Valilik anı defterini imzalayan Kılıç, Nevşehir'in yapılaşma ve tesisleşme anlamında özel bir ilgi gösterdikleri iller arasında bulunduğunu ifade ederek, Nevşehir'in geçmişe uzanan köklü bir tarihinin olduğunu söyledi.

 

Nevşehir'e bir gençlik merkezi ve kapalı yüzme havuzu kazandırmayı hedeflediklerini anlatan Kılıç, "Kentin tarihi kimliğine paralel, gençlerimizin tarih, kültür, medeniyet birikimlerini öğrenebilecekleri, geleceğe hazırlanabilecekleri, her türlü salon sporlarını gerçekleştirebilecekleri bir gençlik merkezini kazandırmayı hedefliyoruz. Bin kişilik yeni bir yurdu da kazandırmayı hedefliyoruz. Yurt inşaatlarını çok önemsiyoruz. Dünyada ve Avrupa'da yaşanan derin ekonomik krizlere rağmen Türk hükümetinin bir ekonomik problemi yok. Para problemimiz yok Allah'a şükür. Canla, başla, samimiyetle çalışıyoruz. İşin bereketi, kendi finansmanını, kendi kaynağını beraberinde üretip önümüze getiriyor" şeklinde konuştu.

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin "İsrail hükümeti tarafından uygulanmakta olan proses bir devlet terörüdür."

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin "İsrail hükümeti tarafından uygulanmakta olan proses bir devlet terörüdür. Uluslararası hukukun devreye girmesi acil ve kaçınılmaz bir durumdur. Birleşmiş Milletler'in devreye girme zamanı gelmiştir demiyorum, geçmiştir" dedi.-İsrail'in Gazze saldırısı

 

Bakan Kılıç, bir gazetecinin İsrail'in Gazze saldırısına ilişkin bir sorusu üzerine, yaşananların acı, elim ve dramatik hadiseler olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

 

"İsrail hükümeti tarafından uygulanmakta olan proses bir devlet terörüdür. Uluslararası hukukun devreye girmesi acil ve kaçınılmaz bir durumdur. Günden güne anlamını yitiren, operasyonelliğini kaybeden Birleşmiş Milletler'in 'devreye girme zamanı gelmiştir' demiyorum, geçmiştir. İsrail'in Filistin halkına yönelik uyguladığı katliamlar, sistematik devlet terörü, pek çok uluslararası kurumu anlamsız hale getirmiştir. Filistin'de uygulanan katliamlar nedeniyle anlamını kaybeden kurumlar listesinin başında Birleşmiş Milletler bulunmaktadır."

 

Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı dahil olmak üzere tüm birimleriyle uluslararası kamuoyunun dikkatini Filistin ve Gazze şeridindeki insanlık dramına çekmek için yoğun bir çaba sürdürdüğünü vurgulayan Kılıç, "Ama insan hakları kavramını dilinden düşürmeyen, özgürlüklerden dem vuran, yaşama hakkını savunan, geçmişte çok önemsiz olaylarda bile Türkiye'de yüzlerce kez denetimler gerçekleştiren, uluslararası hukuk kurumlarının söz konusu İsrail ve İsrail hükümeti tarafından uygulanmakta olan devlet terörü olduğunda, adeta dut yemiş bülbüle dönmeleri insanlık erdeminin iflası olarak tarafımızdan değerlendirilmektedir. Kazanan nihayetinde mutlaka mazlumlar olacaktır. Zalimin zulmü bir gün mutlaka son bulacak, bedelini ödeyecektir ama biz insanlık erdemi yitirilmeden, tümüyle değerler iflas etmeden uluslararası kamuoyunu Filistin'de yaşanan insanlık dramına müdahale etmeye çağırıyoruz" ifadesini kullandı.

 

-"İnsan hayatını, pazarlık konusu haline getirmemek gerekir"

 

Bakan Kılıç, cezaevlerindeki açlık grevlerine ilişkin görüşünün sorulması üzerin de bunu açlık grevlerini planlayanlara sormak gerektiğini anlatarak, başkalarının hayatı üzerinden siyaset yapmak ya da terör örgütünün hedeflerini insan hayatı üzerinden gerçekleştirilebilir kılmanın hiç kimsenin hedefi olmaması gerektiğini söyledi.

 

Hiç kimsenin bu yönde bir hayal içinde bulunmaması gerektiğini dile getiren Kılıç, "Biz yaşama hakkına sonsuz bir saygı duyuyoruz. İnsan hayatını, canları kesinlikle pazarlık konusu haline getirmemek gerekir. Yazık, günah diyorum. Yaşam hakkının bu kadar yere düşürülmesine yazık, günah" dedi.

 

Hükümet olarak hukuku üstün kılmak ve insanları bir arada barış içinde yaşatmak üzere bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da gerekli tedbirleri almaya devam edeceklerini vurgulayan Kılıç, bu yaşam hakkını, devlete yönelik bir tehdit unsuru haline dönüştürmenin kimsenin hakkı olmaması gerektiğini bildirdi.

 

Kılıç, hiç kimse kendini bu yönde bir hak ehliyetine sahip görmemesi gerektiğini belirterek, "Cezaevlerindeki insanlara ölüm yolu gösterilirken başkalarının sefahat içinde hayatlarını devam ettiriyor olması, çok garip bir çelişkidir. Açlık grevlerinin bir an önce sona erdirilmesi kamuoyunun topyekun beklentisidir" diye konuştu.

 

-"Toplumdaki hassasiyetleri önemsemek lazım"

 

Bakan Kılıç, idam cezasının gündeme gelmesine ilişkin bir soruya da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuyla ilgili bakış açısını ifade ettiğini anlatarak, konunun, bütün yönleriyle değerlendirilmeye ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

 

Topluma ve kamuoyu araştırmalarına bakıldığı zaman, özellikle belli bazı suç başlıklarına yönelik idam cezasının uygulanmasından yana bir toplumsal kanaat olduğunun görüldüğüne dikkati çeken Kılıç, şunları söyledi:

 

"Konu tabi ki tüm boyutlarıyla tartışılacaktır. Hukuk zemininde tartışılacaktır. Geldiğinde, parlamento zemininde tartışılacaktır. Tüm yönleriyle değerlendirdikten sonra eğer bu konuda bir adım atmak gerekiyorsa atılacak adımın şekli ve zamanı belirlenecektir. Ama toplumdaki hassasiyetleri önemsemek lazım. Biz insan hayatının son bulmasından yana olan bir siyasal iktidar değiliz ama insan hayatına kastedenlerin alabildiğince rahat hareket serbestisi içerisinde olması arzusunda da hiçbir zaman olmadık, bundan sonra da olmayacağız."

 

-"Abdullah Avcı konusunda bir sabırsızlık var"

 

Kılıç, A Milli Futbol Takımı ile ilgili bir soruya da şu yanıtı verdi:

 

"Son maçta ben vardım. Tabi sabır göstermek lazım. Milli takımlar skorla değerlendirilmez. Milli takımlar göğsünde taşıdığı bayrakla değerlendirilir. Abdullah Avcı konusunda bir sabırsızlık var ama Abdullah Avcı çok iyi bir milli takım bulmadı. Kötü koşullarda milli takımı devraldı. İyi bir milli takım performansı ortaya çıkarmak için gayret gösteriyor. Sabır göstermek lazım, zaman tanımak lazım" dedi.

 

Bakan Kılıç, ziyaretin ardından tarihi Kurşunlu Camisi'ne giderek Cuma namazını kıldı.