Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Dilek Selvi, öğretmenler günü dolayısıyla yayınladığı kutlama mesajında eğitimi güçlü olmayan hiçbir ülkenin güçlü olamayacağına da dikkat çekti.
Selvi, “Saadet Partisi …. Kadın Kolları olarak; insan yetiştirmek, ve dolayısıyla bir medeniyet, bir kültür inşa etmek için gayret eden tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım öğretmenler gününü kutluyoruz. Eğitim bir ülkenin en önemli ve en öncelikli meselesidir. Eğitim; bilgiyi faydalı hale getirme sanatı yâni, bilgiyi kullanılır hale getirme ve davranış kazandırma sürecidir. Eğitimde amaç üretken olmaktır. Ele aldığınız insanı toplumda karşılığı olan bir meslek sahibi yapmaktır. Öğrenciyi bazı konularda sadece bilgilendirmek eğitimin amacı olamaz. İnsanı yalnız memurluğa hazırlamakla eğitim amacına ulaşmaz. Eğitimi güçlü olmayan hiçbir ülke güçlü olamaz. Milli eğitim meselesi yeni öğretim yılının başında hamasi konuşmalarla dile getirilir, her seferinde de problemler bir başka zamana ertelenir. Milli Eğitim politikamız siyaset üstü olmalı, popülizme kurban edilmemelidir. Her türlü kimliğe ve inanca, aynı ideolojiyi dayatan, tek tip bir eğitim anlayışı temel insan hak ve hürriyetleri ile bağdaşmamaktadır. İnsanın varoluşuna dair kadim gerçeği yok sayan, köksüz ve pozitivist bir tarih anlayışını temel gerçeklikmiş gibi dayatan müfredatın her şeyden önce kendisi problemdir. Rekabete dayalı ve yarışmacı bir anlayış temelinde işletilen eğitim süreci, konfor ve hazzı önceleyen, kendini düşünen, mutluluğu tüketimde arayan, aile bağlarını, akrabalık ilişkilerini ve toplumsal dayanışmayı ferdi çıkarlara indirgeyen bir zihin yapısının oluşmasına sebep olmaktadır. Son yıllarda, insanlarımızın birbirlerine karşı merhametsiz ve acımasız davranmasının, şiddete başvurmaktan çekinmemesinin altında, yanlış eğitim politikalarının uygulanması vardır. Yanısıra, Maalesef öğretmenlerimiz ciddi sorunlarla boğuşmaktadır. Büyük bölümü ailesinin geçimini sağlayabilmek için birtakım ek işler yapmak zorunda kalmaktadır. Türkiye, OECD ülkeleri arasında öğretmenine en düşük maaşı veren ülkelerden biridir. Avrupa ülkelerindeki bir öğretmen özlük hakları bakımından, bizim öğretmenlerimizden 3- 4 kat daha fazla ücret almaktadır. Öğretmenlere uygun çalışma şartlarını hazırlayamayan, hak ettikleri maddi imkânı temin edemeyen bir sistemden, kaliteli eğitim beklemek hayaldir. Diplomanın ekonomik açıdan bir sınıf atlama aracı olarak görülmesi öğretmenler üzerindeki baskıyı artırmaktadır. Öğretmenlerden bir müfredatı aynı sürede birebir öğretmelerini istemek öğrenciler arasındaki öğrenme farklılığını yok saymaya, birçok öğrencinin derslerden tamamen kopmasına yol açmaktadır. Ülkemizde çok ciddi bir öğretmen açığı vardır. 350 bin öğretmen atama beklerken 40 bin öğretmen ataması yapılmaktadır. Yüksek puanlarla eğitim fakültelerine girip, okullarını başarıyla bitiren, KPSS‘de de en yüksek puanları alan gençlerimiz hala işsizdir. Birçok gencimiz işsiz gezmekten dolayı bunalıma girmektedir.. Hem öğrencilerimize hem de atanamayan öğretmenlerimize yıllardır yaşatılan bu mağduriyet derhal giderilmelidir” açıklamalarında bulundu.