Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili Gürsel Erol, terörün artık ulusal bir sorun haline geldiğini belirterek, bu konuda ulusal politikayı oluşturmak zorunda olduğumuzu ifade etti.
Gelişmiş devletlerin uyguladıkları ulusal politikalarının bulunduğunu belirten Erol “Mesela, ABD’de başkan kim olursa olsun dış politika asla değişmez. Almanya’da ekonomi endüstri üzerine olduğu için hükümet kim olursa olsun endüstri politikası asla değişmez. Japonya’da başbakan kim olursa olsun eğitim ve kültür politikası asla değişmez. İngiltere’de başbakan kim olursa olsun yurttaşlık hakkı ve hukuka olan bağlılık asla değişmez. Yani bunlar ülkelerin ulusal politikalarıdır, hükümetlere göre değişmez. Şu anda adına terör veya Kürt sorunu diyebiliriz. Doğu veya Güneydoğu meselesi diyebiliriz. Adını ne koyarsak koyalım ama bu sorun ülkemizin ulusal bir sorunudur. Artık ulusal politikamızı oluşturmak zorundayız” dedi.
CHP’nin “Sorun Doğu’da Çözüm Batı’da” programı doğrultusunda Nevşehir’i ziyaret eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili Gürsel Erol, il binasında partililerle bir araya geldi.
Erol, ülkede son dönemlerde yaşanan olaylarla ilgili partililerle görüş alışverişi yapmak ve örgütlerin önerilerini, beklentilerini belirledikten sonra parti politikasıyla ilgili genel merkez ve parti meclisine rapor vereceklerini belirtti.
Terör sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Gürsel Erol, Türkiye’nin şu an birinci sorununun terör olduğunu ifade etti. Ülkemizin birinci öncelikli sorunu olarak gördüğü terör sorunu ile ilgili değerlendirme yapmak üzere ülke genelindeki teşkilatları ziyaret ettiğini belirten Erol “ Gittiğim illerde parti teşkilatlarımızın görüşlerini de alarak kurumsal bir politika oluşturulması için Parti Meclisi’ne rapor sunacağım. Bu gezilerimi Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatı ile yapıyorum. Teşkilatlarımızdan aldığımız öneri ve eleştirileri de dikkate alarak rapor sunacağım. Bundan sonra CHP’nin terörle ilgili kurumsal bir söylemi olacak. Hepimiz ortak bir kullanacağız. Bundan sonra bir yöneticimiz bir televizyon kanalına çıktığı zaman farklı bir yorum, bir başkası çıktığında farklı bir yorum yapmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
32 yıldır terör sorunu devam ediyor
PKK terör örgütünün ülkemizdeki ilk eylemini 1984’te Eruh katliamı ile gerçekleştirdiğini kaydeden Erol, bu tarihten sonra 32 yıldır ülkemizdeki en öncelikli sorunun terör olduğunu dile getirdi.
Bu 32 yılda polis, asker ve sivil memurlardan oluşan yaklaşık 10 bin kamu görevlisini şehit verdiklerini,  bölge insanı ile birlikte 40 bin civarında can kaybının olduğunu ifade eden Erol “ Binlerce faili meçhul cinayet işlenmiş, binlerce yargısız infaz gerçekleştirilmiş, binlerce köy boşaltılmıştır.   4 milyona yakın insan kendi kaderine terk edilmiştir. Bu insanlar Batı kentlerine yerleşmişler ama gittikleri yerlerin kültürlerine entegre olamamışlar, kendi kültürlerini de yaşatamamışlardır. Böylece kültür çatışması yaşanmıştır” dedi.
32 yılda teröre 1 trilyon 500 milyar dolar para harcandı
Terörün devlete bir de ekonomik maliyetinin bulunduğunu söyleyen Gürsel Erol “ Bunu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş resmi olarak açıklamıştır. 32 yılda terörle mücadele için devletin harcadığı para 1 trilyon 500 milyar dolardır. Bu para ile bin adet Boğaz Köprüsü, 833 adet Marmaray’ın maliyeti, 375’de Atatürk Barajı’nın maliyetlerine eşittir. Biz bu paraları terörle mücadele için harcamış ama çözüm bulamamışız. Şu anda devletimizin kamu ve özel sektör olarak içi-dış borçlarının toplamı 700 milyar dolardır. Yani 90 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca biz 700 milyar dolar borç edinmişiz. İç ve dış borçlarımızın iki katı kadar parayı terörle mücadeleye harcamışız. Bu süre içinde devlet yönetiminde değişiklikler olmuş. Yani 32 yılda toplam 6 tane Cumhurbaşkanı, 10 Başbakan, 11 Genelkurmay Başkanı, 23 İçişleri Bakanı ve 20 hükümet değişmiştir. Siyasi partiler ya tek başına ya da koalisyon ortağı olarak hükümet kurmuşlardır. Kendi partilerinin bakış açısına uygun olarak terör sorununu çözmeye çalışmışlar ama çözememişlerdir. Geldiğimiz noktada terör hala ülkemizin birinci öncelikli sorunu olarak durmaktadır” şeklinde konuştu.
