NEVŞEHİR(MHA) Kapadokya’nın merkezi Nevşehir’in Ürgüp ilçesine bağlı Ayvalı köyünde bulunan Butik Hotel, her geçen yıl turist portföyünü geliştiriyor.

Butik Hotel Sahibi İbrahim Baştutan, dünyanın değişik ülkelerinde yıldızlı bir çok otelde kaldığını ancak Kapadokya bölgesinde turiste sunulan hizmetin ne yazık ki bu yıldızlı tesislerde verilemediğini belirtiyor.

Açıklamalarında Kapadokya bölgesindeki butik otelciliğin geçmişini ve geleceğini de yorumlayan Baştutan, “1990 Yılında Göreme’de hediyelik eşya üzerine iş yeri açmıştım. Turizme ilk adım atışım burada oldu. 3 ay sonra Köyüme geldim ve şuan otelimin bulunduğu alana bir otel yapma fikri doğdu bende. O zamanlar bu işe büyük sermaye gerektiğini düşündüm ve 4 yıl sonra ancak bu hayalimi gerçekleştirebildim. Daha önce otelcilik konusunda herhangi bir tecrübem yoktu. Tanıştığım bir Alman Yoga Meditasyoncu bana beraber bir otel yapalım fikri kafama soktu. 4 Yıllık bir tanışmışlığım olan onların teklifi oldukça cazip gelmişti. Bu arada ben işyerimi sattım. Devre mülk satışına yöneldim. Oradan kazandığım parayla da bu işe başladım. İlk etapta 12 odalı bir otel yaptık. Kazandıkça da ilaveler yapmaya devam ettik. Oteli açtığımız ilk sene İngiliz bir dergi bizi dünyanın en ilginç oteli seçti. Buz otel birinci sırada ve bizim otel ikinci sıradaydı. Buz otel eriyince bizim otel ilk sıraya çıktı. Daha sonra 40’yakın dergi ve gazetede haberlerimiz çıktı. Geçen yıl Hindistan’da bir dergi Avrupa’nın en iyi dizayn edilmiş oteli olarak bizim otelimizi seçti. Amerika’da bir internet sitesinde çıkan haberimizin ardından müthiş bir Amerikalı turist patlaması yaşadık. Bütün bunların yanında 10 Yıl önce ilk kez otelimize gelen müşterimiz halen otelimize geliyor ve en ucuz 200 Euro ödeyip otelimizde kalıyor. İlk geldiğinde 40 Dolar ödemiş ama şimdi 200 Euro ödeyip otelimizde kalıyor. Bizi seçmelerinin en büyük nedeni müşteri memnuniyeti. Bizim otelimizde kalan müşterimiz şiddetle yakınlarına bizi öneriyor. Hatta internette birleriyle yarışıyorlar. Bize gelen müşteri kendisine bizi önereni adeta ortağımız zannediyormuş. O kadar benimsemiş ki otelimizi. Müşterimiz adeta ortak gibi çalışıyor bizim için. Ben hep şöyle derim üç gün kalan otelimizin militanı olur. O militan ömür boyu otelimize müşteri göndermek için çalışır. Şu anda 10 binlerce militanım var dünyanın dört bir yanına dağılmış. Bunu söylerken hizmet kalitemize güveniyorum. İddia ediyorum dünya da çok az otel bizim verdiğimiz servis hizmetini veriyor. Bana yüzlerce müşterim söylüyor, dünyanın dört bir yanında otel gezdim. Ama böyle bir şey yaşamadım diyorlar. Bizim otelimize gelen müşterimizi evimize gelen misafirimiz gibi ağırlanır. Benim otelimde çalışanlarımızı ben bir yıl süreyle eğitirim. Ancak bir yıllık eğitimin ardından o çalışanımdan verim alabiliyorum.  İşletmeyi benimsedikten sonra zaten bu hizmet kalitesine uygun hizmet vermeye başlıyor. Ve dolayısıyla her müşterimi kendisini özel hissettiriyor. Bu da bize geri dönüşüm sağlıyor. Ben elemanımı kendim yetiştiriyorum. Daha önce otellerde çalışanları almıyorum. Zira o türlü gençler genelde kendisini bu işi biliyorum fikrine kaptırıyor ve kapatıyor kendini. Ona yeniden bir şey öğretmek oldukça zor oluyor. Ben hep amatör ruhlu, idealist kişileri aldım işe ve yetiştirdim. Amerikalı bir öğretim üyesi bana geldi. Biz bir personele çalıştığı işletmeyi nasıl sahipleneceğinin eğitimini veriyoruz. Ama iki yıl sonra mezun vereceğiz. Sen nasıl yaptın da personeline bu eğitimi verdim diye sordu. Ona da anlattık eğitimimizin ince noktalarını. Ben artık bunun eğitimini de veriyorum. Mustafapaşa Meslek Yüksek Okulunda ve Nevşehir Üniversitesinde bunun seminerlerini veriyorum. Ama Amerika hala bunu başarabilmiş değil. Biz büyük gruplarla çalışamıyoruz. Amerikalı çok seviyor bizi. Lüks var, bin yıllık tarihi olan kaya mağaraları aslını bozmadan restore ettik. İngilizce konuşan ülkelerden Avustralya ve Kanadalı turistler turist portföyümüz içerisinde yer alıyor. Brezilya ve Hintli turistlerde son yıllarda otelimize ilgi göstermeye başladılar. Butik oteller çok iyi hizmet veriyor. Dünya da artık butik otel anlayışı popüler olmaya başladı. Kapadokya’nın doğasını yansıtan Kaya Butik Oteller bundan sonra da tercih sebebi olacak diye düşünüyorum. Artık Türkiye’ye gelen sırt çantalı, fakir turistler değil patronlar gelmeye başladı. Turist kalitesi de arttı. Bir geceliği 1200 euro ya oda satabiliyoruz artık. Ulaşım imkanlarının gelişmesi turizmde sınıf atlamamızı da beraberinde getirdi. Ben çok ülke gezdim. Yıldızlı otellerde kaldım. Bizim Kapadokya’da verdiğimiz hizmeti ne yazık ki oralarda göremedim. Türkiye’de bir turistin 500 dolar harcadığını söylüyorlar. Bana göre gülünç bir rakam. Biz bu parayı bir günde harcatıyoruz turiste. Butik otelde kalan bir turist iki günde 1000 doları harcayıp gidiyor. Balonu, el sanatları ürünleri, konaklaması ile birlikte söylenen rakamın çok çok üstünde bir rakamı harcayıp gidiyor. Bu da bölge turizminin gelişmesini sağlıyor. Kapadokya turizminde elde edilen döviz bana göre Türkiye’nin turizmden elde ettiği dövizin yüzde 10 kadar. Çünkü burada kültür var, misafirperverlik var. Kendisini her şeyden önemlisi burada güvende hissediyor turist. Kaliteli hizmetin geri dönüşümünü alıyoruz burada. Türkiye’de destinasyon olarak İstanbul birinci, ikinci sırada ise Kapadokya geliyor.” Dedi.