Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) Başkanı Yakup Dinler, otellerden yeme-içme, konaklama, uçak bileti hatta üstüne para dahi talep eden sahte takipçili ve aşırı talepkâr bloggerlara itibar edilmemesi gerektiğini söyledi.
Youtube, Facebook, Twitter, Scope, Instagram gibi sosyal medya kanallarında yüksek takipçi sayılarına sahip kişilerin içerik yoluyla ürününüz ya da markanız hakkında deneyimlerini takipçilerine aktarması şeklinde tanımlanan Influencer Marketing, dijital pazarlama enstrümanı olarak otellerin sıklıkla kullandığı bir yöntem. Ancak işini lâyıkı ile yapan Influencerlar olduğu gibi olayı dejenere edip fırsatçılık yapmaya çalışan da çok.
Dinler Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı, KAPTİD Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Dinler, son dönemde Kapadokya bölgesinde çok sık yaşanan sahte takipçili bloggerların otellerden abartılı taleplerde bulunması ve tatil fırsatçılığı yapması ile ilgili turzimgunlugu.com’a önemli açıklamalar yaptı. Dinle şunları kaydetti:
“OLAY TAMAMEN BURADA BEDAVA TATİL YAPMAYA DÖNMÜŞ DURUMDA”
“Biz de otelciyiz, biz de blogger ağırladık… Ağırlamadık dersem yalan olur ama bloggerlık son dönemde öyle bir hale geldi ki tabiri caizse artık ipini koparan sahte takipçi satın alıp ‘Ben bloggerım, otelinizde beni konaklatın, hakkınızda yorum yapacağım, fotoğraflar paylaşacağım’ diyor. Dediğim gibi geçmişte biz de otellerimizde blogger ağırladık ama bunlar takipçi sayısı gerçek, belli bir takipçisi olan ve bize katkısı olabileceğini düşündüğümüz kişilerdi. İki, maksimum üç gece oda kahvaltı olarak onları otelimizde ağırladık. Genelde Rus veya Türk menşeili ve bayan olup, yanlarında fotoğrafçı da getiriren bu bloggerlar otelde yemek yerler, hamama ve saunaya girerler, fotoğraf çekerler vs. ama sabah kahvaltısı ve konaklama ücretinin dışındakilerin hepsi ekstra olurdu. Giderken de çektikleri fotoğraflardan bazılarını bize teslim ederler ve biz de bu fotoğrafları Instagram’da yayınlama hakkına sahip olurduk. Çünkü Instagram’ın fotoğraflar noktasında sürekli güncel olması lâzım. Fotoğrafları bize teslim ettikten sonra da giderlerdi. Ancak daha sonra bu iş; ‘Geliriz ama akşam yemeği de dahil olsun’, ‘İçecek de dahil olsun’, ‘Biz 5-6 kişi geleceğiz’, ‘Uçak biletimi de isterim’, hatta uçak biletinin yanında ‘Para da isterim’ olayına döndü. Üzüldüğüm nokta, konaklasınlar diye bunları veren tesisler var. Biz vermiyoruz. Günde en az 10 tane bu yönde talep geliyor ama bunlara prim vermediğimizi Instagram hesabımızdan görebilirsiniz. ‘İlgilenmiyoruz’ deyince de, direkt engelleniyorsunuz. Artık sadakat ve marka bilinirliliğinden ziyade insanlar burada bedava tatil yapmak istiyor. ‘Gelmişken de 2-3 fotoğraf çekelim, verelim gidelim’… Olay buna döndü.
