Değerli Gençler, Değerli Anne-Babalar,
Gençlerimiz işsiz. Her yıl yüzbinlerce gencimiz üniversiteden mezun oluyor. Bu
gençlerimizin çok büyük bölümü, eğitim gördükleri alanda iş bulamıyor. Ya işsiz
kalıyorlar, ya da çalışma koşulları ve alanı ne olursa olsun, bulabildikleri işe
giriyorlar. Ayrıca, eğitimin dışındaki işsiz gençlerin sayısı da hızla artıyor.
Gençlerimize iş imkanı yaratmanın yolu, devletçilik ve planlı ekonomidir; üretim
devrimidir; ekonomik kalkınmadır.
Bunlar yapılmayınca, gençlerimizi bekleyen gelecek, kötü çalışma koşullarıdır veya
huzursuzluktur, bunalımdır.
İstihdam Kalkanı Programı kapsamında her an Meclis gündemine gelebilecek olan
bir düzenleme, 25 yaşın altındaki gençler için belirli süreli iş sözleşmelerini
işverenlerin istedikleri gibi kullanabilmelerini öngörmektedir. İleri sürülen gerekçe,
böylece esneklik sağlanacağı ve işsiz gençlerimize iş bulunacağıdır.
Bu öneri, ölümü gösterip sıtmaya razı etmektir. Özellikle İş Kanunumuzu bilmeyen
birçok genç ve ailesi, iş bulabileceği umuduyla, böyle bir öneriye destek verebilir.
Böyle bir öneriye destek, insanın kendi kendini köleleştirmesidir.
Bugünün gençlerin çok büyük bölümü hayatlarını bir başkasına ait işyerinde ücret
karşılığı çalışarak kazanacak; diğer bir deyişle, işçi olacak. İster beyaz yakalı, ister
mavi yakalı olsun; ister kamu kesiminde, ister özel sektörde çalışsın, gençlerimizin
çok büyük bölümü (eğer iş bulabilirse) hayatını işçilikle kazanacak.
İşçinin en önemli haklarından ikisi, kıdem tazminatı ve iş güvencesidir.
Kıdem tazminatı, belirsiz süreli bir iş sözleşmesiyle çalışan işçinin, belirli
koşullarda işten ayrıldığı veya çıkarıldığı durumda aldığı önemli bir paradır. İş
güvencesi ise, işçinin keyfi bir biçimde işten çıkarılamamasıdır. Bunlara ilave
olarak, bir de işten çıkarılırken uygulanan ihbar süresi veya ödenen ihbar tazminatı
vardır.
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve iş güvencesi, ancak belirsiz süreli iş
sözleşmesiyle çalışan işçiler için geçerlidir. Belirsiz süreli iş sözleşmesinde işçi işe
girer ve taraflardan biri bu sözleşmeyi sona erdirene kadar iş sözleşmesi devam
eder. Belirli süreli iş sözleşmesinde ise, işçinin işyerinde çalışması belirli süreyle

sınırlıdır. Bu süre kendiliğinden sona erdiğinde işçinin KIDEM TAZMİNATI,
İHBAR TAZMİNATI VE İŞ GÜVENCESİ HAKLARI YOKTUR.
Bugün kendisine iş yaratılamayan genç için önerilen, KIDEM TAZMİNATSIZ,
İHBAR TAZMİNATSIZ VE İŞ GÜVENCESİZ KÖLECE ÇALIŞMA
KOŞULLARIDIR.
Denize düşenin yılana sarılması gibi davranma! Ölüm gösterildiğinde sıtmaya razı
olma!
Belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışmayı kabul etmek, açlık yerine köleliği kabul
etmektir; geleceğini ve işyerindeki iş güvenceni kendi ellerinle yok etmektir.
Gencimize insanca yaşama koşullarında iş imkanı yaratma görevi devletimizindir.
Devletimizin de bu görevi yerine getirmesinin yolu devletçiliktir ve planlı
ekonomidir; üretim devrimidir; ekonomik kalkınmadır.
VATAN PARTİSİ, sendikalarımızı ve başta gençlerimiz ve onların aileleri olmak
üzere tüm işçilerimizi, bu konuda duyarlı olmaya ve bu tür girişimler konusunda
gerekli demokratik ve yasal tepkiyi göstermeye davet etmektedir. Bu konuda daha
ayrıntılı bilgi için Vatan Partisi’ne başvurulabilir. Saygılarımızla,