“Türk kadını, tarihimizin en eski dönemlerinden içinde bulunduğumuz çağa kadar toplumsal hayatımızın, millet ve devlet yapımızın odağında yer almış, her dönemde ihtiyaç hissettiğimiz feragat ve fedakarlıkların en yücesini yapmıştır.

  “Türk kadını, tarihimizin en eski dönemlerinden içinde bulunduğumuz çağa kadar toplumsal hayatımızın, millet ve devlet yapımızın odağında yer almış, her dönemde ihtiyaç hissettiğimiz feragat ve fedakarlıkların en yücesini yapmıştır.    Çağdaş ve demokratik değerlerin ilk önce kadınlarımız tarafından benimsendiği, hayata geçirildiği, yeni yetişen nesillere ulaştırıldığı ülkemizde bilinen bir gerçektir. Bununla birlikte ülke olarak karşı karşıya kaldığımız olumsuzluklardan herkesten daha çok kadınlarımızın etkilendiği ortadadır. Kurtuluş Savaşında; kanını, canını, emeğini ve evladını memleketin kurtuluşuna ve bağımsızlığına adamıştır. Büyük Atatürk’ün “Dünyanın hiçbir kadını ben vatanımı kurtarmak için Türk kadınından daha fazla çalıştım diyemez” sözü buna en güzel örnektir.  Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte Türk kadını; çağdaş ve dünya kadınlarının sahip olduğu kazanımları tek tek elde etmiş, modern Türkiye’nin kurulmasında da önemli misyon üslenmişlerdir. Geçen süreçte Türk kadını; eğitimden sağlığa, yasama, yürütme ve yargıdan iş dünyasına kadar her alanda üstlendiği görevleri başarıyla yerine getirmiş, modern Türkiye’nin simgesi ve Cumhuriyetimizin en büyük teminatı olmuştur.  Bu nedenle; kadınlarımızın toplumsal hayatta kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri, bilimde, sanatta, siyasette kısacası her alanda daha etkin olabilmeleri en büyük dileğimizdir.  Bu inançla, tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü en kalbi duygularımla kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” dedi.