Bir televizyon programının “Belediyeler Kentsel dönüşümü Konuşuyor” programına katılan Başkan Özhaseki, “Kentsel dönüşümü bitirdik diyebiliriz.

Tarihi değer taşımayan 2000 yılı öncesine ait binalar her zaman tehlike saçıyor. 4 milyon metrekarelik araziyi gece kondu önleme bölgesi ilan ettim. Bir sigara paketi fiyatına sattım. Gerçekten ihtiyacı olan kişilere sattık. İnsanlara tip projeler vermiştik. Vatandaşlar arsayı aldı ve projeyi uyguladı. Neticesinde gece vakti gelip de kaçak ev yapma derdi bitti. Gecekondunun istilasından kurtulduk” diye konuştu.

Başkan Özhaseki, “İkincisi mevcut kaçak yapılar vardı. Burada uzun bir çalışmayla ferdi tapularını verdik. İmar ıslah planları yaptık. Bunun neticesinde 40’tan fazla mahalle kendi evlerini yıkarak, davullu zurnalı evlerini yıktılar. Yerine tertemiz pırıl pırıl binalar yapıldı. Kayseri’de gecekondu hiç kalmadı. Ama kaçak yapılar da yüzde 3 civarında” diyerek şu şekilde konuştu:

“İlk yaptığımız proje dünya bankası tarafından incelendi. Şartları uygun olan şehirlere örnek olarak gösterildi.

Gelişen şehirlerde artık yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’ne müracaat ettim. 10 tane proje istediler. Biz de mevcut stadı yıkarak bu projeleri yaptık. Buradan ciddi bir finans kaynağı oldu. Elin taşı ve elin kuşu misali oldu. Gençlik Spor’un eski yerini aldık. Planlama yaptık ve bu planlama ile satışa çıktık. 130 milyon TL’ye sattık. Bu parayı aldıktan sonra 33 bin kişilik stadyumu yaptım. 11 bin kişilik spor salonu yaptık. Atletizm pisti ve 10 tesis yaptık.

İstanbul’da bunu uygulayabilmek çok zor. Toprağı müsait olan şehirlerde bu proje çok rahat uygulanabilir. İstanbul’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni proje uyguluyor. Benim dediğim sistem diğer şehirlerde çok rahat uygulanabilecek bir sistem. Bu uygulandığı takdirde sorunların büyük bir bölümü çözülecektir.

Eski binalar yıkılmak zorunda. Yaptığınız yer 50-100 yıl kalacak. Planlama aşamasında yanlışlık olursa başınıza bela olur. Daha sonrasında orda o bela başınızda kalır. TOKİ’de birçok şehirde uygulanan projeler var. Çok iyi projeler var ve depreme dayanıklı yapılar yapılıyor. Bu yapılanlar bütün Türkiye’ye örnek teşkil ediliyor.

Bir projeye başladığınızda ilk önce tepkiler geliyor. Bizim mizacımızda ilk önce muhalefet etmek var. Erciyes Dağı’ndaki projeye karşı çıktılar. Gazeteci arkadaşları aldım Avrupa’ya götürdüm. Kayak merkezlerinin bol olduğu bölgeler. Kayseri sanayi bölgesi ama 400 milyon dolar kazanıyor. İnsanlar 3.5 milyon dolar para kazanıyorlar kış sezonunda. Kayseri’de kayak merkezi projesinin de yüzde 80’i tamamlandı.

Toplamda 200 kilometreye uzayacak pistler olacak. Türkiye’nin en önemli kayak merkezi olacak. Ekonomiye de dehşet bir katkısı olacak. Elimizdeki ürün tam hazır olmadığı için tam olarak reklama girmedik. Çok düşük profilli bir tanıtıma girdik. Kayak severler bunu çok yakından takip ediyorlar. İşlerimiz bittiği zaman müşteri sıkıntımız olmayacak. Erciyes Dağı’na son 4 ay içinde inip çıkan insan sayısı bir milyondan fazla şu anda.

Kayseri şu anda Erciyes Dağı ile daha çok anılacak. Hazırladığımız projede 3’lü proje hazırladık. Birincisi kayak merkezi, ikincisi Kapadokya bölgesi, üçüncüsü ise 6 bin yıllık geçmişi olan şehirde 5 medeniyete ait eserler var.

Çok hızlı bir değişim çağındayız. Belediyeler de bu değişime ayak uydurmalıdır. Raylı sistem sene sonunda 35 kilometrelik bir hatta ulaşacak.

Eskiden bisiklet fakirlik arabasıydı, artık insanlar kullanmaya başladı. Bunu görünce de benim hoşuma gidiyor. Son dönemde Kayseri’yi geleceğe nasıl taşırız şimdi her bir alanda bununla uğraşıyoruz. Eğitim alanında da çalışmalarımız sürüyor. 4 üniversitemiz var ve bütün binaları hayırseverlerimiz yapıyor.

Bu değişim çağında belediyeciliğin yol, su ve park olmadığını göstermiş olduk. Eğer belediye başkanı olarak ben bırakıp giderken insanların aradığı her şeyi bırakıp gidebilmişsem ben görevimi yapmış olduğumu düşüneceğim.”