Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘A Takımı’nda olduğu yönündeki haberler konusunda, “Senelerdir gayret ediyoruz, ilk işe başladığım günden bu tarfa hiç kendi işim olmadı, para kazanma kazanmak gibi bir kaygım olmadı. Şehrimize hizmet etmeye çalıştım. Yıllar içinde bizim bu samimiliğimiz Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız tarafından da görüldüğü için hep iltifat gören şeyler söylediler” diye konuştu.
“Bundan bir iki yıl önce bir parti sizi hedef belirlemiş ve envai çeşit iftira atıyor. O günden beri Sayın Başbakanın, Cumhurbaşkanının ‘Ben kefilim’ dediği bir insan oluyorsunuz. Kolay bir şey değil” diyen Başkan Özhaseki, “Şükür Allah’a öyle bir güven vermişiz. Ama şunu söylemeliyim, ‘ben bir şey istiyorum, şurda istiyorum’ diye bir kaygım olmadı. ‘Gel bir vazife yap’ dediler, geldik ve yaptık. Şimdiden sonra nasıl bir görev çıkar onu bilmiyorum. Bir hesabım ve bir hedefim yok zaten. Çok kısa ömürde büyük büyük bir hedef koymaya da gerek yok. Kader, iyi biryere gelir hizmet edersiniz bu imtihanı başarırsınız gidersiniz. Benim hayata bakış tarzım bu. Önümüzdeki günlerde öyle bir görev verilirse yaparız, yoksa işimize bakarız daha olmadı kendi dükkanımıza döneriz. Böyle bakarsanız rahat edersiniz, hayatı doğru algılarsınız, ‘ille şurda olacağım’ derseniz hayatı da zehir edersiniz, yanlışlıklar da yapabilirsiniz” ifadesinde bulundu.
Başkan Özhaseki, AK Partinin MYK üyeliğine gireceği yönündeki haberleri ise, “Merkez Karar’da yer alabilmek için kanun değişikliği lazım. Belediyeler Kanunu’nda 37. madde var. Bunda partilerin Belediye Başkanlarının siyasi partilerin karar mekanizmalarında yer alamayacağı yazıyor. Böyle bir kanun maddesi varken benim bir partinin merkez karar yönetim kurulunda olmam mümkün değil. Sağ olsunlar arkadaşlar Sayın Başbakanımızın ve çevresindekilerin üstün teveccühünü böyle yorumlamışlar. Benim için de onur verici bir şey. Ama o yasak kalkmadıkça ben orda yer alamam” şeklinde değerlendirdi.
Yerel seçimlerin öne alınması konusunda ise Başkan Özhaseki şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yerel seçimlere 1 yıl var. Bu bir yıl içinde kafaya koyduğum işleri canhıraş bir vaziyette soluksuz bir şekilde takip edip bitirmek istiyorum. Ondan sonra da bir hedef yok. Hesap yok, Allah ne takdir ettiyse. Şu anda aldığımız vazifeyi hakkıyla götürmek gibi bir hesap var, Erciyes, Anadolu Harikalar Diyarı, raylı sistem gibi bir çok projeler var. Allah utandırmasın da Kayserili namına ben bunları bitirmiş olayım.
Bana göre doğru bir karar, hangi partiden arkadaşlarla konuşmuşsam, bütün sohbetlerde Mart ayının sonunda yapılacak olan seçim tarihinin yanlış olacağını söylerlerdi. İklim şartları konusunda pek müsait olmayan bir aydı. O soğukta, karda kıyamette sıkıntılar oluyor rahmetli Muhsih Yazıcıoğlu’nun olayında olduğu gibi. Bu yüzden o tarihin değiştirilmesi gerektiği şeklinde konuşulurdu. Belediye başkanları o tarihte seçime gitmek istemezdi. Mart ayı gri ve kirli bir aydır. Nisan ayı yeşil ve çiçeklerin açtığı bir aydır. Fakat Şubat ve Mart gri, soğuk ve kirli bir aydır. Moral bozucu bir ortamda kimse seime gitmek istemezdi. Şimdi bu hayata geçiyor.
Seçimlerin öne alınmasına bir gerekçe olarak da Cumhurbaşkanlığı seçiminin yaklaşmış olması da gösteriliyor. Üst üste iki seçimin doğru olmaz. Bu sebepten Ekim ayı sonu ve ya Kasım ayının başı olması düşünülüyordu. Ekim’den de önce yapılması taraftarıydım ama Ekim’e kaldı. İnşallah memleketimiz için hayırlı olur. Meydanlar belediye seçimlerinde erken ısınır. Ayak oyunları başlar, hafif yoklamalar başlar. Kayseri için ise birkaç ay geçmeli.
Benim kafam çok net, herkes bir şey bekliyor, ‘Ben yarın şunu yapacağım, Yarın bir şey olacağım’ dememi bekliyor. Ben kadreci bir insanım, uzun hesaplar yapmıyorum. Buraya gelirken de hesaplar içinde gelmedim. Kaderde bişey varsa onu yaparız. Benim duam şu, Allah bu ülkenin başına hep iyi insanlar getirsin. Milletimiz iyi insanlar seçsin o zaman ülkenin işleri de iyi gider. Hesap yapan nefsine çalışan insanlar gelirse ordan hayır gelmez.”
