Yıkıntıların arasından önce bir göz, sonra bir yüz belirdi, gülüyordu.

Yıkıntıların içinde bile gülen bir çocuktu

Suriyeli bir çocuk

Babası;

‘Sakın dışarı çıkma, hep içerde kal, yoksa senin için iyi olmaz’ demiş, çocuk da babasının dediğini yaparak yıkıntılardan ayrılmamıştı.

Ama gözü dışarıdaydı

Arkadaşları ile oynamak gözünde tütüyordu

Ah bir çıkabilse!

Neler yapacaktı, neler?

Ah bir çıksa!

Dışarı çıkamayan sadece kendisi değildi ki, diğer tanıdığı çocuklarda dışarı çıkamıyordu.

Onların dünyası evleri olmuştu

Bir metrekarelik, iki metrekarelik dünyalar

Anneler, babalar da dışarı çıkamıyor, onlar da gün boyu evin içinde hapisti, çok acil ihtiyaçları için nadiren dışarı çıkıyorlar, hemen geri dönüyorlardı.

Evet!

Suriye’de yaşanan bu dramı tüm dünya izliyor, ama sadece izliyor, tepki göstermiyor, ses çıkarmıyorlardı.

Çocuklar, anneler, babalar, yaşlılar öldürülüyordu

Yaşayanların yaşadıkları da pek yaşam sayılmazdı.

Sadece dram Suriye’de de devam etmiyordu, Akdeniz’de, Ege’de de devam ediyor, binlerce insan sulara gömülüp yok olup gidiyor, dünya seyrediyordu.

Ölenler, bazen de küçük çocuk cesetleri kıyılara vuruyor, yürek parçalayıcı manzaralar oluşuyordu.

Bir küçük çocuk şöyle diyordu;

‘Her şeyi Allah’a söyleyeceğim!’

Bu sözleri duyan, bu sözlerden etkilenip ‘Durun, bu vahşet bitsin!’ diyen bir Allah’ın kulu çıkmıyordu.

Fakat

Çin’in Vuhan şehrinde bir virüs çıkıyordu

Baştan önemsenmiyor

Sıradan bir hastalık sanılma yanılgısına düşülüyor, virüste yayıldıkça yayılıyordu.

Tehlike anlaşıldı

Fakat iş işten geçmiş, virüs koca şehri sarmış, sadece şehri sarmakla kalmamış, komşu şehirlere, hatta komşu ülkelere sıçrayıvermişti.

Panik önce Çin’de başladı

Sonra yavaş yavaş tüm dünyayı sardı, hem de ne sarma, bu güne kadar görülmemiş bir hızda ve etkinlikte…

Virüs pençesine aldığı insanları hemen etkiliyor, özellikle de yaşlı nüfusu yok ediyordu…

Çocuk ve gençlerde çok etkili değildi

Devletleri yöneten, karar verme durumunda olan, savaşları durdurması gereken yönetici konumunda ki 50 ile 70 yaş arasındaki insanları vuruyordu…

Tüm dünya, enkazın içinden çıkamayan Suriyeli çocuklar gibi yaşıyor, evden dışarı çıkmaya korkuyorlardı.

Tüm bunlar tesadüf müydü acaba?