRONU MU?

Milletimiz kendisi ve geleceği için en doğru kararı verecektire. Bursa, gelişmenin kalkınmanın büyümenin manasını çok iyi bilen bir şehrimiz. Sizler, huzurun, kardeşliğin istikrarın kıymetini çok iyi biliyorsunuz. Türkiyee'nin 2023 hedeflerine ulaşması arkasından 2053, 2071 vizyonu için tüm bunları kalıcı hale getirip güçlendirmemiz gerekiyor. Bunun için önümüzde sorunlar, aşmamız gereken engeller var. Her şeyden önce çözüm sürecini kararlılıkla sürdürüp bu meseleyi geride bırakmak durumundayız. Ben bunun için ailecek hayatımızı ortaya koyduk. Bunun zorlu bir yol olduğunu, inanç, sabır, dirayet isteyen bir iş olduğunu biliyoruz. Dışarda Türkiye'yi tekrar geçmişe döndürmek isteyenler elbette boş durmuyor. Tüm sabotaj, provokasyonlara rağmen hamdolsun süreci bu güne kadar getirdik. ABD'nin bir gazetesinde Pensilvanya'daki zat makale yazıyor. Niçin Türkiye'deki bir banka için yazıy5or. Ya sen hoca mısın banka patronu mu? Sırtını nereye yaslıyor, o malum New York Times'a. Acaba bu gazetenin bu patronları kim onu da siz araştıracaksınız. Hesap başka. Bilesiniz ki içerden ve dışardan güçlü Türkiye istenmiyor. Güvenlik, özgürlük dengesinden taviz vermeden bu meseleyi sonuca kavuşturmak zorundayız.

TÜRKİYE'Yİ ATEŞ ÇEMBERİNE SOKMAYA ÇALIŞIYORLAR

Sadece milletimizin desteği ile milletimizin teşviki ile yola devam ettik, ediyoruz. Suriye ve Irak'ta bütün yaşanan hadiseler malesef çözüm sürecini zorlaştıranlara fırsat veren bir durum aldı. Bizim Suriye ve Irak'taki olaylar karşısında y aptıklarımız ortada. Ülkemize kaçarak gelen Suriye'den Bursa'ya gelen insan sayısı 51 bin. Sizin bu 51 bin kişiye gösterdiğiniz ev sahipliğinizden dolayı sizlere şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Sizler bir ensar görevi gördünüz. Şimdi de başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız, hükümetimiz kayıt dışı çalışma çalıştırma olmasın diye bir düzenlemeyi başbakanlık döneminde başlatmıştık. Bunu da süratle bitirmemiz gerekli ki bu insanlar sömürülmesin. Tarih boyunca bizim sergilediğimiz bir şey var. Ülkesinden yurdundan evinden koparak topraklarımıza sığınan kardeşlerimize sahip çıktık. Mazlumun, boynu bükük olanları ortada bırakmadık. Kardeşlerimize sırtımızı d önmedik ama bu ülkelerdeki kaostan faydalanan kimi çevreler meseleyi Türkiye'ye çekmeye çalıştılar. DEAŞ'tan en büyük sıkıntıyı biz gördüğümüz halde Türkiye'yi sıkıntıya sokmak istiyorlar. Örgüt ve Paralel Yapı ile Türkiye'yi ateş çemberinin içine sokmaya çalışıyorlar. Biz mazlumun yanında, mağdurun yanında olmaya devam edeceğiz. Kardeşliği güçlendirmek için, huzuru kalıcı kılmak için çalışmaya devam edeceğiz. Allah'ın izni, milletimizin desteği ile çözüm sürecini başarı ile sonuçlandıracağız. Hangi isim adı altında olursa olsun o masum insanları katleden insanların yıkılıp gittiği günleri de göreceğiz. Mısır'da masum insanları idama mahkum edenlerin de yıkılıp gittiğini göreceğiz. Biz bugüne kadar sabırla azimle çalışarak ne sorunların üzerinden geldik ne sıkıntıları geride bıraktık inşallah bunları da aşacağız. İşte o gün tüm bu coğrafyada milletimiz, ülkemiz mazlumun, mağdurun yanındaki bu kararlı ve fedakar tavrı ile çok farklı bir konuma gelecek. 12 Yıl önce mazlumlara yaptığımız yardım 45 milyon dolardı şimdi 4,5 milyar dolar. Nereden nereye. Bu ne demek 1'e 100. Veren el alan elden üstündür. Çalışacağız, çok çalışacak tevekkül edeceğiz. Ben bu düşüncelerle açılışını yaptığımız tüm eserlerin hayırlı olmasını, emeği geçen tüm kardeşlerimizi şahsım ve milletim adına tebrik ediyor hepinizi Allah'a emanet ediyorum.diye konuştu.Öte yandan dileyen tüm herkes konuşmanın tüm ayrıntılarını ve detaylarını ise, Siyaset sayfamızda okuyabilirler.