Halk dilinde bu oluşumlar ‘Peribacası’ olarak adlandırılmış, tarih boyunca ve bugün, insanlara ev sahipliği yapmış. Peribacalarının oluşum süreci devam ederken, tarihsel süreçte insanlarda bu peribacalarının içinde evler, Hristiyanlık dininin yayıldığı kiliseler oymuş, bunları fresklerle süsleyerek binlerce yıllık medeniyetleri günümüze taşımışlar.

Kayalara oyulmuş geleneksel Kapadokya evleri ve güvercinlikler bölgenin bugün bile özgün bir görünüme sahip olmasını sağlamış.

Doğa, insanı hiç bir yerde olmadığı kadar bağrına basmış burada. Toprağın altı ve üstü, kendine sığınanları hiçbir zaman geri çevirmedi, tarihin en acımasız koşullarında bile onlara ev sahipliği yapmaktan kaçınmadı. Burada geçmişin ve günümüzün mekanları, duygusal bir bağla birbirlerine dolanıp, tarihide yaşanılası kılıyor bir bakıma.

Kızılırmak’ın sarıp sarmaladığı Kapadokya, Anadolu’da uygarlığın ilk boy verdiği yer olmanın ötesinde, bir düşler alemi aynı zamanda. Anadolu Mozaikleri projesi içinde yer almasının nedenleri de tüm bu sıraladıklarımızdır aslında. Böylesi bir ortamda yer alan evler nasıldı acaba?.

Kapadokya evleri yamaçlara, ya kayaların oyulması suretiyle ya da kesme taştan inşa edilmişler. Bölgenin tek mimari malzemesi olan taş, yörenin volkanik yapısından dolayı ocaktan çıktığında yumuşak olduğundan çok rahat işlenebilmekte, ancak hava ile temas ettikten sonra sertleşerek çok dayanıklı bir yapı malzemesine dönüşmekte. Kullanılan malzemenin bol olması ve kolay işlenebilmesinden dolayı yöreye has olan işçiliği gelişerek mimari bir gelenek halini almış.

Bazen bir çeşme ya da bir dinsel merkezin bulunduğu meydanı çevreleyen sokaklarla oluşan mahalleler yerleşmenin özelliğini yansıtır. Sokaklar topografik özelliklere uyar ve genellikle insanla beraber yüklü bir hayvanın geçebileceği ölçektedir. Bazı yerleşmelerde sokak üzerinden taşan saçaklar kapalı, samimi ve değişken perspektifli mekan etkileri oluştururlar. Bu organik sokakları bölgesel özelliklere göre bazen ahşap payandalı yada taş konsollu çıkmaları ile yapı kütleleri, bazen de yüksek bahçe ya da avlu duvarları sınırlar.

Bahçe, avlu veya avluyu çevreleyen mekanlardan oluşur. Her şey kullanıcının yaşama biçimi ve günlük eylemlerine göre tasarlanmıştır. Genel özellikleri şöyle sıralanabilir.

• Pratik olma

• Fonksiyonellik

• Çevresel etmenlere uyum sağlamak

• Çözüme çekirdekten başlayıp dışa doğru geliştirip bütünlüğü sağlamak

• Malzeme seçiminde en yakın çevreyi dikkate almak

• Çözümlemede, strüktürde, kitle etkisinden önce sadelik…

Kapadokya evinde plan, odaların bir sofa çevresinde dizilmesiyle oluşur. Oda, biçimi, büyüklüğü, nitelikleri ile pek az değişken bir yaşama birimidir. Odalar arası alan diyebileceğimiz sofa ise her özelliği ile değişkendir.

Mekanlarda kemerli, tonozlu bir mimari yapı hakimdir. Gerek avlu gerekse ev kapılarının malzemesi ahşaptır. Kemerli olarak yapılmış kapıların üst kısmı stilize sarmaşık veya rozet motifleriyle süslenmiştir. Evlerin kat aralarında bulunan konsolların araları bazen tek bazen de 2-3 sıra rozet, yıldız, yelpaze, fırıldak ve stilize bitki motifleriyle doldurulmuş.

Evlerin pencereleri ikişer veya üçerli olup etrafları daha çok stilize bitki motifleriyle süslü. Pencereler ‘kanatlı’ ve ‘giyotin’ tarzda olmak üzere iki tip.

Evlerde çok sayıda oda, mutfak, depo, tandır, kiler, şaraphane bulunmaktadır. Misafir odalarındaki nişlerde sıva üzerine boyalı bezemeler bulunmaktadır. Taş şömineler, taş merdivenler, dekoratif nişler, sedirler, yöresel halılar, toprak kaplar,objeler dekorasyonlarında vazgeçilmez unsurlar.

Kaynak:Ali Çamur Haberi