“BİRBİRİMİZE GÜVENİMİZ OLMADIĞI İÇİN SORUNU OTURUP KONUŞAMIYORUZ”
Otelciler olarak bu tarz kötü niyetli insanlara karşı maalesef ortak bir duruş sergileyemiyoruz. Gerçi hangi konuda ortak bir duruş sergileyebiliyoruz ki bu konuda da birlikte hareket edebilelim. Yeme-içme dahil bizden üç gün konaklama isteyene hadi istediğini verdik diyelim… Bizden sonra aynı bölgede başka bir otele gidiyor. Bu şekilde üç hafta burada hayatını geçiren insan tanıyorum. ‘A otel süper bir otel’, ‘B otel muhteşem’, ‘C otelde mutlaka kalmalısınız’ vs… Hepsi yalan ve ciddiyetten uzak. Bu işte marka sadakati diye bir şey kalmıyor. Bu anlamda inanılmaz bir dejenerasyon var. Bunu değil ama başka bir konuyu gerek KAPTİD ve gerekse TÜROFED’de gündeme getirdik. Ben başkan olduğumda KAPTİD’e bağlı bir otel, derneğe bir yazı gönderdi… Yazıda, ‘Bu belgeyi diğer tüm üyelelerle paylaşırsanız, en azından bizim düştüğümüz duruma düşmezler’ diyor. Durum şu: X bir acentanın ismini vererek bu acentadan uzak durulması uyarısında bulunuyor. ‘Bizim yıl boyunca 40 tane grubumuz olacak. İlk grubumuzu free konaklatın, diğer 40 grubu size verelim mantığıyla hareket ediyorlar. Ben bu hatayı yaptım. X acentanın zaten bir grubu var. Lütfen diğer otelleri uyaralım’ diyor. Bütün otellere bu uyarı yazısını göndermeme rağmen bu acentanın grubunu yine bize üye bir otel almış. ‘Böyle diyorlarsa kesin bunda bir iş var, anlaşamadılarsa ben niye bu işten olayım’ diyerek bu grubu alan otel de sonunda mağdur oldu. Kapadokya özelinde de Türkiye genelinde de otelciler olarak birbirimize güvenimiz yok. Güvenimiz olmadığı için de tüm sektöre zarar veren ortak sorunlarımızı oturup konuşacak bir durumumuz da maalesef yok.
“TALEPLERİ KABUL EDİLMEYİNCE ÇİRKEFLİK YAPIYORLAR”
Biz ne kadar ‘Şu bloggerı almadık çünkü şunları istedi’ desek de, ona Instagram’dan yazıp ‘Siz bunları istemişsiniz ama vermemişler, biz sizi ağırlayalım’ diyebilecek oteller var. Maalesef bu iş böyle gelmiş böyle gidiyor. Ağırlayan otelci de mutlu. ‘Siz bana niye karışıyorsunuz? Parasını da veririm, yedirip içiririm de, reklamımı da yaptırırım’ diyor. Ama yaptığının yanlış olduğunu anlamıyor. Bir gün Türk bir blogger otelimizi arayıp, ‘Ben şu anda Kapadokya’dayım. Üç gece otelinizde kalmak istiyorum’ diyor. Bizim resepsiyonist de, ‘Ona ben karar veremem. Lütfen Instagram hesap isminizi bana bildirin, genel müdürümüze göndereyim’ diyor. Instagram hesap ismini alıp bana gönderiyor. Ben de bakıyorum; hiçbir özelliği olmayan, tamamen sahte takipçili uyduruk bir profil. Resepsiyonistimizi arayıp, ‘Hanımefendiye kendisini kabul edemeyeceğimizi söyleyip teşekkür et’ dedim. Bu cevaba çok sinirlenen hanımefendi, ‘Sizi rezil edeceğim. Hakkınızda kötü şeyler yazacağım. Görürsünüz siz. Bir daha otelinize kimse gelmeyecek’ demiş. Hakikaten çok düzgün yabancı bloggerlar da var. Gelip oda kahvaltılı olarak iki gün otelimizde kalıyor, blogunu yazıyor. Olumsuz bir şey görürse yazacağını da açıkça söylüyor. En altta da, ‘Bu yorum objektif bir yorum olup iki gece otelin misafiri olarak burada konakladık’ diye yazıyor. Bazı yabancı bloggerlar bunu yapıyor ama özellikle Rus menşeili, Ukraynalı ve ve son zamanlarda da Türk bloggerlar ‘Güzel Kadın’ teması adı altında neler yapıyor neler, bilemezsiniz”.
Kaynak: Turizm Günlüğü
https://www.turizmgunlugu.com/2018/08/29/sahte-takipcili-ve-asiri-talepkar-bloggerlara-dikkat/
