Usta şair Seferis, "Anlaşılmaz oyuncaklarla dolu bir yayla" der Kapadokya için. Bölgede doğanın en ince işçiliği karşılar bizi. Öyle ki bu işçiliği uzaylılara ya da perilere mal eden pek çok rivayet vardır. Hâlbuki yanardağlar, sular ve rüzgârlar el ele verip 60 milyon yılda yapmış bu resmi...

Nobel Edebiyat Ödülü sahibi şair Yorgo Seferis'in tanımıyla, 'Anlaşılmaz oyuncaklarla dolu bir yayla'da, Kapadokya’dayız. Aslında Nevşehir, Kayseri, Kırşehir, Niğde ve Aksaray’ı içine alan bölgenin adı Kapadokya ama Seferis’in ‘anlaşılmaz oyuncakları’ yani peribacaları Nevşehir’de. Bugün Kapadokya denilince akla sadece Nevşehir’in gelmesi de bu yüzden. Romalılarla savaşıp galip gelen Persler bir dönem bölgede hâkim olmuşlar ve bölgenin çok güçlü iyi yetişmiş atlarına ganimet olarak sahip olmuşlar. Bu nedenle de bölgeye Farsça ‘Güzel Atlar Ülkesi’ anlamına gelen ‘Katpa Tuka’ demişler. Katpa Tuka zaman içinde Kapadokya olmuş. Hititler, Frigler, Medler, Persler, Makedonyalılar,     Romalılar, Pontuslular, Selçuklular ve  Osmanlılar bu muhteşem coğrafyada tarih sahnesine çıkan uygarlıklar. Her     birinden izler var hâlâ…
DOĞANIN EN İNCE ŞÇİLİĞİ
Kapadokya'da bu uygarlıkların muhteşem mirasıyla birlikte, doğanın en ince işçiliği karşılıyor bizi. Öyle ki bu işçiliği uzaylılara ya da perilere mal eden pek çok rivayet var. Hâlbuki yanardağlar, sular ve rüzgârlar el ele verip 60 milyon yılda yapmış bu resmi. Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağ'ın kilometrelerce öteye püskürttüğü lavlar ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgâr tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmış bu büyüleyici şekiller. Peri bacaları, kayalardan oyulmuş evler, kiliseler, güvercin evleri arasından geçip Ürgüp'e varıyoruz ve âdeti bozmayıp Asmalı Konak’ı geziyoruz. Ürgüp’ten sonraki durağımız Göreme Açıkhava Müzesi. Burası içinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma mekânları oyulmuş bir kaya yerleşim yeri. M.S. 4. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar manastır hayatına ev sahipliği yapmış. Göreme Vadisi, manastır eğitim sisteminin başlatıldığı yer olarak kabul ediliyor. Burada kısa bir turdan sonra Avanos’ta bir seramik atölyesindeyiz. Bölgede çömlekçiliğin tarihi Hititlere dayanıyor ve kayadan oyma atölyelerde hala aşkla sürdürülüyor. Atölyede çömlek yapımını izledikten sonra satış yapılan galerilerin olduğu üst kata çıkıyoruz. Yemek takımları, nihaleler, şarap kadehleri, biblolar arasındayız. Hepsi çok güzel... 
UÇHİSAR’DA GÜN BATIMI ŞAHANE
Artık otele gitme vakti… Uçhisar’a doğru yola çıkıyoruz. Uçhisar Kalesi, Kapadokya'nın en güzel manzaraya sahip noktası olduğu için özellikle gün batımını izlemek isteyenlerin akınına uğruyor. Sonunda Ariana Sustaniable Luxury Lodge’dayız. Otelimiz gerçekten şahane. Bir kere bölgeyi neredeyse 360 derecelik açıyla gören bir manzarası var. Güvercinlik Vadisi’ni doyasıya izleyebiliyorsunuz. Dünya mutfağından seçme lezzetlerin sunulduğu restoranı  gurme gezginler için çölde vaha gibi. Bütün bunlar personelin zarafeti, ilgisi ve bilgisiyle birleşince ortaya gerçekten iyi bir iş çıkmış. 
GENİŞ ZAMANLARDA GELİN
Ertesi gün saat 04.00’te balon turu için kalkıyoruz. Balonlar saat 05.00 civarı havalanıyor çünkü. Ancak hava şartlarından dolayı uçuşun olmayacağı haberi geliyor. Cip safari turu için hazırlanıyoruz biz de. Ciplerimiz saat 11.00’de otelin önünden alıyor bizi. Devrent, Paşabağı, Aşk Vadisi, Güllüdere, Güvercinlik Vadileri ile Üzengi Çayı'nda bulunan patika yollarda, peribacaları arasında geziyor ve inanılmaz kaya oluşumlarını gözlemleme fırsatı buluyoruz. Safari turunun ardından yorgun ama mutlu İstanbul'a dönüş için hazırlanıyoruz. Kapadokya’da yapılacak daha çok şey var ama bizim zamanımız kısıtlı olduğu için ancak bu kadar keşfedebiliyoruz bu masal diyarını. Size tavsiyemiz bu     mucize coğrafyaya geniş zamanlarda  gelin ve tadını doya doya çıkarın. 
