Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen ‘Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu’ Ankara’da gerçekleştirildi. Sempozyumun açılışına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan burada önce Ombudsman Mehmet Elkatmış ile bir süre görüştü sonra Elktamış'ın küçük oğlu Furkan Elkatmış'ında hatırını soran Erdoğan, Babanı sakın üzme diyerek nasihatte bulundu.

Nevşehir Eski Milletvekili Av. ve Ombudsman Mehmet Elkatmış, III. Uluslararasi Ombudsmanlik Sempozyumuna tesrifleri icin Sn. Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarimizi sunuyorum dedi.

 Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen ‘Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu’ Ankara’da gerçekleştirildi. Sempozyum, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından KDK'nın tanıtım filminin gösterilmesiyle başladı. Sempozyumun açılışına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Kenan İpek, YSK Başkanı Sadi Güven, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Hakim Tümgeneral Abdullah Arslan, UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Kamal Malhotra, İsveç Büyükelçisi Lars Wahlund, 40’a yakın ülkenin ombudsmanları ve insan hakları savunucuları, uluslararası kuruluşların temsilcileri, kurum çalışanları ve akademisyenler ile çok sayıda davetli katıldı.

 

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, insanlık suçu olan ve vatandaşların yaşam hakkına, toplumsal barışa ve kardeşliğe planlı şekilde saldıran terörü lanetleyerek şehitlere Allah'tan rahmet, kahraman gazilere acil şifalar, yakınlarına sabır diledi.

 

Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumuna yapılan şikayetlerin insan haklarına dayalı, adalet anlayışı içerisinde titizlikle incelendiğini, bireyle idare arasındaki uyuşmazlıkların öncelikle arabuluculuk ve uzlaşı yoluyla çözüme kavuşturulmaya çalışıldığını belirterek, bu yönüyle bakıldığında Kurumun temel hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi sürecinde önemli bir işlev görmekte olduğunu vurguladı.

 

Nihat Ömeroğlu, Türkiye'nin son yıllarda gerçekleştirdiği demokratik reform sürecinin en önemli adımlarından biri olan 2010 yılı Anayasa reformları kapsamında KDK'nın Anayasal bir kurum olarak var olmasını sağladığını, kurulduğu günden bu yana desteklerini esirgemediğini ve sempozyuma bu yıl da gelerek kendilerini onurlandırdığını belirttiği Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saygı ve şükranlarını iletti.

 

Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, Kurumun faaliyetlerinin yargı veya idari denetim araçları gibi mevcut yapılara bir alternatif olmadığını belirtti. Ömeroğlu, kuruma yapılan şikayetlerin yalnız hukuka değil ayrıca hakkaniyete uygunluk yönünden de incelemeye tabi tutulduğunu aktardı. Nihat Ömeroğlu, bu açıdan KDK'nın Türkiye'de hakkaniyet denetimi yapan tek kurum olma özelliği taşıdığını bildirdi. Bu doğrultuda hakkaniyete aykırı olduğu değerlendirilen mevzuat hükümlerinin yeniden düzenlenmesi yönünde verilmiş bir çok tavsiye kararları bulunduğunu anlatan Ömeroğlu, şikayet başvurularını almaya başladıkları günden bu yana 31 Ağustos 2015 itibariyle 17 binin üzerinde başvuru yapıldığını, bunlara ilişkin 249 tavsiye veya kısmen tavsiye kararı alındığına dikkati çekti.

 

Tavsiye kararlarına uyum oranını çok daha yüksek seviyelere taşımanın öncelikli hedefleri arasında yer aldığını belirten Nihat Ömeroğlu, 2015 yılı içerisinde kurum çalışmaları ve verdiği tavsiye kararlarının parlamento tarafından takip edilmesi noktasında önemli adımlar atıldığını bildirdi. Vatandaşların sorunlarına daha etkin ulaşabilmek adına sivil toplum kuruluşlarıyla olan işbirliğini daha ileri taşımak istediklerini belirten Ömeroğlu, dünyanın bir çok ülkesinde olduğu üzere ombudsman ve sivil toplum kuruluşları arasındaki bilgi akışının ve sürekli işbirliğinin Türkiye'de de kurulması gerektiğini söyledi.

 

Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, kurum çalışmalarının daha ileri seviyeye götürülerek, AB müzakerelerinde yargı ve temel hakları içeren 23. fasıla etkin şekilde katkı sağlanmasının hedeflendiğini kaydetti.

