Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,  Çalışma  Bakanlığı'nın  toplantısında  konuştu. "İşçi-memur ayrımını ne  zaman  ortadan kaldıracağız" diye soran Erdoğan, "Gelin oturalım bunu hep birlikte  çalışanlar  başlığı  altında  toparlayalım" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kıdem  tazminatı  konusunda "Bizim açımızdan hiçbir sorun  yok. Siz aranızda anlaşın, biz üzerimize düşeni anında  yerine  getirmeye hazırız. Biz bu konuda başından beri aranızda bir uzlaşma, anlaşma olmasını bekliyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan,  Çalışma   ve   Sosyal   Güvenlik  Bakanlığınca  düzenlenen  10.  Çalışma  Meclisi Toplantısında  yaptığı konuşmada, demokratik haklar kadar  çalışma   hayatının   sorunlarını çözüme   kavuşturmak   ve  en ileri hakları  teslim etmek  için  ilk   günden  beri çalıştıklarını dile getirdi.

"Takdir edersiniz ki  çalışma   hayatının   sorunlarını  çözme konusunda da 11  yıl  boyunca önümüzde engeller, bariyerler,  imkansızlıklar  oldu. Buna rağmen 11  yıl  boyunca ekonomi   ve  demokratikleşmedeki her  gelişmeyi   çalışma   hayatının  tüm unsurlarına yansıtmanın gayreti içinde olduk" diyen Başbakan Erdoğan,  çalışanların  geçmişten gelen hak kayıplarını telafi etmenin öncelikleri arasında  yer aldığını  vurguladı.

11 yılda 5 milyon kişiye  yeni  istihdam sağladıklarına  ve  bunun çok  büyük  bir rakam olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, bir yandan istihdama  yeni   katılanlara    üretildiğini bir yandan da işsizlikle  mücadele  edildiğini belirtti. Artan nüfusa rağmen işsizliği aynı seviyede tuttuklarını, 11  yıl  boyunca  ücretleri   enflasyona  ezdirmediklerini, buna  ek  olarak geçmişten gelen kayıpların telafi edilmeye çalışıldığını vurgulayan Erdoğan, "Hem  ücretleri  hem de alım  gücünü  artırdık. Şu anda benim işçi kardeşimin de memur kardeşimin de 11  yıl  öncesine göre  satın alma   gücü  11 yıl  öncesiyle mukayese edilemeyecek derecede kat be kat fazladır" dedi.

11  yıl  önce 184 lira  olan   net  asgari  ücretin  bugün 4,5 katlık artışla 803 liraya çıktığını, artış oranının   yüzde  336, reel artış  oranının  da  yüzde  68 olduğunu hatırlatan Erdoğan, 392 lira  olan en  düşük  memur maaşının da yaklaşık 5 katlık artışla bin 725 liraya yükseltildiğini bildirdi. İşçilerin üzerinde önemle durdukları konuların başında 1 Mayıs'ın geldiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1 Mayıs'ı bizden önceki iktidarlar niye çözmedi? 1 Mayıs'ı  tatil  ilan etmeye bugüne kadar hiçbir hükümet  cesaret edemedi.  Ama  biz  çalışanlarımızın  taleplerine  kulak   verdik , şartları hazırladık ve  1 Mayıs'ı  tatil  ilan ettik. Buna rağmen bu  hükümetin  bu kararlılığı, bu attığı  adım  maalesef, bütün işçilerim, bütün memurlarım için söylemiyorum, belli bir kesim için iltifat görmüyor. Müsaade ederseniz bir gerçeği de söylemek zorundayım; marifet iltifata  tabidir , iltifatı olmayan marifet zayidir. İnsanoğlu bunu da bekler. Fakat biz bütün bunlara rağmen, 'at  denize  balık bilmezse halik bilir' dedik,  yola   devam ettik .

Çalışma   hayatının  her meselesini cesaretle ele aldık, birlikte müzakere ettik, istişare ettik  ve çözüme   kavuşturduk . Sizler de çok iyi biliyorsunuz, müzakere bir tarafın diğerine dayatma yapmasıyla olmaz. Müzakere diyalogla, masada kalmakla olur. Müzakere kendi talebini, kendi arzusunu dayatmak değil, karşısınındakinin taleplerini de dikkate alarak orta bir  yolu  bulmaktır. Bir  adım  atarsın karşıdaki de bir  adım  atar. Karşıdaki bir  adım  atarsa sen de bir  adım  atarsın, sonuçta  ortak bir nokta bulunur. Müzakere  ve  diyalog  mekanizmasını  bugüne kadar  başarıyla çalıştırdık  ve  çok önemli  sorunları  hep birlikte çözdük."

"Bizden öncekiler niye  ödemedi  bu  paranızı ?"

İktidara geldiklerinde  çalışma   hayatının   en önemli   sorunlarından  biri  olan  zorunlu  tasarrufu hemen   gündeme  taşıdıklarını  ve  müzakerelerin haftalarca sürdüğünü hatırlatan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

" Burada  bulunan örgütlerimizin bir çoğu o müzakerelerde  yer aldı . Kimi  zaman  işçi kimi  zaman işveren  kimi  zaman  da  hükümet  tarafı itiraz etti.  Ama   ilgili  bakanlarıma talimatı  verdim , 'Bu işi çözeceksiniz' dedim. Bir  gece   sabaha  kadar bir masanın etrafında konuşuldu, görüşüldü, anlaşmaya varıldı,  sabaha  karşı  sonuç   açıklandı . 13,5 katrilyon lira olarak hem ana  parayı  hem nemaları hak  sahiplerine  biz ödedik. Bizden öncekiler niye  ödemedi  bu  paranızı ? Onların da bu sorumluluğu  yok muydu? Onların da şu anda bir kısmı hala  siyaset  yapmıyor mu? Hala bunlar siyasetin  içinde değil mi? Benim işçi, memur kardeşimin hakkını niçin onlar acaba kendilerine teslim etmediler ? Onların maaşlarından kesmek suretiyle gittiler maaş  ödemeye  kalktılar.

