Sağa dönüyor

  Uyku tutmuyor

  Kalkıyor, geziniyor, sarayın koridorlarını arşınlıyor, yok

  Uyku yok

  Geliyor bilgisayarın başına oturuyor, başlıyor tuşlara dokunmaya.

  Yazıyor;

  “Eğer Kürtlere dokunursanız Türkiye’yi ekonomik olarak mahvederiz…”

  Rahatlıyor, kalkıyor, aşağı düşen pijamasını çekiyor, geriniyor, ağzı bir karış açılıp esnedikten sonra yatağa doğru yöneliyor…

  ‘Oh!’

  ‘Şu mesaj beni oldukça rahatlattı’

  ‘Yarın uyku tutmazsa bir başka devleti daha tehdit ederim’ diye düşündükten sonra gözleri kapanıyor.

  Sabah kalkıyor

  Geriniyor, çapak tutmuş gözlerini ovaladıktan sonra lavaboya doğru yöneliyor.

  Lavabodan sonra koşuyor bilgisayarın başına

  ‘Bakalım kimler ne demiş?’

  Türkiye Dışişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı Sözcüsü, yardımcısı, basın danışmanının mesajlarını okuyor.

  ‘Şuna bak, yer yerinden oynamış gene…’

  ‘Şu Türkler çok tuhaf millet canım, ille atımın kuyruğu dik duracak diyor da başka bir şey demiyor’

  ‘Hani bazen ayıp etmiyor da değiliz’

  ‘Ama olsun hak ediyorlar’

  ‘Senin etin ne budun ne! Otur oturduğun yerde, yok terör örgütü imiş, yok sınırları güvenli değilmiş, kimin sınırları güvenli, işte bizim Meksika sınırı, kevgir, tam bir kevgir, yolgeçen hanı, gelen geçiyor…’

  ‘Biz Meksika’ya mı giriyoruz?’

  ‘Laf ola beri gele…’

  Tüm bu düşüncelerden sonra yemek odasına doğru yöneliyor, kendisine alaylı gözlerle bakan hanımına oldukça melodik bir good morning çekiyor.

  Kırk yıllık aç birinin iştahı ile kahvaltı masasındaki yiyeceklere saldırıyor.

  Yiyor, içiyor, tadıyor

  Hanımının ‘ağzını şapırdatıyorsun’ uyarısına canı sıkılsa da neşesini kaybetmiyor…

  Yavaşça masadan kalkıyor

  Oval ofise doğru yöneliyor

  ‘Yeni bir gün başlayacak, kim bilir gene kimlerle uğraşacak, kimlere gülecek, kimlere kızacak?’

  ‘Yav bu başkanlık tam bana göre imiş’

  ‘Aslında Amerika’yı hep benim yönetmem gerekiyor, benden öncekilerin o sümsük hali ne idi öyle?’

  Of! Of!

  Dışişleri bakanının gelmesin için haber gönderiyor…

  ‘İşte bu günkü mesaim başlıyor…’

  ‘Sıkı dur dünya, Trump geliyor’