İkiz Yasalar Ve Çözüm Süreci

Çakır, “Ey Türk Milletinin vefakar evlatları 1966 yılında ABD’de hazırlanarak BM’de imzaya açılıp sehven kabul edilen İkiz Yasalar yani TBMM’de 4867 ve 4868 nolu yasalar, 2000' de Ecevit - Bahçeli - Yılmaz hükümeti tarafından imzalanan yasalardır. Üç sene sümen altında kaldıktan sonra, 2003 yılında (tam da ırak'ın işgali gerçekleşirken) AKP Hükümeti ve CHP tarafından, "Ulus Devlet" in intiharı olan bu yasaları onaylamıştır. Bu sözleşmelerin içeriğinden Türk Milletinin hiçbir zaman haberi olmamıştır. 45 yıl boyunca hiçbir hükümetimiz tarafından İhanet olabileceği kanısıyla TBMM’ne getirilememiştir. İçerik olarak vatanımızın bölünmesine dayanak oluşturmasına rağmen mecliste bizleri temsil ettiğine inandığınız vekillerimiz tarafından vatandaşa neden yeterince halen anlatılmamaktadır. Hani ülkemizde meşhur Üst Akıl var ya anlatamazlar maalesef. Lal Olmuştur Dilleri. AKP'nin vatanın anahtarını Amerikalılara verdiği antlaşmadır aslında. Bu anlaşmayla Amerikalılar büyük bir koz elde etmişlerdir. Ne yapabilirler ki bu anlaşmayla?. Mesela cumhuriyeti kaldırıp başkanlık sistemini getirip ülkeyi eyaletlere ayırabilirler: Kürdistan, Pontus, Çerkezistan, Lazistan, Roman özerk bölgesi ve daha niceleri. Yukarıdakiler tahmin edileceği üzere vatan parçalandıktan sonra ortaya çıkacak devletçiklerdir. Bir isyana bakar, ki Suriye düşer düşmez HDP isyan edecek ve bu antlaşma Türkiye'nin önüne konacak. "Bak sen yıllar önce bunu imzalamıştın. Haydi, şimdi bunu yürürlüğe sokma zamanı" diyecekler ve AKP "Peki hacı, başka ne istiyorsunuz, var mı başka bir arzunuz?” dan başka bir şey diyemeyecektir. Zaten onların da istediği" Başkanlık Sistemidir. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunların bir parçası olarak önümüze sürülen açılım ve çözüm süreci gibi söylemler ile atılan adımlar bu yasalara mı dayanmaktadır?. Ergenekon ve Balyoz operasyonları bu nedenle mi yapılmıştır?. HDP’nin Türkiye’nin Güneydoğusundaki petrolden pay istemesi (hani bizde petrol yok ya) yer altı kaynaklarından hak istemesi, özerklik talebi ve Öcalan’a af konuları bu sebeple mi dillendiriliyor acaba?. Son günlerde bize diretilen Başkanlık Sistemi, Yeni Türkiye ve Yeni Anayasa arzusu, son rötuşların daha kolay yapılması için mi seslendiriliyor?. Kobani olaylarındaki yaşadığımız kargaşa özerklik ilanının provası mıdır?. Yüce Türk Milletinin temsilcisi olan milletvekillerimiz ve 7 Haziran seçimindeki adaylarımız bu sorulara cevap verebiliyor mu?. Aziz Milletimizin vatan sever evlatları, her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanmış olan Ata Yadigarının elden gidişine sessiz mi kalacağız?. Her biri diğerinin kopyası gibi olan adaylar oyları alıp vekil olduktan sonra yine seni ve senden gelen gençliğin geleceğini hiç mi edecekler?. Bu olan bitene ne zamana kadar sessiz kalacağız?. Milletvekili olduktan sonra sizleri unutanlara İkiz Yasaları – Çözüm Sürecini Soracak mısınız?. Ergenekon Ve Balyoz operasyonuyla şanlı Türk Ordusuna gözdağı verip sonrada aldanmışız diyenlere sandıkta hesap soracak mıyız?. Bölünüp parçalanmanın önünü açanlara, hangi partiden olursa olsun, başka adam mı var diyerek oy isteyenlere, sessiz mi kalacağız?. 80 milyonluk ülkede adam kıtlığı mı var hadi oradan defolun gidin diyecek miyiz?. Unutmayalım ki! Toprak ayağımızın altından kayıp gittikten sonra, yeniden İstiklal Marşı yazmadan, kendimize gelmek, 7 Haziran seçimlerinde dur demek zorundayız. Mesele dünyevi menfaat ve düşünceleri bir kenara bırakıp Hz. İbrahim’e Su Taşıyan Karınca Misali Safımızı Belli Etmektir. Tüm halkımızdan 7 Haziran seçimlerinde Milletin Görüşü olan Milli görüş hareketinin tek temsilcisi Saadet Partisinin haykırışını duyarak, Google’dan ikiz yasaların içeriğini değerlendirerek kararını vermesini temenni ediyoruz. Halkımızın Milli Görüşün tek temsilcisi olan Saadet Partisine sahip çıkarak yanımızda yer alacağınızı umut ediyor, sizleri Yüce Allah’a emanet ediyoruz” dedi.