'Konut edindirme yardımı' dediler, yine oralardan  para  kestiler. O da 3 katrilyonu aştı. Onu da biz ödedik. Bunlar hep bizden önce cereyan etti. Niye onlar  ödemedi ? Onların böyle bir sorumluluğu  yok muydu?  Parayı  kesen onlar değil miydi? Acaba onlara niçin bu  hesaplar sorulmadı ? Neredeydi sendikalar, bu  hesapları  niye sormadılar? Biz, bu tür talepleri beklemedik. Masamızın üzerinde bunu görünce, 'Devlet işçisine, memuruna borçlu olur mu? Arkadaşlar  bu işi  hemen  çözeceksiniz' dedik  ve  anında bunu çözdük. Ulus'ta Emlak Bankası'nın  depolarında  çuvallar açtırdık. O  evrakları  tek tek  inceledik , hak  sahiplerini   tespit  ettik ve  şu ana kadar KEY  olayında  3,5 katrilyon  ödeme  yaptık.  Vatandaş  umudunu kesmiş. Benim devletten böyle bir alacağım var mı, yok mu bilmiyor. Biz oradan çıkarıyoruz şimdi, onları arıyoruz buluyoruz, 'Senin devletten bu kadar alacağın var, gel al' diyoruz."

"Diyaloğu artırarak  sorunlarımızın  hepsini  çözüm   yoluna  koyacağız"

"Önce insan"  ve  "Benim insanımın nerede alacağı, hakkı var, bulup çıkaralım, kendisine  teslim edelim " anlayışıyla  çalışmaya   devam ettiklerini  söyleyen Başbakan Erdoğan,  Sosyal   Güvenlik Kanunu'nun,  İş  Sağlığı  ve   Güvenliği  Kanunu'nun, Sendikalar Kanunu'nun taraflarla beraber çıkardıklarını, asgari  ücretin , işçi  ve  memur maaşlarının  tespitinin  müzakere, diyalog  ve çözümle  yapıldığını anlattı. Başbakan Erdoğan, "Bu diyaloğu azaltmadan daha da artırarak, mevcut  sorunlarımızın  hepsini de inşallah çözecek,  çözüm   yoluna  koyacağız" diye konuştu.

Ekonomik   ve   Sosyal  Konseyin, Anayasa değişikliğiyle anayasal bir  kurum  haline  getirildiğini , konseyin yasasıyla  ilgili   çalışmalara  da  hız   verildiğini  aktaran Başbakan Erdoğan, yasanın çıkmasıyla diyaloğun daha da  güçlendirileceğini  belirtti. 10.  Çalışma  Meclisinin  gündeminde  6 başlıkta  çok önemli konular olduğunu, 2  gün boyunca  bunların konuşulacağını  ve  tartışılacağını söyleyen Erdoğan, bu konularla  ilgili   değerlendirmeler  yapacaklarını ifade etti.

Kıdem  tazminatı  konusuna da değinen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Kıdem  tazminatı  konusunda söyleyeceğim  son derece   nettir . Ben diyorum ki aranızda anlaşın. Bizim açımızdan hiçbir  sorun  yok. Siz aranızda anlaşın, biz üzerimize düşeni anında  yerine getirmeye hazırız. Biz bu konuda başından beri aranızda bir uzlaşma, anlaşma olmasını bekliyoruz.

Burada  bir konuyu daha söyleyeceğiz, 11  ay , 10  ay   mevsimlik  işçi... Bunlara biz artık taraf değiliz, biz hakka tarafız. Diyoruz ki, bir işçi, bir  gün  dahi çalışsa o onun kıdem  hesabına girmeli. Şimdi  yeni   hazırlık , inşallah  hemen  onun  ödemesini   getiriyor . Bir  gün  dahi çalışsa. Dolayısıyla bundan sonra 11  ay , 10  ay , 6  aymevsimlik  yok. Kıdem sürekli çalışıyor."

Alt   işverenlik   ve   özel  istihdam büroları konusunda  Çalışma   ve   Sosyal   Güvenlik  Bakanlığının uzun  süredir çalıştığını anımsatan Erdoğan, konunun 10.  Çalışma  Meclisinde müzakere edileceğini kaydetti.

Başbakan Erdoğan, " Ekim  ayı içinde Bakanımız  çözüm önerilerini  önümüze getirecek  ve  biz de gerekli  düzenlemeler  için  adımları  atacağız. Türkiye'nin  huzuru  barışı  istikrarı  hiç kuşkusuz her şeyden önce  çalışma   hayatının   huzur , barış  ve   istikrarına  bağlıdır. Bunu  tesis etmek için ne gerekiyorsa yaptık  ve  yapacağız. Diyalog  kanallarını  hep  açık  tutacak, istişareyle konuşarak, anlaşarak, Türkiye'nin  ve   çalışma   hayatımızın  her meselesini çözecek, inşallah hep birlikte  büyük   hedeflere  doğru yürüyeceğiz" diyerek konuşmasını tamamladı.