AK Parti Nevşehir Milletvekili Ebubekir Gizligider, bir grup milletvekilleri ile birlikte Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Ankara Şubesi'nin konuğu oldu.

AK Parti Nevşehir Milletvekili Ebubekir Gizligider yaptığı açıklamasında," Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Ankara Şube Binasında, Nilletvekili arkadaşlarımızla bir araya gelerek, Türkçemizi ve onu korumak için gerekenleri istişare ettik. Milleti ayakta tutan, onun varlığını ve devamını sağlayan, milli şuuru besleyen, tarih, kültür, inanç ve moral değerleri sonraki kuşaklara aktaran ve onlar arasında bağ kuran temel bir unsur olarak dil hem köprüdür hem de taşıyıcıdır. Milletin varlığı, dilin varlığıyla mümkündür. Dil, bu nedenlerle asla ihmal edilmemesi gereken hassas bir alandır" dedi.

Burada Amacımız; dil bilincinin yerleşmesi, Türkçenin doğru kullanılması, edebiyatımızın gelişmesi ve zenginleşmesi diyen Milletvekili Gizligider, ”Dil ve Edebiyat” dergisinin son sayısında Cemil Meriç’in kaleminden AFRİN... şiirinide işaret ederek herkesin okumasını tavsiye etti. İşte Cemil Meriç'in kalame aldığı o Afrin şiiri...
 MELİH MERİÇ'TEN AFRİN ŞİİRİ
Türkiye günümüzde bölgede istikbal savaşı verirken, 1939 yılında batı ve şark kültürünü çok iyi analiz etmiş bir aydın olarak özgün düşünceleriyle düşünce hayatını derinden etkileyen Cemil Meriç'in de Afrin hakkında bir şiir yazdığı ortaya çıktı.

1912 Balkan Savaşı sırasında, Yunanistan’dan Hatay’a göçen göçmen bir ailenin çocuğu olan Cemil Meriç, 12 Aralık 1916’da Hatay Reyhanlı’da dünyaya gelmiş ve üniversiteye kadar eğitimini bu kentte sürdürmüştü.

Meriç, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümünde okurken eğitimine ara vererek yine bir süre, çok bağlı olduğu Hatay'a geri döndü ve bir süre daha kentte bulundu.

İşte ünlü düşünce adamının büyük ses getirecek "Afrin" şiiri;

* Afrin

Kışın rüzgarları tehdit ederdin
Sevahil darbe-i mevcinle inlerdi
Kaçardı irtiaşla savletinden
Ve gâhi kahrını teşdid ederdin

Sürüklerdin reh-i azminde evler
Yıksan bin hanumanı bugün
Amik halkına yeni bir mezar eşsen
Ve göklere yücelip, yıldızlarla öpüşsen
Tokatlasan o mağrur, haşin güneş sultanı
Yine bir gün tabiat o şahlanan başına
Yenilmez kudretinden kırılmaz bir gem takar
Yine bir gün ufkunda gam şimşekleri çakar
Bir uyuşukluk çöker dalgalanan başına
Kumları fistolayan, sahili oyalayan
Uslu, sessiz, küçük çekingen bir su olursun,
Böyle şahlanma Afrin, çarçabuk yorulursun
Yaz, tembellik aşılar damarlarına aman!

Reyhanlı / 1939