Kapadokya'yı dünyaya tanıtan seyyah ve araştırmacılar Kapadokya'nın XVIII.yüzyıl öncesi tarihi ile ilgili eserler bırakan yazarlar, genellikle bu bölgede yaşamış yada uzun bir süre kalmış kişilerdir.

Bu yazar ve seyyahlar arasında tanınmış olanlar Xenophon (M.Ö.401), Nissalı Gregoir (M.S.334-394), Amasyalı Strabon (M.S.19) dur. 

Avrupanın Kapadokya'dan haberdar olmasının başlangıcı XVIII.yüzyıldır. Kapadokya'yı Avrupa'ya tanıtan Fransız seyyah-araştırmacılardan biri 1705 yılında Fransa Kralı XIV.Louis tarafından görevlendirilen Paul Lucas ve ondan 130 yıl sonra bölgeye gelen Charles Texier'dir. Fransa Kralı XVI.Louis tarafından görevlendirilen Paul Lucas,1705 yılında Kapadokya'ya uğramış ve gördüğü manzara karşısında duyduğu hayret ve hayranlığı, memleketine döndügünde iki cilt halinde yayınladığı Seyahatnamede dile getirmiştir. Lucas, Kapadokya' (cappadocia) da gördüklerini, hayal gücünüde katarak "çok sayıda hiç görülmemiş pramitler" şeklinde yorumlamış, bu yorumun yarattığı yankılar sonucunda 1714 tarihinde tekrar bölgeye gönderilmiştir. Lucas'ın ikinci gelişinde gördüklerini "yok olmuş antik bir şehrin mezalığı" olarak yorumlaması Fransa saray çevrelerinde büyük bir skandala yol açmıştır.

Lucas'ın yazdıkları Avrupa kamuoyunda şüpheyle karşılanmış ve gerçeklikten uzak safsatalar olarak değerlendirilmiştir. Bu gelişmelerin ardından Fransız Kralı tarafından Lucas'ın doğruyu söyleyip söylemediğini araştırması için bölgeye gönderilen İstanbul Büyükleçisi Comte Desalleurs, Lucas'ı doğrulamıştır. Aslında Kapadokya'nın Avrupa kamuoyuna daha etkileyici tanıtımını yapan, Fransız seyyah Charles Texier'dir. 1833 ve 1843 yıllarında Anadolu'ya yaptığı gezilerde Kapadokya'ya uzun zaman ayıran Texier, gezilerinin sonuçlarını gravür ve planlarıyla birlikte Asia Mineure adlı bir kitapta yayınlamış, dünyanın hiçbir yerinde bu sürekli düşsel olayı görmediğini yazmıştır. XIX. yüzyılda Kapadokya'ya gelen Avrupalı seyyahlar daha çok bilimsel amaçlı araştırmalar yapmışlardır.

Bunlardan İngiliz seyyah W.F.Ainsworth Kapadokya'nın "sonsuz bir karmaşa şeklinde etrafı çevreleyen konu ve sütun biçimli kayalardan oluşan orman" olduğunu söyler. 1837 yılında İngiliz jeolog W.J.Hamilton ve 1838 yılında Prusyalı Feldmareşal Moltke bölgeye gelen ve yazılarında Kapadokya'dan hayranlıkla söz etmiş olan diğer ziyaretçilerdir. Kapdokya'ya ilişkin bilimsel araştırma ve yayınlar XIX.yüzyılın sonunda başlamıştır. Bölgenin fiziki yapısının analizi ve tarihi kaynakların tanıtımı W.M.Ramsey, J.R.S. Sterret ve Charles Texier tarafından gerçekleştirilmiştir. Kiliselerle ilgili çalışmalar yapınlar da, 1907-1912 yıllarında G. Jerphanion, 1958'de Nicole Thiery ve Catherine Jovilet'dir.