Nevşehir Milli İrade Platformu üyeleri siyasi parti liderlerine çağrıda bulunarak “Şahsi kaprislerinizi ülke menfaatleri önüne geçirmeyiniz. Milletimiz size iktidar olmanız için oy verdi. Milletimiz sizden iktidar olup sorunlarını çözmenizi beklemektedir. İktidardan kaçmak için değil. 7 Hazirandan bu güne kadar ülkemizin yaşadığı sıkıntılardan tarih önünde sorumlusunuz. Milletimiz bu süreci iyi takip etti ve not etti” dedi. 

Nevşehir'de 42 STK'dan "mili irade" çağrısı

Nevşehir’de 40’a yakın vakıf, dernek ve sendika temsilcilerinin bir araya gelerek oluşturdukları ‘Milli İrade Platformu’ üyeleri Hükümet Konağı önünde bir açıklaması yaptı.


Burada konuşan Memur-Sen İl Temsilcisi ve Platform Sözcüsü Mustafa Özdemir, Osmanlı devletinin yıkılışından bu yana, Türkiye Cumhuriyetinin büyümesini güçlenmesini istemeyen başta İngiltere, ABD, İsrail, Rusya, İran gibi ülkelerin olduğunu ve bu ülkeler son zamanlarda ülkemiz üzerindeki sinsi planlarını teker teker devreye sokarak ülkemizi düşürmeye çalışmakta olduklarını kaydetti.

Bu sürecin Osmanlı coğrafyasının bölünüp parçalanma süreci olduğunu ve 1900’lerde başlayan parçalanma sürecinin hala devam etiğini ifade eden Özdemir: “ Mısır düştü, Irak Düştü, Suriye Düştü Libya Düştü ama Osmanlının çekirdeği Türkiye cumhuriyeti sapa sağlam yerinde durmaktadır.Misakı milli sınırları içerisindeki ülkemizin varlığı onları rahatsız ediyor. İşte bu ülkeler içimize yerleştirdikleri PKK, Paralel, DHKPC, KCK gibi örgütleri vasıtasıyla sonuç alacaklarını zannediyorlar. İslam’ın son kalesi kaldı Türkiye. Türkiye’yi düşürmek için son kozları kaldı o da 1 Kasım seçimleridir.Ama bir şeyin Farkında Değiller. Türk milleti uyandı artık. İradesine ülkesine sahip çıkıyor” dedi.

Osmanlı coğrafyasına ve İslam dünyasına bakıldığında; dünyanın egemen güçlerinin buraları hiç terk etmediklerinin ve bu güçlerin kan ve gözyaşından başka insanlığa bir şey veremediğinin görüldüğünü vurgulayan Özdemir, işte bu yüzden başta ülkemizin ve milletimizin istikbali için sonra da mazlum milletler için 1 Kasım’da Milli bir seçim yapmak durumunda olduklarını belirtti.

“1 Kasım seçimlerinde ya millet kazanacak ya da zillet. Birileri vatan olarak Pensilvanya’yı seçmiş olabilir ama bizim tek vatanımız vardır Türkiye’dir” diyen Özdemir, 1 Kasım seçimlerinde görüş ve düşüncesi ne olursa olsun vatandaşların hür iradesiyle oyunu kullanması ve milli İradeyi çarpıtacak her türlü baskı zorbalık ve şiddetin önüne geçilmesi gerektiğini anlattı. Özdemir şöyle konuştu: “Değerli hemşerilerimiz bin yıllar boyunca iç ve dış düşmanlara karşı nasıl mücadele edip milletimizi ve devletimizi bu günlere getirdiysek bundan sonra da 3,5 soysuza bu vatanımızı teslim edecek değiliz. Osmanlının en zayıf olduğu zamanlarda bile bu millet istiklal mücadelesini vererek 7 düvele karşı zafer kazanmış ise bu gün bu mücadeleyi 1 Kasım seçimlerinde ak sakallı ak sarıklı toplum önderlerimizin etrafında yine gerçekleşecektir. Menderes’i asan, Özal’ı zehirleyen, Erbakan hükümeti üzerinden tankları geçiren, Erdoğan hükümetini gezi parkındaki ağaçlar gibi sökeceğini zanneden zavallılara sesleniyoruz. Bizi PKK, paralel gibi örgütlerle terbiye etmeye, sabrımızı zorlamaya çalışmayın. 1 Kasımda Büyük Türk Milleti bir kez daha iradesini eline alacak, vurulmaya çalışılan prangaları kıracak, yeniden büyük Türkiye yolculuğuna devam edecektir. Tüm siyasi parti liderlerine sesleniyoruz. Şahsi kaprislerinizi ülke menfaatleri önüne geçirmeyiniz. Milletimiz size iktidar olmanız için oy verdi. Milletimiz sizden iktidar olup sorunlarını çözmenizi beklemektedir. İktidardan kaçmak için değil. 7 Hazirandan bu güne kadar ülkemizin yaşadığı sıkıntılardan tarih önünde sorumlusunuz. Milletimiz bu süreci iyi takip etti ve not etti.
1 Kasım seçimlerinden sonra milletimiz acilen güçlü bir iktidar ile sizden beklentilerinin karşılanmasını bekliyor. Ekonomik istikrar ve siyasi istikrar bunların başında geliyor. 2010 Anayasa referandumunda “Yetmez Ama EVET” dedik. Referandum oylaması için evet çalışmaları yaptık. 2010’dan bu güne 5 yıl geçmesine rağmen yeni bir Anayasa maalesef yapılamamıştır. 1982 anayasası sabıkalı bir anayasadır. Darbe suçu işleyerek yargılanmış kişilerin yaptığı bir anayasadır. Bir an önce 1921 de olduğu gibi toplumun hiçbir ferdini dışlamayan insan onuruna yakışır, sivil, çağdaş, demokratik, özgürlükçü kısa öz milletin devletini önemseyen bir anayasaya ihtiyacımız vardır.”