Değerli okuyucularımız sizlere bu bölümde iki noktaya işaret çekmek istiyorum.Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar..

- Bir gün Nemrut, İbrahim (a.s)'ı ateşe atmaya karar verir. O kadar büyük bir ateş yakar ki bu sefer kendisi ateşe yaklaşamaz. Bir mübarek zat, bakmış bir karınca ağzına su alıyor, uzaktan getiriyor ateşi söndürmek için. Fakat yaklaşamıyor, yakın bir yere bırakıyor. Evliya zat sormuş:
- Ne yapıyorsun sen?
Karınca, demiş ki:
- Sorma, Allah'ın Peygamberini yakacaklar. Ateşi söndürmeye çalışıyorum.
O zat sormuş:
- Senin bu küçük cüssenle taşıdığın bir damla su ile bu koca ateş söner mi?
- Vallahi Cenab-ı Allah herkese gücüne göre hesap sorar. Benim gücüm bu kadar. Öbür taraftan bir yılan da devamlı ateşi körüklüyor. Demiş ki :
- Böyle ne yapıyorsun?
Yılan demiş ki :
- Bugün bayram! Bir Peygamber yanacak.
Bu da gücü nispetinde elinden gelen kötülüğü yapmaya çalışıyor.

Demek ki yüce Allah hayvanları nasıl iki grupta yaratmışsa, insanları da iki grupta yaratmış :
Birisi ateşi körükleyenler, diğeri ateşi söndürenler.
Cenab-ı Hak bizi ateşi söndürenlerden eylesin!
Tarafsızlık iyi birşey değil. İyiden yana olmak lazım ...

Kışa Hazırız! Peki Ahirete..?

Biberleri dizdik, güneşte kuruttuk.
Yaprakları, salamura yaptık.
Pekmezi Reçelleri, çeşit çeşit kaynattık.
Konservelerin kapağını sıkıca kapattık.
Bezelyeleri, barbunyaları ayıkladık, poşetledik, dondurucuya attık.
Erişteleri kestik.
Tarhanayı hazırladık.
Turşuyu, sirkeli ya da limonlu yaptık.
Ve nicelerini hazırladık.

Kışa hazırız!
Kışa hazırlanmanın hiç bir sakıncası yok, gayet doğal hakkımız.
Kışa hazırlık yapmasak 1 kış boyunca aç mı kalırız?
Hayır, kalmayız.
Ama yine de gücümüz yettiğinde hazırlığımızı yapıyoruz, neden?
Çünkü, kışı daha güzel geçirmek istiyoruz, verimli kış sofraları kurmak istiyoruz.
Peki, kışa hazırlandığımız gibi ahirete hazırlanıyor muyuz?
Hazırlanıyorsak ne mutlu, hazırlanmıyorsak..?