 

Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, kurumun 2014 yılı yıllık raporunun TBMM İnsan Hakları Komisyonu ve Dilekçe Komisyonu üyelerinden oluşan karma komisyonda görüşülmesi sırasında tavsiye kararına uymayan üst düzey kurum yöneticilerinin komisyona davet edilerek bu tutumlarının gerekçelerinin sorulduğunu söyledi.

 

Bu durumun kamu idarelerinin kuruma karşı yaklaşımlarında farklılık oluşturduğunu vurgulayan Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, ilerleyen dönemlerde verilecek tavsiye kararlarının uygulanması noktasında önem taşıdığını ifade etti.

 

Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu konuşmasının sonunda katılımlarından dolayı tüm konuklarına teşekkür ederek, bu sempozyumda dünyanın çeşitli kıtalarından gelen misafirlerle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

 

Sempozyumun açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kamu Denetçiliği uygulamasının Türkiye'deki geçmişinin 3 yıla ulaştığını, idare ile vatandaş arasında yeni ve önemli bir köprü mahiyetindeki bu Kurumun çalışmalarının değerlendirilmesi, geliştirilmesi, güçlendirilmesi konusunda atılan her adımın çok önemli görüldüğünü belirtti.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerek başvuru sayısı gerekse idarenin bunlara uyma oranları konusunda kat edilecek çok mesafe olduğuna belirterek, "Türkiye Kamu Denetçiliği Kurumundan beklentimiz, vatandaşlarımız için, bir çeşit 'Hacet Kapısı' işlevi görmesidir. Vatandaşımızın, idareyle olan derdini, sıkıntısını anlatmak, maruz kaldığına inandığı haksızlığa çare bulmak için aklına ilk gelen yer bu kurum olmalıdır" şeklinde konuştu.

 

İlgili kamu kuruluşlarının da Kamu Denetçiliği Kurumun'dan gelen tavsiye kararlarını, hakkaniyete ve hukuka uygunluğuna itimatlarından dolayı mümkün olan en yüksek oranda uygular hale gelmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

 

"İşte o zaman bu kurum, misyonunu tam anlamıyla yerine getirmeye başlamış olacaktır. Bizim devlet geleneğimiz, özellikle Şeyh Edebali'den bu yana 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' gibi tüm dünyaya örnek olacak bir ilkenin üzerine bina edilmiştir. Kamu denetçiliği uygulaması, işte bu geleneğin ete-kemiğe bürünmesinin, yeni bir anlayışla hayata geçirilmesinin adıdır. Bugüne kadar çeşitli defalar ifade ettim, burada bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Türkiye Kamu Denetçiliği Kurumu, diğer adıyla ombudsmanlık uygulaması, bizim yeni keşfettiğimiz veya dışarıdan uyarlama yoluyla ihdas ettiğimiz bir yapı değildir. Bu gerçeği tespit etmemiz lazım. Bu uygulamanın özü, esası, temeli bizim tarihimizde zaten vardır.

 

Osmanlı'da ve Selçuklu'da, devletin vatandaşının şikayetlerine, taleplerine kulak vermesi için, çeşitli isimler altında pek çok mekanizma oluşturulmuş ve çalıştırılmıştır. Çok büyük bir coğrafyada hüküm süren bu devletlerin asırlar boyunca ayakta kalması, vatandaşlarıyla kurdukları bu sağlıklı ve güçlü ilişki sayesindedir. Aynı şekilde bizim inancımızda da, 'kul hakkı'na, 'adalet'e, 'merhamet'e olan güçlü vurgu, devletle birey arasındaki ilişkinin özünü oluşturmaktadır. Tıpkı vakıf müessesesi gibi, ombudsmanlık da diğer ülkelerin bizim tarihimizdeki uygulamalardan örnek olarak oluşturup geliştirdikleri bir kurumdur. Biz, uzun bir aradan sonra bu anlayışı yeniden kurumsal bir kimlikle ihdas etmiş olduk. Bu süreçte emeği olan, katkısı bulunan herkese, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum."

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasının sonunda, her yıl düzenli olarak yapılmaya başlanan sempozyum için Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu'na teşekkür etti.

