"MHP nin Genel Başkanı Bahçeli maalesef son günlerde Meclis'teki grup konuşmalarında nezaket ölçüleri dışında hakarete varan ifadeler kullanıyor. Bu kabul edilebilir değil. Bir siyasi parti genel başkanına yakışan bir tarz değil. Bir ülkenin Başbakanına ve Türkiye'de her iki seçmenden birinin oyunu almış bir siyasi partinin genel başkanına ve o kadrolara o ithamda bulunmak gerçekten yakışık alacak bir şey değil. Bu konu çözüm süreci ile alakalı olarak gündeme geliyor. Şimdi ısrarla, 'Terör örgütü silah bırakıyor ama neyin karşılığında-' diyorlar. Pekala o zaman biz de soralım, 1999 yılında MHP, DSP ve Anap koalisyonunda, Abdullah Öcalan neyin karşılığında eylemsizlik kararı verdi- Biz de o zaman bunu soralım. O zaman da eylemsizlik kararı verdi, 4 yıl eylem yapmadılar. O zaman Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan'a ne verdi de eylemsizlik kararı aldı- Bu soru sorulur. Eğer bize, 'Ne verdiniz' diye soruyorlarsa, ki soruyorlar, biz kimseye bir şey vermedik."
-"AB'nin bize söyleyecek sözü kalmadı"
AK Parti döneminde Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye söyleyecek lafının kalmadığını ve Türkiye'nin onların kriterlerini de aştığını kaydeden Feralan,
"AK Parti iktidara geldiği günden bu yana millete verdiği bir şey var. AK Parti Türkiye'nin imarı ve inşasında birçok şey verdi. Bunları teker teker anlatsak saatler yetmez. Onun dışında AK Parti demokratikleşme verdi. Yani biz Türkiye'yi teslim aldığımızdan bu yana Türkiye'deki demokratik standartlar attı. Türkiye'deki hukuk devleti normları değişmeye başladı. Daha düne kadar AB standartları ile ilgili kararlarda sürekli AB tarafından Türkiye'nin çeşitli kriterlere uymadığı söylenirdi. Şu anda AB'nin bu anlamda söyleyebildiği tek bir laf yok çünkü biz onların demokratikleşme noktasında kriterlerini de aştık" dedi.