Ne zaman gidilir?
Bölgeye gitmek için en uygun dönem nisan- ekim arası.
Nasıl gidilir?
Türkiye’nin hemen her yerinden karayoluyla ulaşabilirsiniz. Demiryoluyla gelmek isteyenler İstanbul ve Ankara’dan Kayseri Tren Garı’na gelip 15 dakika uzaklıktaki otogardan otobüse binerek Kapadokya’ya ulaşabilir. Havayolunu tercih edenler Nevşehir ve Kayseri havalimanlarını kullanabilir. Havalimanındaki servisler sizi Kapadokya’ya ulaştıracaktır. 
Nerede kalınır?
Otel, butik otel, pansiyon gibi çok farklı seçenekler var. Aralarında en gözde olanı mağara oteller. Kalacağınız yere bütçenize göre karar verebilirsiniz. ‘Güzel atlar ülkesi’nde peri masalının modern kahramanı; Arıana sustaınable luxury lodge ise Kapadokya’nın büyüleyici doğasına yakışır mimarisi, hizmet anlayışı ve eşsiz dünya lezzetlerinden oluşan mutfağıyla en iyi konaklama seçeneklerinden biri...
Güzel Atlar Ülkesi'nde mutlaka görülmesi gereken yerler
l Bölgeyi gezmeye 3 tarafı kayalıklar ve peri bacalarıyla çevrili olan Göreme’den başlayın. İçinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma mekânları oyulmuş bir kaya yerleşim yeri olan Göreme Açık Hava Müzesi’ni görmeyi ihmal etmeyin.
l Kapadokya’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri Avanos. Çanak-çömlek yapımı ve halıcılık kültürünün merkezi olan Avanos’da hem bu işi ustalarından öğrenebilir, hem de sevdiklerinize hediyelikler alabilirsiniz. 
l Ürgüp Kapadokya’nın en hareketli ve en kalabalık bölgesi. Kapadokya gecelerinde keyifli vakitler geçirebileceğiniz pek çok mekân var. Asmalı Konak dizisinin kendi kadar meşhur konağını ve Temenni Tepesi’ni mutlaka ziyaret edin. 
l Rotanıza ekleyebileceğiniz bir başka bölge de Ortahisar. Binlerce yıldır tüm ihtişamıyla ayakta duran Ortahisar Kalesi’nden çok etkileneceksiniz. 
l Uçhisar da sizi kendisine hayran bırakacak. Kapadokya’nın zirve noktası Uçhisar Kalesi ve neredeyse tüm bölgeye hâkim bir manzarayı ayaklarınızın altına serecek. 
l Bölgede neredeyse tamamı tünel ve geçitlerle birbirine bağlı pek çok yeraltı şehri bulunuyor. Bu şehirlerin en önemlilerinden biri de Derinkuyu Yeraltı Şehri. Kapadokya’nın en büyük yeraltı şehri ve dört bin yıllık köklü bir geçmişe sahip. Toplam 12 kattan oluşan Derinkuyu Yeraltı Şehri’nin günümüzde 8 katını gezme şansımız var. Klostrofobik bir durum yoksa mutlaka gezin. 
l Göreme’ye 100 km mesafede bulunan Ihlara Vadisi, dünyanın en büyük 2. kanyonu. Vadi, sayısız kilise ve manastırı da ev sahipliği yapıyor. Melendiz Çayı’nın kenarında yürümekse ayrı bir keyif. 
l Kapadokya’da Akdeniz’den getirilen limon ve narenciyenin depolandığı mahzenler var, buraları ziyaret edebilirsiniz.  
l Kapadokya’da pek çok yerde balon turları yapılıyor. Sabahın ilk ışıkları ile Kapadokya’yı ayaklarınız altında seyretmek için bu unutulmaz deneyime katılabilir ve balon turuna çıkabilirsiniz.   
l Devrent, Paşabağı, Aşk Vadisi, Güllüdere, Güvercinlik ve Üzengi vadilerini cip safari, at, atv ya da yürüyüş turlarıyla keşfedin. 
l Hacı Bektaşi Veli Türbesi’ni ve Müzesi’ni görün. 
Anlaşılmaz oyuncaklarla dolu bir yayla Kapadokya
ARZU AKYOL
[email protected]