NEVŞEHİR(MHA) Nevşehir Valiliği Nevşehir’in tarihi ve turistik merkezlerini tanıttığı web sitesinde ayrıca ilimize gelmeyi planlayanlar için detaylı açıklamalara da yer verdi.

Söz konusu açıklamalarda; ilimizde en önemli turistik eşyalardan birinin Soğanlı Bebeği olarak adlandırılan folklorik bebekler olduğu, Bölgede yetişen armut, elma, üzüm, dut ve kayısının kurutulması sonucunda elde edilen yemişlerin de mutlaka tadılması önerisinde bulunuldu.

Bölge üzümlerinden geleneksel olarak yapılan doğal içecek olan üzüm suyu, Bölgede yetiştirilen kabaklardan elde edilen Kabak çekirdeğinin de bölgede yenilebilecek ürünlerin başında geldiği belirtildi.

Açıklamalarda ayrıca bölgede çanak çömlek sanatının geliştiğine de dikkat çekilirken, “Anadolu’da çanak-çömlek yapımı, Neolitik devirde M.Ö.7000 yıllarında Konya Çatalhöyük’te başladığı, M.Ö.2000 yıllarında Mezopotamya’dan ticaret için gelen Asurlu’ların Anadolu’da yaşayan Hititler’e çanak-çömlek yapımını öğrettikleri, Avanos’ta da Hititler’den beri çarkla çanak-çömlek yapıldığı bilinmektedir. Bu el sanatı kavimden kavime, babadan oğula geçerek günümüze kadar gelmiştir. Avanos’un dağlarından ve Kızılırmak’ın eski yataklarından yumuşak ve yağlı kil topraklar elenir ve iyice yoğrularak çamur haline getirilir. Çark adı verilen ve ayakta döndürülen tezgah üzerindeki çamurun maharetle şekillendirilmesiyle istenilen çanak yapılmış olur. İşlik denilen atölyelerde üretilen çanaklar önce güneşte, daha sonra da gölgede kurutulduktan sonra, saman ve talaşla yakılan fırınlarda 800 dereceden başlayıp 1200 derece sıcaklık arasında özenle pişirilir. Çanakçılık, yapımından satışına kadar yorucu bir çalışma ve beceri gerektiren el sanatıdır. 1970’li yıllara kadar, günlük hayatımızda kullandığımız yemek kapları, su testileri, kışlık yiyecek saklamak için çömlekler ve küpler, su künkleri olarak yapılmış hem ilçenin ve bölgenin ihtiyaçları karşılanmış, hem de Tokat ve Samsun illerine kadar eşeklerle ve at arabalarıyla götürülerek satılmıştır. Çanak ürünlerinin kolayca kırılabilir olmasını, XVIII. yy. da yaşamış olan halk ozanı Seyrani “ Kör de bilir Avanos’un yolunu, Testi bardak kırdığından bellidir.” diyerek belirtmiştir. Çanakçılık; plastik kullanım araçlarının günlük hayatımıza girmesiyle kısa bir süre duraklama geçirmiş, ancak 1980’li yıllardan itibaren bölgemizde gelişen turizmle birlikte yeni bir canlılık kazanmıştır. Eskiden beri Seyrani’nin özdeğişiyle tanınan Avanos, günümüzde ziyaret eden yerli ve yabancılar tarafından “ Kapadokya’nın el sanatları ve alış veriş merkezi” olarak tanınmakta ve bilinmektedir. Avanos’a gelişlerinin anısı olarak çanaktan yapılmış hediyelik eşyalar alan ziyaretçiler, tezgah başına geçerek kendi elleriyle çanak yapmayı da denemektedirler. Üretilen çanak ürünleriyle birlikte, özellikle Kütahya’da imal edilerek satışa sunulan seramiklere yabancı turistlerin daha fazla ilgi göstermeleri üzerine, 1990’lı yıllardan itibaren ilçede üretimi yapılan bir el sanatıdır. Seramik çamuru Kütahya’dan getirilmekte, imalat, süsleme ve fırınlama işlemleri ilçede kurulan atölyelerde yapılmaktadır” bilgilerine yer verildi.