Başta Nevşehir olmak üzere Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri il sınırlarına yayılan Kapadokya, doğal ve tarihi değerleriyle dünyaca ünlü bir diyar. Peribacaları diye adlandırılan oluşumlar Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lavların binyıllar boyunca erozyona uğramasıyla meydana geldi. Peribacaları Kapadokya’yı son derece özel bir coğrafya haline getiriyor. Çünkü bu yüzey şekilleri, bu yoğunluk ve estetikte başka bir yerde bulunmuyor.
Doğal güzelliklerinin yanı sıra Hitit, Pers, Bizans, Selçuklu ve daha birçok uygarlıktan izler barındıran, kültür varlıklarıyla da dikkat çeken Kapadokya’ya adını veren Persler. Bu ad Pers dilinde ‘Güzel atlar ülkesi’ anlamına geliyor. Burası her yıl yerli yabancı on binlerce ziyaretçi çekiyor. Ben de geçen hafta özellikle bahar aylarında en güzel zamanlarını yaşayan bölgeye gitme fırsatı buldum.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Kapadokya’da erozyonun etkisiyle oluşan peribacaları, insanlar tarafından oyularak içlerine ev, kilise, ibadethane, soğuk hava deposu gibi yaşam alanları yapılmış ve yüzyıllar boyunca kullanılarak günümüze taşınmış.
Bölge daha çok Hıristiyanlığın erken dönemlerinden kalma eserlerle ünlü. Yörenin o dönemlerden kalan, kayalara oyulma kilise ve manastırları hâlâ yerinde. Göreme, Çavuşin, Zelve, Avanos, Ürgüp, Ortahisar, Mustafapaşa gibi merkezlerde örneklerini görebilirsiniz. Özellikle Göreme Açık Hava Müzesi dar bir alanda çok sayıda ve iyi korunmuş eseri bir araya getirmesiyle önem taşıyor. Bu kültür varlığını siz de keşfetmek isterseniz fotoğraf çekme konusundaki kısıtlamalara hazırlıklı olun. Çünkü iç mekânlarda fotoğraf çekmenize izin verilmiyor.
BALONDA EVLİLİK TEKLİF EDEBİLİR, NİKÂH YAPABİLİRSİNİZ
Kapadokya’da mutlaka görmenizi tavsiye ettiğim bir başka kültür varlığı Kaymaklı Yeraltı Şehri. Burası MS 7. ve 13. yüzyıllar arasında kullanılmış. Arap akınlarından ve Hıristiyan topluluklara yapılan eziyetlerden korunmak için kazılmış. 6 değişik kattan oluşuyor. Oldukça serin, yeraltında olmasına rağmen mükemmel bir havalandırma sistemi var. İçeride şarap mahzeni, mezarlık, kilise, yemekhane gibi bölümler de bulunuyor.
Kapalı yerde kalma korkunuz varsa hiç girmemelisiniz. Çünkü bu yeraltı şehri düşmanlara karşı korunmak için dar ve alçak tavanlı yapılmış. Şehrin sadece yüzde 10’unu geziyorsunuz ama 20-25 dakikanızı alıyor. Bu labirenti andıran yeraltı şehrinde kendi kendinize de gezebilirsiniz. Ziyaretçileri yönlendiren farklı renklerde oklar var. Fakat burayı ilk kez girenlere bir rehber eşliğinde gezmelerini öneririm. Aksi takdirde çok dar ve kısa tünellerden geçerken paniğe kapılabilirsiniz.
Kızılçukur Vadisi’nde günbatımını izlemek Kapadokya’da yapabileceğiniz bir başka etkinlik. Mükemmel manzarayı şarabınızı yudumlayarak izleyebilirsiniz. Sadece günbatımını izlemek için akşam saatlerinde buraya birçok kişi geliyor.
Kapadokya’da yapacağınız en önemli etkinliklerden biri de Nevşehir’e bağlı Göreme’den kalkan balonlara binmek. Balonla sabahın erken saatlerinde havalanmak gerek. Çünkü gün ilerledikçe zemin ısınıyor; yerden yükselen hava akımlar yaratıyor. Bu durumda balon sallanabilir, kontrolü güçleşebilir.
Kapadokya’da yaklaşık 16 balon firması bulunuyor. Eğer balon yolculuğu yapacaksanız bir gün önceden bu firmalardan biriyle anlaşıp rezervasyon yaptırmanız ve biletinizi almanız gerekiyor.
Biletler kişi başı yaklaşık Kişi başı 200-250 Euro. Fakat karşılığında çok farklı bir deneyim yaşıyorsunuz. Yerden yaklaşık 750-800 metre kadar yükseliyorsunuz. Kapadokya’nın eşsiz manzarasını izlemek için mükemmel bir fırsat. Balona yaklaşık 10 ila 30 kişilik gruplar halinde biniliyor. Yolculuk yaklaşık bir saat sürüyor. İnişte şampanya patlatılıyor, yolculara ikram ediliyor. Balona isterseniz iki kişi de binebilirsiniz. Balonda evlilik teklif edenlerin ya da nikâh yapanların olduğunu öğreniyoruz. Ama bunun için yaklaşık 1850 Euro’yu gözden çıkarmak gerekiyor.
Kapadokya muhteşem manzaraları ve elverişli arazisiyle bisiklet turu yapabilir, atlı gezilere çıkabilir, trekking yapabilirsiniz.
Nevşehir Kapadokya Bölgesi üzüm, kuru kayısı, kabak çekirdeği ile de ünlü. Testi kebabı da yöreye özgü yiyeceklerden.
Uçhisar Kalesi’ne çıkmadan olmaz
Uçhisar Kapadokya’nın en yüksek noktası. Uçhisar Kalesi olarak bilinen yükselti, geniş bir alanı görme imkânı veriyor. Peribacalarının yanı sıra bu manzara seyir yerinden gün doğumu ve batımını da izleyebilirsiniz.
Alıntı: Hürriyet
