Spor kamuoyunda TFF başkanı Yıldırım Demirören'in istifa iddiaları sıcaklığını korurken, Aziz Yıldırım'ın da TFF başkan adayı da belli oldu.
TFF’yi seçime taşımak için görüşmelere kısa süre içinde başlayacak Aziz Yıldırım’ın aklında Nevşehirli değerli hemşehrimiz ve Fenerbahçe Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük var. 

Vefa Küçük ismi, Nevşehir'de olduğu gibi tüm Türk Spor çevresinde de heyecan yarattı. 

Nevşehir'in sesi ve sitesi FİB Haber Merkezi olarak Nevşehirli Değerli Hemşehrimiz Hayıserver iş adamı Vefa Küçük bu iddialar için ne düşünür bilinmez ama Küçük'ün TFF Başkanı yapabilecek en doğru isim olduğunu düşünüyor kendisine başarılar diliyoruz.

OTOBİYOGRAFİ
Vefa Küçük kendisi anlatıyor


1943 yılında Nevşehir'de doğdum. Ben 9 yaşındayken de İstanbul'a geldik. İlkokuldan sonra Vefa Lisesi'ni ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdim. Üniversiteye kadar kötü bir öğrenciydim.İkmale kalmadan geçirdiğim bir yılı hatırlamıyorum.

Vefa Lisesi'ne başlayınca aynı okuldan gelen arkadaşlarla bir karar birliğine vardık. Ben sınıf mümesilliğine aday olacaktım, onlar da destekleyeceklerdi. Sınıf arkadaşımız olan Uğur Dündar, o yıl sınıfta kalmıştı. Öğretmenimiz `Sınıf mümessili seçeceğiz. Uğur mümessil olsun, o abiniz' dedi. Hevesim kursağımda kalmıştı. İlk yıl öyle geçti. İkinci sınıfa geldiğimizde ise ben hep mühendis olmayı istediğimden fen bölümünü seçtim, Uğur da edebiyata yöneldi. Rakip gitmişti, artık mümessil olabilirdim. Planımızı uygulayabilecektik. Bu kez de, şimdi Eyüboğlu okullarının sahibi olan Rüstem Eyüboğlu ile aynı sınıftaydık. Kendisi bizden 5 yaş büyüktü. Yine aynı şey oldu, öğretmen `O abiniz mümessil olsun dedi'. O sırada beni destekleyen arkadaşlardan biri `başka adaylar da var' dedi. Oylama yapıldı ve sonuçta başkan seçildim. Rüstem de elektrik mühendisi oldu, hala görüşürüz. Ve her seferinde bu olay için bana takılır.

Üniversite birinci sınıftaydım. Hoca kürsüde anlattığı konuyu tekrar etmem için beni çağırdı. Dizlerimin bağı çözülmüştü. Bin kişilik sınıfa karşı mikrofonla ders anlatacaktım. Kelimesi kelimesine anlattım. Hoca beni örnek gösterdi `herkes Vefa gibi olsun' dedi. Hocanın her an beni kürsüye çağıracağı korkusuyla hep çok çalıştım.

Fakülteyi bitirdikten sonra kaymakam olacaktım. Ya da hakim, savcı olabilirdim. Ama Anadolu'ya gitme ve ailemi burada bırakma mecburiyeti nedeniyle son anda vazgeçtim. Son çare bitirdiğim okulla alakalı avukatlık yapmaya başladım. 7 yıl avukatlık yaptım. O zamanın keyfini hiç bir şeyde bulamadım. O dönemde arabamı aldım. İlk arabam ikinci el Murat 124'tü. Evlendim, 2 yıl kiradan sonra kendi evimi aldım. O lezzet başkaydı. 

Avukatlığa başlamıştım. 7 yıldan sonra demir çelik sektörüne girdim, kayınpederimin sayesinde. 1994'te fabrikalarımızı sattık ve şimdi inşaatla devam ediyoruz.

Dinamik Yapı diye bir şirketimiz var. Alışveriş merkezi ve lojistik üzerinde yoğunlaştık. İzmit'te konut yapıyoruz. Çarşı, iş merkezi, hiper marketler yaptık. Lojistik projeleri olacak, bunları yabancı fonlara satacağız. Akşam evime dönebilmek adına sadece Bolu ve Tekirdağ arasında çalışacağım dedim. Ama bunu yurt dışıyla bozduk.

Yurt dışında Polonya, Kuveyt ve Romanya'ya gittik. Polonya ve Kuveyt'te umduğumuzu pek bulamadık. Romanya daha farklıydı. Ama Romanya'da iktidar değişti. Enka da dahil 20 civarındaki proje incelemeye alındı. 2 yıl kaybettik. Sonra orada İsrailli bir grupla ortaklık yaptık.