İçinde yaşadığımız dönemde Eğitimden Sağlığa, Askeriyeden Anayasaya, bir çok konuda ezber bozan ve cesaretle halkın sorunlarına ivedi çözüm üreten AK Parti hükümeti geleceğin müreffeh Türkiyesi ve geleceğin Türkiyesine imza amaya kararlı gözüküyor...

Halkın yıllardan beri süre gelen ve çözümsüz kalan sorunlarına sessiz çığlığına Sessiz Devrimle karşılık vererek gücünü artırarak halkımızı büyük teveccühlerini kazanmayı başaran Başbakan Erdoğan liderliğindeki Ak parti hükümeti 2023 Vizyon Türkiye si için dev adımlar atmaya devam ediyor.


Başbakan Erdoğan, Ülkemizin şua için en önemli problemleri arasında gösterilen Çözüm Süreci,Alevi açılımı,Başkanlık Sistemi ve en mühimi Anayasa değişikliği için önemli adımlar atmaya devam ediyor...

Bu doğrultuda AK PArti hükümeti Sessiz Devrim kitabı hazırlattı...













"Yeni demokratikleşme paketi", Türkiye'nin 11 yıllık dönüşümünü anlatan "Sessiz Devrim" adlı kitap üzerinde çalışılarak hazırlandı.

Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından hazırlanan "Sessiz Devrim" kitabında, Türkiye'nin 2002-2012 yıllarındaki demokratik değişim ve dönüşüm envanteri çıkarıldı.
Türkiye'nin demokratik değişim ve dönüşümünü sağlayan yasal düzenlemelerle ilgili detaylı bilgilerin yer aldığı "Sessiz Devrim" kitabının ön sözünde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, sunuş bölümünde ise Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın imzası yer alıyor.
İki bölüm halindeki kitabın ilk bölümünde, "Türkiye'nin Yakın Dönem Demokrasisi ve İnsan Hakları Serüveni", "Güvenlik Paradigmasının Değiştirilmesi", "Sivil Gözetim ve Denetim Alanında Atılan Adımlar", "İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Alanında Atılan Adımlar", "Yargı Reformu", "Kültürel Hakların Genişletilmesi ve Eğitim Alanının Demokratikleşmesi Alanında Atılan Adımlar", "Sosyo-Ekonomik Alanda Atılan Adımlar", "Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi Alanında Atılan Adımlar" konu başlıkları altında, demokrasi alanındaki değişim ve dönüşüme dikkati çekiliyor.
İkinci bölümde ise AK Parti'nin iktidara geldiği 2002'den 2013 yılına kadar dönemi kapsayan, Türkiye'nin Değişim ve Dönüşüm Envanteri, yıllara göre yer alıyor.
             Önsöz Erdoğan'a ait 
Erdoğan, "Yol haritası" demişti
Başbakan Erdoğan, kitabın ön sözünde, son 10 yılda millete ve ülkeye olan sevda ile her alanda çok büyük hizmetler, yatırımlar ve köklü reformlar gerçekleştirdiklerine vurgu yaptı.
Erdoğan, 10 yıl içinde Türkiye'ye kazandırdıkları hizmetler arasında demokratik reformların ayrı ve özel bir yeri bulunduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin daha demokratik, daha özgür, daha müreffeh, huzurlu ve güvenli bir ülke olması için attığımız adımlar ülkemizin çehresini değiştirdi. Demokratikleşme adımları, ekonomiyi, dış politikayı, sosyal hayatı doğrudan etkileyerek ülkenin her alanda güçlü şekilde büyümesine destek oldu. Bizim köklü ve kadim geleneğimiz, Şeyh Edebali'nin en güzel şekilde ifade ettiği, 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesi üzerine inşa edilmiştir. Devlet insan için vardır, insana hizmet için vardır. İnsanına değer vermeyen, insanını öteleyen, dışlayan, vatandaşları arasında ayrım yapan, kendini vatandaşına karşı koruma altına alan bir devlet hizmet üretemez, hakları güvence altına alamaz, ülkeyi büyütemez ve refahı tesis edemez. Devlet kendini halkının karşısında konumlandıran bir varlık değil, halkıyla varolmak zorunda olan, halkına hizmetle mükellef olan bir yapıdır."
Son 10 yılda devleti, milletin hizmetkarı yapabilmek, devlet ile millet arasındaki güven sorununu ortadan kaldırmak, devlet ile milleti kucaklaştırmak için çok büyük gayretleri olduğunu ifade eden Erdoğan, bu süreçte, "demokrasi ve kalkınma yerelde başlar" anlayışıyla yerel yönetim reformunu gerçekleştirdiklerine dikkati çekti.
"Sessiz devrim"
Kalkınma hamlelerine paralel terörle mücadele, demokratikleşme ve hukuk alanlarında her biri ''sessiz devrim'' olarak adlandırılan dev adımlar attıklarına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ne güvenlikte, ne demokraside ve özgürlüklerden taviz verdik. Toplumsal barışı tesis etmek için ezber bozan bir yaklaşımı esas aldık ve yeni bir güvenlik paradigması gerçekleştirdik. Olağanüstü hal uygulamasına son verdik. Devlet Güvenlik Mahkemelerini ve Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırdık. Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığını kurduk. En önemlisi de 'Milli Birlik ve Kardeşlik Süreci' adını verdiğimiz toplumsal barış girişimiyle bir zihniyet devrimini gerçekleştirdik. Bu devrimle kendi vatandaşını tehdit olarak gören devletçi yaklaşım yerine, farklılıkları zenginlik olarak kabul eden, vatandaşı ve vatandaşa hizmeti esas alan bir anlayışı yürürlüğe koyduk. Farklı dil ve lehçelerin her düzeyde öğretilebilmesine aynı şekilde farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda ve yayın yapabilmesine imkan sağladık. Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla anadillerinde görüşebilmesini mümkün hale getirdik. Vatandaşlarımızın kamu hizmetlerinden daha etkin yararlanabilmesi için farklı dil ve lehçelerde tercüman istihdamı sağladık."
İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi alanında da dünyadaki geçerli kriterleri esas alan düzenlemeler yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu çerçevede işkenceye sıfır tolerans politikası izledik. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına dayalı olarak yargılamanın yenilenmesi yolunu açtık. Bilgi edinme hakkını getirdik, örgütlenme özgürlüğünü genişlettik, siyasi partilerin faaliyetlerini güvence altına aldık. Kamu Denetçiliği Kurumunu ve Türkiye İnsan Hakları Kurumunu kurduk. Kamu reformları kapsamında yargı alanında da çok önemli düzenlemeler yaptık. Yargıya hakim olan vesayetçi anlayışı yıkarak yerine çok daha sivil, çok daha özgürlükçü bir yapıyı tesis ettik. Güçlünün hukuku yerine, hukunun gücü ilkesini yerleştirdik. Anayasa Mahkemesinin ve Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısını değiştirerek daha demokratik bir biçime dönüştürdük. Adil ve hızlı yargılama amacına yönelik iyileştirmenin yanı sıra Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını getirdik."
Müdahale dönemi eseri 1982 Anayasasındaki vesayetçi maddelerin özünde ciddi değişiklikler yaparak halkın da desteğiyle demokrasi standartlarını daha da yükselttiklerini anlatan Erdoğan, "Yine, Milli Güvenlik Kurulunun yapısının değiştirilmesi, askeri yargının yetki alanının daraltılması, EMASYA Protokolünün kaldırılması, bazı kurum ve kuruluşlardaki askeri üye uygulamasına son verilmesi, Yüksek Askeri Şura Kararları'na karşı yargı yolunun açılması, 12 Eylül darbecilerini yargılama yolunun açılması, TBMM bünyesinde araştırma komisyonlarının kurulması gibi adımlar sivilleşme alanında gerçekleştirdiğimiz reformlar arasında yer aldı. Bütün bu köklü reformlar sivilleşme ve demokratikleşme hamleleri neticesinde çok daha güçlü, çok daha zengin, çok daha mamur, çok daha demokratik, çok daha özgür bir Türkiye inşa ettik" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi, çok daha etkin ve itibarlı bir konuma ulaşabilmesi, yeniden büyük Türkiye için reformları kararlılıkla sürdürmeye devam edeceklerini bildiren Erdoğan, ön sözde ayrıca şu görüşlere yer verdi:
"İnanıyorum ki, Türkiye gerekli değişim ve dönüşümü, gerekli reformları gerçekleştirdiği müddetçe bölgesinde çok daha önemli bir faktör haline gelecek, güçlü ekonomisi, ileri demokrasisi ve aktif dış politikasıyla dünyanın yükselen yıldızı olmayı sürdürecektir.
Elinizde bulunan bu kitap, 2002-2012 yılları arasında gerçekleştirdiğimiz ve Sessiz Devrimler olarak addedilen köklü kamu reformlarımız hakkında bir envanter sunmaktadır. Bundan sonraki reform süreci için bir yol haritası niteliği taşıyan bu önemli çalışmanın gelecek kuşaklar için önemli bir kaynak, önemli bir referans teşkil edeceğine inanıyorum. Bu vesileyle reformların hazırlanmasında ve uygulanmasında emeği geçen tüm kurumlara ve kişilere en içten şükranlarımı sunuyorum. Aynı şekilde bu kitabın hazırlanmasına katkı sağlayan tüm kurum ve kişileri de kutluyorum. "
Sunuşta Atalay'ın imzası
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da sunuş bölümünde, kitabın hazırlanma gerekçesini, "Böyle bir çalışma, niçin gerek görülmüştür? İnsan nisyan ile malul, hele yeni kuşakların eskiyi bilmeleri de kolay değil. Doğrusu şu elimizdeki çalışmaya bakınca bile 10 yıl öncesine göre ne kadar farklı bir Türkiye'de yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Hatta bu liste o kadar etkileyici ki, o dönemi yaşamayanlar dahi bu çarpıcı farkı görüp anlarlar. İşte bu çalışma da bu sebeple yapılmıştır" diye özetledi.
"Türkiye'ye, kendimize haksızlık etmeyelim. Türkiye demokratikleşme ve insan hakları yolculuğunda çok mesafe aldı" diyen Atalay, şunları kaydetti:
"AK Parti hükümetlerinin temel misyonu, bu idi ve hala budur. Türkiye'nin bir özgürlükler ve adaletler toplumu ülkesi olması yolculuğumuz devam edecektir. Önceki Türkiye'yi yaşayan, bu dönemde yapılan çalışmaların niçin yapıldığını bilen birisi olarak, bu etkili çalışmayı çok önemli görmekteyim."