 

TBMM Başkanı İsmet Yılmaz

 

TBMM Başkanı İsmet Yılmaz yaptığı konuşmada, Türkiye’de Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kurulması Türk Kamu Yönetimi’nde bir reform olduğunu vurgulayarak, “Kamu Denetçiliği Kurumu ile halka daha iyi hizmet vermek kamu hizmetlerinden olan şikayetleri azaltmak, kamu hizmetlerinde açıklık, hesap verilebilirlik ve şeffaflık çerçevesinde halka hizmete adanmış bir kamu hizmeti kültürünün geliştirilmesi amaçlanmıştır" dedi.

 

UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Kamal MALHOTRA

 

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Mukim Temsilcisi Kamal Malhotra Ombudsmanlık Kurumlarının İnsan haklarının korunmasına katkıda bulunduklarını belirterek,  bu kurumların özerk ve bağımsız olduklarına dikkat çekti.

 

İsveç Büyükelçisi Lars Wahlund

 

Sempozyumda konuşan İsveç Büyükelçisi Lars Wahlund ise, Sempozyumun Türkiye'de Ombudsmanlık Kurumuyla ilgili kamuoyunun bilinçlenmesine katkı sağlayacağını ifade ederek, "Bu uzun bir yolculuktur, bir günde bitecek bir şey değil. İstanbul da şehir olarak bir günde kurulmadı. Tüm bu yapılar sizlerin de katkılarıyla hayata geçecek. İyi şanslar dilemek istiyorum. İsveç olarak mümkün olduğu kadar yanınızda olacağız" diye konuştu.

 

Açılış konuşmalarının ardından hatıra fotoğrafı çektirildi.

 

Sempozyum kapsamında “Ombudsman ve Kadın Hakları”, “Ombudsman ve Engelli Hakları”, “Ombudsman ve Ayrımcılıkla Mücadele” konularının değerlendirildiği ayrıca dünyadaki ombudsmanlık kurumlarının karar alma süreçlerinde izlediği yollarla ilgili paneller yapıldı. İlk oturumda, “Ombudsman ve Hassas Grupların Hakları” konuları hakkında bilgiler aktarıldı. Mevlana Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Zehra Odyakmaz başkanlığında başlayan panelde, Yunanistan Ombudsmanı Calliope Spanou “Ombudsman ve Kadın Haklarını”, Letonya Ombudsmanı Juris Jansosn “Ombudsman ve Engelli Haklarını” ve Slovenya Ombudsman Vekili Jernej Rovsek ise, “Ombudsmanlık ve Ayrımcılıkla Mücadele” konusunu ele aldı. Panelistler, sunumlarının ardından katılımcılarını sorularını yanıtladı.

 

Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşarı Rauf Engin Soysal başkanlığında gerçekleştirilen ikinci oturumda, Fas Ombudsmanı Abdelaziz Benzakour “İnsan Hakları Alanında Birden Fazla Ulusal Kurum Veya Yapının Bulunduğu Uygulama Örneklerini, Hırvatistan Ombudsmanı Lora Vıdovıc “Ombudsmanların UİHK Görevini Yürüttüğü Uygulama Örneklerini” ve İnsan Hakları Merkezi Yöneticisi Sirpa Rautıo ise, “Parlamento Ombudsman Ofisi ile Bağlantılı Bağımsız İnsan Hakları Merkezi ile Finlandiya UİHK Örneği” konuları işlendi.

 

Sempozyumun son oturumunda Avrupa Ombudsmanı Prof. Nikiforos Dıamandouros başkanlığında yapıldı. Oturumda, Ukrayna Ombudsmanı Valeriya Lutkovska, “Ombudsmanın Dava Açma ve Davaya Müdahil Olma Yetkisi” konusunda bilgiler paylaştı. İrlanda Ombudsmanı Peter Tyndall, “Parlamento ile İlişkiler ve Ombudsman Tarafından verilen Kararların Parlamento Tarafından Takibi” konusunda bilgiler aktardı. İran Ombudsmanı Jusice Naser Seraj ise, “Resen İnceleme Yetkisi” hakkında bilgi verdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Aydın Gülan da “Ombudsman ve İdare İlişkisi” konusunda bir sunum yaptı. Panelistler sunumlarının ardından kendilerine yöneltilen soruları cevaplandırdı.

 

Sunumların sona ermesinden sonra Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, kapanış konuşması yaparak Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenlere ve katılımcılara teşekkür etti.