Terör bir siyasi partinin veya hükümetin sorunu değildir
Terörün bir siyasi partinin veya hükümetin sorunu olmadığını söyleyen Erol şöyle konuştu“ Bugün şehitlerimiz geliyorsa, terör hala birinci öncelikli sorunsa, büyükşehirlerde patlamalar olup suçsuz günahsız insanlar hayatını kaybediyorsa, bugün bunun tek sorumlusu AKP’dir. Çünkü çözüm süreci ile birlikte başlayan süreçte bölgede terör örgütleri mühimmat ve insan kaynağı yığınağı yaptı. Dolmabahçe Mutabakatını hepimiz hatırlıyoruz. Şu anki hükümetin Başbakan Yardımcısı, İçişleri Bakanı ve ilgili bakanlar, HDP milletvekilleriyle birlikte mutabakat açıkladılar. Diyarbakır Nevruz kutlamasında Abdullah Öcalan’ın bildirisi orada okundu.
CHP-HDP yakınlaşması yoktur
CHP-HDP yakınlaşması yoktur ama PKK ile AKP’nin yakınlaşması vardır. PKK ile AKP birlikte hareket ediyor. Bölge insanı ‘PKK’nın içindeki güçlerle devletin içindeki güçler anlaştı. 07 Haziran seçimi sonrası ülkede yeni bir senaryo kurgusunu yaptılar’ diyor. Bu hakikaten doğrudur.  07 Haziran sürecinde Diyarbakır’da 72 gün önce surlar kazılmaya başladı.  Bunlar iş makineleriyle hendekler kazılmıştır. Paletli araçların bile üzerinden gidemeyeceği şekilde derin ve geniş kazılmıştır. Buralara bomba düzenekleri bağlanmış, mühimmat yığınağı yapılmış, evlerin arasından veya altlarından tüneller kazılarak bağlantılar kurulmuştur. Bu 72 gün içinde mahalle muhtarları 400’e yakın devlet yetkililerine ihbar mektubu yazmış. Mektuplarda ‘PKK terör örgütü mahallemizde hendek kazıyor, mühimmat yığınağı yapıyor, bomba düzeneği hazırlıyor” deniyor. Ama hiçbir müdahale edilmiyor.
Askere operasyon izni verilmiyor
Devletin askeri kanadı PKK’ya aldığı istihbaratlar doğrultusunda operasyonlar yapmak istiyor. İlgili Bakanlıklar operasyon yapılmaması için resmi yazışmalar yapıyor. Ama şu anda iş hükümetin kontrolünden çıkmıştır. Çünkü hükümet bu süre içinde ciddi bir hata yaptı. Rus uçağının düşürülmesinin ardından uluslararası gizli servisler bölgeye tamamen egemen oldu. Örgütler deyince sadece PKK akla gelmemeli. İŞİD, El Nusra, Hizbullah var. Yani Türkiye şu anda örgüt çöplüğüne dönmüştür. Burada her türlü örgüt var.  Uluslararası gizli servisler bu örgütleri taşeron olarak kullanarak istedikleri zaman istedikleri eylemleri yaptırıyorlar. Avrupa’da tüketilen uyuşturucunun üretiminin yüzde 72’si Afganistan ve Pakistan’da üretiliyor. Resmi kayıtlara göre yılda Afganistan ve Pakistan’da üretildikten sonra Türkiye üzerinden Avrupa’ya giden uyuşturucunun değeri 100 milyar dolardır. Bu resmi rakamlardır, gayri resmi rakamları kimse bilmiyor. Yılda 100 milyar dolarlık uyuşturucu trafiği var ama son ciddi manada uyuşturucu operasyonları yapılmıyor. Uyuşturucu baronları, silah tüccarları hep devrede bulunuyor.”
Terör örgütlerinin insan kaynağı sorunu kalmadı
Ortadoğu politikamızdan dolayı artık terör örgütlerinin insan kaynağı sorununun kalmadığını belirten Gürsel Erol “ Artık örgütlerin insan kaynağı Suriye oldu. Suriyeliler sınırdan ellerini kollarını sallayarak geliyorlar. Son bir yılda İstanbul’da suç oranı yüzde 80 arttı. Bunun yüzde 90’ının nedeni Suriyelilerin katıldığı eylemlerdir. İleride Suriyeliler uyuşturucu pazarlama ve mafya örgütlerinin de içlerine girecekler. Bu ülkemiz için büyük risktir. Suriyelilere 5 yılın sonunda vatandaşlık verilecek. Yani ülkemize yeni 3 milyon Suriyeli seçmen olacak. Bunlar eğitim ve kültür olarak bizden 70- 80 yıl gerideler. Bunlar Doğu ve Güneydoğu’ya yerleştirilecek. Bunların büyük çoğunluğu Hizbullah’la aynı düşüncede olan insanlardır. Bu kez Hizbullah’ta hareketlenmeye başlayacak. Yani ülkenin üzerine bela üzerine bela getiren siyasi bir yaklaşım vardır” dedi.