Milli park, Orta Anadolu’nun Hasan dağı-Erciyes Dağı volkanik bölgesinde kalmakta. Saha, platolar, ovalar, küçük dağ bitkileri, yüksek tepeler, alüvyonla dolmuş dere ve ırmak vadileri, drenaj havzaları ve erozyonlu dik yamaçlı vadilerle birbirinden ayrılan yüksek düzlüklerden oluşmuş. Erciyes ve Hasan Dağı’nın büyük volkanik konileri, kuzeyden Kızılırmak Vadisi’nin bir kısmı ve bazıları bazaltla kaplı aşınmış tüf yatakları araziye hâkim olan fizyolojik yapılanmalar burada mevcut.
Alan, volkanik tüften oluşmuş ilgi çekici manzara yapısı içerisinde, Doğu Roma dönemi kilise mimarisi ve dinsel sanat tarihinden önemli bir dönemi sergilemekte. Bölgenin, ana ulaşım yollarına uzaklığı ve engebeli bir alan olması, gizlenmek isteyen veya dini inzivaya çekilenler için uygun korunma koşulları sağlamış. Manastır hayatı 3. yüzyıl sonları ile 4. yüzyıl başlarında başlamış ve hızla yayılmış. Bu dönem süresince manastırlar, kiliseler, şapeller, yemekhaneler, keşiş hücreleri, depo ve şarap yapım yerleri bulunan mekânlar oyulmuş ve bunlar duvar resimleri ile süslenmiş.
Ayrıca bölgedeki Ürgüp, Avcılar, Uçhisar, Çavuşini ve Yeni Zelve yerleşimleri, Göreme yöresinin geçmişteki kültürüne uygun tarım ve köy hayatını yansıtan tarihi ve doğal bütünlüğe sahip yerleşim yerleri.
Göreme’nin eşsiz jeomorfolojik oluşumu, estetik manzara yapısının görsel değeri ve tarihi ve etnolojik yapısı, milli parkın kaynak zenginliğini teşkil ediyor.